YOKSA ŞEKER HASTASI MISINIZ? – Benim başıma gelmez demeyin ve önlemlerinizi geç olmadan alın. Tanı konulmamış o kadar çok diyabet hastası var ki…
Dünyada tahmini 180 milyon insan diyabet hastası ve tahminler bu rakamın 2030 yılı itibariyle 366 milyona ulaşacağını ileri sürmekte. Bu durum daha önce varsayılanın neredeyse iki katı ve çoğunlukla obezite ve sağlıksız yaşam tarzından kaynaklanıyor.
Tip 2 diyabet hastalığı ya vücut yeterli insülin salgılayamadığında ya da hücreler her zaman insülini "dinlemeyip" yeterli şeker girişine izin vermediğinde gelişiyor, buna da "insülin direnci" deniyor. Her iki durumda da, kanda gerekenden fazla şeker kalıyor. Kontrol edilmediğinde, kanda bulunan bu çok fazla şeker diyabet ve ilgili diğer komplikasyonların oluşmasına yol açabiliyor.
Tip 1’in aksine tip 2 diyabetin belirtileri olabildiğince yavaş kendini gösterdiğinden, on yıl gibi uzun bir süre farkedilmeden yaşamınıza devam etmeniz olası. Bunun birkaç nedeni var. İlk olarak, çoğu kişi tip 2 diyabet için risk altında olup olmadığını bilmemekte. İkinci olarak, tip 2 diyabet olan pek çok hasta asemptomatiktir – yani hasta olmalarına ve hastalığın ilerliyor olma olasılığına rağmen, gözle görülür belirtiler göstermezler. Üçüncü olarak, diyabet belirtilerinin yanlış yorumlanması da sık görülen bir durumdur. Örneğin; aşırı susuzluk, sık idrara çıkma, halsizlik, kilo kaybı ve hatta bulanık görme gibi rahatsızlıklar ortaya yavaş yavaş çıkar ve yaşlanma etkisi olarak algılanabilir; ancak bunlar aslında tip 2 diyabet hastalığının ilerleyişinin klasik belirtileridir.
Tip 2 diyabet güçlü bir genetik bağlantıya sahip. Yani "aile içinde dolaşma" eğiliminde. Genellikle aşırı kilolu – obez ve 45 yaşın üstündeki insanlar üzerinde etkili olmakta. Ancak, gençler arasında da gittikçe yaygınlaşmakta. Bazı diğer tip 2 diyabet risk faktörleri de şunlar:
Ailede geçmişte diyabetin görülmesi
Düzenli egzersiz yapılmaması
Geçmişte hamilelik sırasında meydana gelen bir diyabet şekli olan gestasyonel diyabetin görülmüş olması.
Diyabetin neden olduğu komplikasyonlar akut ve kronik olarak hem Tip 1’de hem de Tip 2 ‘de görülebilmekte.
Diyabetin akut komplikasyonları
Düşük kan şekeri (hipoglisemi)
Kan şekeri fazla düştüğünde (çok fazla insülin, çok fazla egzersiz ya da yetersiz enerji alımı sonucu) kişi normal fonksiyonlarını yapamaz. Şekerli meyve suyu, kesme veya toz şeker almakla hızla düzelir.
Ketoasidoz
Diyabetik koma da denen ketoasidoz, insülin yokluğuna bağlı ağır bir durumdur. Esas olarak sıklıkla tip 1 diyabetli kişilerde sık görülür.
Laktik asidoz
Laktik asidoz, vücutta laktik asit birikmesidir. Hücreler enerji olarak glukoz dışı yakıt kullandıklarında laktik asit yaparlar. Eğer çok fazla laktik asit vücutta kalırsa, denge bozulur ve kişi kendini rahatsız hissetmeye başlar. Daha az sıklıkta görülen bu durum, esas olarak tip 2 diyabetli kişileri etkiler.
Bakteriyel / fungal (mantar ) enfeksiyonlar
Diyabetli kişiler cilt ve tırnaklarda sık olmak üzere tüm organlarda bakteriyel ve fungal kaynaklı, enfeksiyonlara daha açık hastalardır.
Diyabetin kronik komplikasyonları
Uzun bir süre kan şekerinin yüksek olması, büyük ve küçük damarları ve sinirleri tahrip eder. Tahribat hangi organda ise ona ait sorunlar görülür.
Kardiyovasküler hastalık : Birçok ülkede, kardiovasküler hastalık ya da dolaşım sistemi hastalığı diyabetli kişiler arasında en başta gelen ölüm sebebidir. Diyabetli kişilerde kalp hastalığı ya da inme riski 2- 5 kat daha fazladır. Bacaklardaki damarlar da etkilenir ve bu nöropatiyle beraber amputasyona yol açabilir.
Retinopati (Gözlerin hasar görmesi): Yetişkinlerdeki körlük ve görme bozukluğunun önde gelen sebebidir. 15 yıl boyunca diyabetik olan, şekeri kontrolsüz kişilerin % 2’si kör olurken, % 10’unda ağır görme bozukluğu gelişir.
Nefropati (Böbreklerin hasar görmesi): Diyabetli kişiler için büyük bir tehdittir. Kontrolsüz tip 1 diyabetli kişilerin % 40’ında 50 yaşına geldiklerinde diyaliz ve/veya böbrek nakli gerektirebilecek, ağır böbrek hastalığı gelişebilir.
Nöropati (Sinirlerin hasar görmesi): Diyabetli kişilerin en az yarısını etkiler. Diyabetik sinir hastalığı, bacaklarda ve ayaklarda duyu kaybına yol açabilir ve bu da ayak yarası ve bacak kesilmesi ile (amputasyon) sonuçlanabilir. Bacak amputasyonlarında kaza dışı nedenlerin başında maalesef diyabet gelmektedir. Diyabetik sinir hastalığı ayrıca iktidarsızlığa da yol açabilir.
Riskinizi öğrenebilirsiniz
Siz de diyabet riskinizi öğrenmek ve saatli bir bomba olup olmadığınızı sorgulamak isterseniz Türk Diyabet Vakfı’nın hazırlamış olduğu yandaki testi yapmanız yeterli olacak.
Bunu sizinle bu şekilde paylaşıyor olduğumuz için üzgünüz fakat İngiltere’de her hafta yaklaşık 100 şeker hastasının diyabet komplikasyonları nedeniyle bir uzvu ampute ediliyor. Gerekli sağlık kontrollerinizi yaptırırken bu detayı da atlamayı unutmayın lütfen ve hep sağlıklı kalın!
Kaynak:Womenist.net