500 ile 800 veya daha az kalorilik diyetler kişinin gereksinimine göre düzenlenmemiştir ve kontrolsüzdür.” Kısa sürede ağırlık kaybı sağlar, hızlı kaybedilen ağırlık; yağdan değil yağsız kitleden oluşur. Çeşitli minerallerin kaybı ve kişinin ölümüyle sonuçlanabilir. Ayrıca uzun süre yağsız diyet uygulaması bağırsakları yavaş çalıştırır ve bu da kabızlığa neden olur.”
Hızlı kilo vermeyi sağlayan bu tarz diyetlerin kalıcı olmadığını normal beslenme dönemine geçildiğinde, verilen kiloların hızla geri alındığını söyleyen Çetiner, kontrolsüz diyetlerin vücudun dengesini nasıl bozduğu hakkında bilgi verdi.
Çetiner, şu uyarılarda bulundu: “Bu diyetlerde yan etki olarak baş ağrısı, bulantı, ishal, halsizlik sıkça gözlenir. Proteini yüksek düşük kalorili diyetlerin kolesterol açısından da zengin olması kalp hastalığı açısından çok önemli bir risktir. Çünkü proteini yüksek karbonhidratı düşük diyette ekmek ve türevleri kısıtlanır yerine, tavuk, balık, süt, peynir, yoğurt, et ürünleri gibi hayvansal kaynaklı besinler daha fazla verilir.
Protein-CHO ayıran diyetler vücudun asit-baz dengesini bozar, kolesterolü artırır, tansiyon ve kalp- damar hastaları için zararlıdır ayrıca yiyeceklerin kendi yapısında hem protein hem de karbonhidrat bir arada bulunur, ayrılamaz. Sadece et ve salata ağırlıklı listeler karbonhidrat ihtiyacını çok düşürür ve vücuda zarar verir, davranış değişikliği yapmadığı için tekrar kilo aldırır.