Sağlığınız yerinde olmadığında mutlu olmanız da çok zor. Sağlıklı bir yaşam için ise sağlıklı beslenme şart!
Sağlıklı beslenme önerilerine kulak vererek 2009’a merhaba deyin
İyi bir kahvaltı yapmak şart
Yılbaşı günü yoğun birgün geçirildiğinden öğün kaçırma durumuna da oldukça sık rastlanır. Aslında öğün kaçırmış olmak açlığı tetikleyip yeme isteğini artırmaktadır. Güne güzel ve hafif bir kahvaltı ile başlamak; dinamik, enerji dolu ve mutlu bir başlangıç demektir. Kahvaltının sonrasında hafif bir öğle yemeği yenmeli! Öğle yemeğinde peynirli, ton balıklı ya da tavuklu, sossuz bir salata tercihiniz olmalı.
Öncelikle bilmeniz gereken bir gerçek var ki; o da yoğun yemek sonrasında kalbe binen yük artar ve kalp krizi geçirme riski yaş gözetmeksizin oluşur. O akşam yenilen yemeklerin mümkün olduğu kadar yavaş ve küçük lokmalarla iyi çiğnenerek tüketilmesi gerekir.
Yağlı ve ağır yemeklerçok miktarlarda tüketildiğinde sindirim sisteminde bozukluklara neden olarak mide bulantısı, ishal, mide krampları gibi sağlık problemlerine yol açabilir. Mümkün olduğu kadar miktara dikkat ederek de çeşitli besinleri tüketebilirsiniz.
Yapılması gerekenler; • Ana yemeğin yanında az miktarda pilav ya da makarna ve salata ile akşam öğününde doğru bir başlangıç yapılmalı.• Akşam yemeğinde meze, zeytinyağlı, kızartma, kavurma gibi yemekler olmamasına dikkat edilmeli.
• Yemek öncesi yemek sırası ya da sonrası su içmeyi ihmal etmeyin.
• Yemekten en az 2 saat sonra 1 kase kuruyemiş ya da patlamış mısır ilk ara öğün olarak tercih edilmeli. Bu besinler vakit geçirebileceğiniz, lif içeriği zengin ve tok tutacak yiyeceklerdir.
• İlerleyen saatlerde 1-2 porsiyon meyve yiyebilirsiniz.
• Dışarıda yemek yemeyi planlayanlar, bu çeşitlerin tümünü aynı anda görebilirler. Öncelikle yapılması gereken; ana yemeğin sonrasında 2 saat aralıklarla, az porsiyonlarda diğer çeşitlerden tüketmektir.
• Yağlı ve tuzlu gıdalar; cips, kızartılmış kavrulmuş besinler, salam, sosis, sucuk gibi gıdalar doymuş yağ açısından da yüksek içeriğe sahip olduklarından tüketilmemelidir.
• O akşam alkol almak isteyenler 1-2 kadehle sınırlandıracak şekilde şarap, şampanya ya da bira tercih edebilir.
• Tatlı tüketilmek istenirse muhakkak sütlü tatlılar tercih edilmeli ya da kuru ve taze meyveler ile bu istek giderilmelidir.
• Yılbaşı ertesi günü orta tempoda en az 1 saat yürüyüş yapılmalıdır. Sağlıklı Bir Yıl Geçirmek İçin…
• Her zaman olduğu gibi öğünlerimizi yeni yılda da çeşitlendirmeli sebze ve taze meyveleri hiçbir zaman sofralarımızdan eksik etmemeliyiz. Taze sebze ve meyveler, içerdikleri vitamin ve mineraller ile bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirerek bizi daha zinde, konsantre olmuş bir şekilde güne hazırlar ve hastalıklara yakalanma riskimizi azaltır.
• Kemik ve diş sağlığı ile çocuklardaki büyüme ve gelişmenin devamlılığı için süt ve süt ürünleri mutlaka tüketilmelidir. Özellikle son yapılan çalışmalar, kalsiyum içeren beslenmenin, obezite tedavisinde de kilo verme hızını artırdığını göstermiştir.
• Vücudumuzdaki yapım, onarımın dışında dokularımızın yapı taşı olan aminoasitleri içeren proteinden zengin et ve et ürünleri ana öğünlerimizde mutlaka bulundurulmalıdır. Tavuk, balık, kırmızı et, yumurta, kuru baklagiller, tercih edebileceğimiz en iyi kalite proteine sahip gıdalardır.
• Yeterli su tüketimi vücudumuzdaki sıvı dengesi için çok önemlidir. Günde en az 10 bardak su içerek günlük atılan sıvı kaybını karşılamış, böbrek fonksiyonlarının devamı ve vücut ısısını dengede tutmak için yeterli sıvıyı almış oluruz.
• Liften zengin beslenme günümüz beslenmesinin en temel yapıtaşlarından birisi haline gelmiştir. Kuru ve taze meyveler, kuru baklagiller, sebze ve çok tahıllı birçok besin kolonda fermentasyona uğramadıkları için bağırsak sağlığını koruyucu, midenin boşalmasını geciktirici ve acıkmayı geciktirici besinlerdir.
• Haftada minimum 3 kez yapılan fiziksel aktivite ile hem kilo, hem de iştah kontrolü sağlanmış olur. Gerek psikolojik, gerek fiziksel etkileri pozitif yönlü olan aktivite, diyet tedavilerinde daha hızlı ve rahat sonuçlar alınmasını sağlamaktadır.
• Hem kalp sağlığımız hem de kilo kontrolü için her zaman yağlı besin ve kızartma ile hazırlanmış besinlerin tüketim sıklığını azaltmalıyız. Özellikle son yapılan çalışmalar, kızartmaların dışında hidrojene bitkisel yağ olan margarinin tüketiminin de sınırlandırılması gerektiği vurgulamaktadırlar. Özellikle pastacılık ürünleri ve hazır gıdalardın üretiminde kullanılan bu margarin çeşitleri kalp hastalıkları riskini arttırmaktadır. Bu nedenle bu besinleri evde sıvı yağları kullanarak daha sağlıklı halde pişirip tüketmeye özen gösteriniz.
• Çay ve kahve tüketimi hem beraberinde alınan şeker hem de besinlerden dolayı kilo alımına ve anemiye sebep olabilmektedir. Özellikle kahve, içerdiği kafeinden dolayı günde en fazla 2 kupa ile sınırlandırılmalı, çay tüketimi ise şekersiz ve açık olacak şekilde günde 4- 5 bardağı geçmemelidir.
• Kuru yemişler; içerdikleri E vitamini ve yağ asitleri ile yaşlanmayı geciktiririrken, bağışıklık sistemimizi güçlendirip, birçok kanser riskini azaltmaktadır. Günlük 1 avuç fındık, badem veya ceviz bu olumlu özellikleri dışında, bağırsak geçişine de olumlu etki etmektedir.