Yuksek Tansiyon Hastalari

Yazar:   Tarih:   Kategori: Genel Sağlık 

Yüksek Tansiyon Hastaları

Tabiri caizse silkelemekle…

Evet! Gerçekten biraz zorlamamız gerekiyor. Burada en önemli konulardan biri, gerçekten hastalara hipertan­siyon konusunda kısa bile olsa biraz zaman ayırıp bilgi vermek. Bu işin ciddiyetini iletebilmek ve mutlaka dok­tor kontrolü altında olmaları gerektiğini belirtebilmek. Tabii bunu hastaya kabul ettirmek en önemli konular­dan biri.

Az önce anlatırken, “Kişinin hipertansiyonu olup ol­madığını anlamak için gün boyunca en az 2-3 kez ölçüm yapmak gerekiyor” dediniz…
Yani şöyle: Hem aynı gün, aynı saat içerisinde, 2-3 kere ölçebilirsiniz. En az 2-3 kere ölçmeniz gerekir. Hem de eğer şüphede kaldıysanız, hastaya daha sonraki günlerde günde 1-2 kere tansiyonunu ölçtürmesini önerebilirsiniz. Günün belli başka saatlerinde, farklı saatlerinde ölçtüre­rek, bir liste halinde kan basıncının takibini yaptırtabilirsi-niz. 10 günlük, 15 günlük takip sırasındaki gelişim size, o hastanın kan basıncının yüksek olup olmadığını, tedaviye ihtiyacı olup olmadığını da gösterir.

Peki, o zaman normal, hiç tansiyonu olmayan bir kişi­nin bile, gün ya da günler içinde kan basıncının yükselip düştüğünü söyleyebilir miyiz? Yanıtınız evet ise bu ne ka­dar normal?

Normal şartlarda da ve normal kan basıncı olanlarda da 24 saat boyunca kan basıncının bir değişimi vardır za­ten. Kan basıncındaki yükselişler, gün içinde yaptığınız aktivitelere, ruh durumunuza, istirahat durumunuza, vü­cudunuzun ihtiyacına paralel seyreder. Genellikle aktivi-tenin en fazla olduğu sabah saatlerinden itibaren kan ba­sıncı biraz daha yüksek, akşama doğru ise daha düşük seyreder. Bu, bir biyo-ritim gibi normalde vardır zaten, ama günlük aktivıteleriniz sırasında da vücudunuzun ihti­yacına göre kan basıncı kendini ayarlar. Kan basıncı yük­sek olanlarda da bu ritim çoğu zaman bu şekilde ama da­ha yüksek seviyeden devam eder. Gece, mesela uyuduğu­nuzda kan basıncınız en düşük seviyesindedir, ama hipertansif hastaların bazılarında özellikle, geceleri bu düşüş olmaz. Bunu tespit ettiğinizde, o hastaların daha yüksek risk altında olduğunu bilirsiniz. Bunun için de genelde ge­rektiği zamanlarda hastaya 24 saat kan basıncı ölçen alet takarız. Bu yöntemin adı ambulatuar, yani “ayaktan kan basıncı ölçümü” dediğimiz bir yöntemdir. Müzik dinledi­ğimiz aletler vardı eskiden, daha büyük çaplı, bu yeni aletler gibi değil tabii. Onun gibi üstünüze takılıyor ve 24 saat boyunca kan basıncınızı ölçerek kaydediyor ve siz de bu ölçümlere göre değerlendirme yapıp, hastanın kan ba­sıncı hangi saatlerde yükselmiş, hangi saatlerde düşmüş, yükselme derecesi nedir, günlük seyir nasıl gitmiş ve teda­viye cevap vermiş mi, vermemiş mi veya gerçekten hipertansif mi, değil mi gibi birçok sorunuza, bu tetkik sonu­cunda yanıt verebiliyorsunuz.

Ama herkese takmıyorsunuz…
Herkese takılmıyor. Bunun takıldığı 2-3 özel durum var: Bir tanesi, hakikaten hastanın hipertansif olup olma­dığını bilebilmek için. Bazı durumlarda çok şüphede kalıyorsunuz, o yüzden bunu yapıyorsunuz. İkincisi, tedaviye cevabının ne olup olmadığını öğrenmek istediğiniz bazı hastalar oluyor. Çünkü günde 1-2 kere ölçtüğünüz kan basıncı ölçümleri yetersiz kalabiliyor. O zaman gene takı­yorsunuz. Bazen de siz ölçtüğünüzde hastanın kan basıncı yüksek çıkıyor, ama hasta diyor ki: “Kan basıncımı evde kendim ölçtüğüm veyahut bir başka yerde ölçtürdüğüm zaman normal çıkıyor.” Bunu tespit edebilmek için yine takıyorsunuz. Kan basıncı değeri zaten belli olmuş, teşhis koyduğunuz hastalarda gerek yok. Bir tek hipertansif olup da kan basıncını kontrol altına alamadığınızı düşündüğü­nüz bir hastada, belki ne kadar alamadığınızı ölçmek, bu­nun derecesini bilebilmek için takabilirsiniz. (Tansiyon Böbrek)

Yükselen tansiyon kendini nasıl belli ediyor? İnsan kendini nasıl hissediyor?

Hipertansiyona özgü karakteristik bir işaret veya şika­yet yoktur. Hani, kalp krizinde göğsünüzün ortasında bir ağırlık gibi hissettiğiniz bir göğüs ağrısı vardır. Bu tipiktir, tarifi de tipiktir. Hipertansiyonun, “Şu şikayeti var. Ta­mam! Bu hipertansiyon kesinlikle” dedirtecek karakteris­tik veya tıp dilindeki adıyla patognomonik dediğimiz bir işareti yoktur.
Bu mu tehlikeli kılıyor biraz da?

Evet! Ancak bazı işaretler sizi, “A! Bir de kan basıncına bakayım” demeye yöneltmeli. Ama daha önce de söyledi­ğim gibi tıbbın hangi alanından olursa olsun her doktor, muayene sırasında hastasının kan basıncını mutlaka ölç-meli.
Yani jinekolojiden kulak-burun-boğaz hastalıklarına, hatta psikiyatriye kadar, Öyle mi?

Atlamamalı. Asla! Jinekolojiden psikiyatriye bütün doktorlar ilk muayenesinde hastasının kan basıncını mut­laka ölçmeli. Ama şu var; eğer hasta genellikle kafasının arkasında, oksipital dediğimiz bölgede, bir ağrı tarif edi­yorsa veya göz kararması, denge bozukluğu gibi birtakım şikayetleri varsa, kan basıncının yüksek olabileceğinden şüphe edebilirsiniz. Bunun için dikkat edip, mutlaka has­tanın kan basıncını ölçmeniz lazım. Ama tekrar ediyorum, “Hipertansiyondur bu” dedirtecek, tipik bir şikayet yok­tur. Hipertansiyon yaşa ve cinsiyete göre çok değişik ya­kınmalarla kendini gösterebilir.

Yuksek Tansiyon Hastalari adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.