Biz de her yıl eskiden başımıza gelen olaylardan ders almadan yeni bir veya birkaç kötü örneği yaşamak zorunda kalıyoruz. Bu bazen zayıflama tozlarıyla hayatını kaybeden Kahramanmaraşlı dondurmacı Ahmet Bey, bazen zayıflatıcı yosun kapsülleriyle genç yaşta öbür dünyaya göç eden basın camiasından bir
Mesela son yıllarda zayıflamak ve forma girmek amacıyla içilen bitkisel çaylar, prostatı iyileştirmek amacıyla kullanılan sebze suları böbrek iltihaplanması veya adet düzensizliklerini önlemek amacıyla kullanılan bitki karışımlarına bağlı karaciğer hastalıklarına çok sık rastlanmaya başlandı.
Karaciğer uzmanı doktor arkadaşlarımız (gastroenterologlar) infial içindeler. Söylediklerine göre bitkisel desteklerin veya ürünlerin yanlış kullanılmasına bağlı karaciğer hastalıklarında müthiş bir artış var. Bu ürünlerin içinde bulunan bazı toksik kimyasalların karaciğer hücrelerine ciddi zararlar verdiğini söylüyorlar. Özellikle zayıflama çayları olarak satılan ürünlerden çok şikáyetçiler.
DOĞAL OLAN HER ŞEY ZARARSIZ DEĞİLDİRDoğal olan her şeyin yararlı olduğunu düşünmek yanlış bir yaklaşımdır. Doğada da birçok bitki zararlı veya zehirli kimyasallar içerebiliyor. Ayrıca düşük dozlarıyla faydalı olabilen bu bitkisel kimyasallar fazla miktarlarda ya da uzun sürelerle kullanıldıklarında zararlı olabiliyorlar. Bu nedenle bitkisel destekleri kullanırken de dikkatli olmakta onlara da ilaç muamelesi yapmakta fayda var.
Tıbbi bitkileri bile doğru kullanmak beceri istiyor. Eğer dikkat edilmezse bu doğal mucizeler bile bazen zararlı toksik maddelere dönüşebiliyor. İster ekinezya, sarıkantoron, zerdeçal, ister ginseng, deve dikeni, meyan kökü, ısırgan kullanın, bilgisizlik her zaman sorun yaratabiliyor. Bitkisel bir tedavi önerisi ya da koruyucu mucizesi ile karşılaştığınızda biraz “mütereddit” ve “ihtiyatlı” yaklaşmakta fayda var.