Sonbaharla birlikte özellikle kış ayları, grip ve soğuk algınlığına en çok yakalandığımız dönemlerdir. Dünyanın en önemli sağlık sorunlarından sayılan infeksiyon hastalıklarının yaşandığı bu dönemde vücut direnci azalır. Özellikle infeksiyon ile immün sistem (bağışıklık sistemi) ilişkileri düşünüldüğünde; artan metabolik hıza karşılık; hücrelerin ihtiyacı olan enerji, dengeli bir beslenme ile sağlanabilir. Kış mevsimini yaşadığımız şu günlerde metabolizmamızı koruma altına alıp, daha da güçlendirmenin en etkili yollarından biri yeterli ve dengeli beslenmedir. Bu her yaş grubu için geçerlidir. Özellikle infeksiyonlara karşı daha duyarlı olan çocuklar, gebeler, emziren anneler ve yaşlılar için beslenme daha da önem taşır. Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Uzman Diyetisyen Tuğçe Aytulu Ersin her besin grubundan gereken miktarda alınması gerektiğini söylüyor.
Yeterli ve dengeli beslenme, gün içerisinde her besin grubundan yeterli miktarda almakla sağlanır. Böylece ihtiyacımız olan protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineralleri de almış oluruz. Bu besin gruplarını dengeli aldığımız gıdalar aynı zamanda ihtiyacımız olan vitamin ve mineralleri de vücuda alınmasını sağlar.
A ve C vitaminleri, antioksidan vitaminlerdir. Bu vitaminler, bağışıklık sistemimizi güçlendirerek, hastalıklara karşı daha dirençli olmamızı sağlar. Turunçgiller, havuç, brokoli, kabak, Brüksel lahanası, yeşilbiber, karnabahar, mandalina, maydanoz, roka, tere gibi sebzeler, vitaminler açısından zengin besinlerdir. Burada önemli olan, meyvelerin sıkıldıktan hemen sonra içilmesidir. Meyve suları bekletildiğinde C vitamini kayba uğrar. Çünkü bu vitamin; ısı, ışık gibi etmenlerden kolayca etkilenir.
Ayrıca çay ve kahve yerine bitki çayları veya C vitamin yönünden zengin olan kuşburnu çayı tercih edilebilir. Yemeklerde veya öğün aralarında tüketilen bol miktardaki salata da bize ihtiyacımız olan vitaminleri sağlayacaktır. C vitamini kaybını önlemek için salatalar da meyve suları gibi hazırlandıktan kısa bir süre sonra yenmelidir.
Diyetteki yağ türü ve miktarı da enfeksiyon hastalıklarının seyrinde önem taşır. Ayçiçeği, mısırözü, bitkisel sıvı yağlar, omega-6 yağ asitleri (çoklu doymamış yağlar), deniz ürünleri ve omega-3 yağ asitleri (çoklu doymamış yağ), zeytinyağı, fındık yağı ile omega-9 (tekli doymamış yağ) yağ asitleri açısından zengin besinlerdir. Saydığımız bu yağ asitlerinin immün sistem üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır. Ancak diyetin yağ içeriğinin yüksek olması, immün sistemi üzerinde baskılayıcı etki göstermektedir.
Dengeli beslenmenin bir diğer şartı da yeterli protein alımıdır. Doku yapımı ve onarımındaki güçlü etkileri nedeniyle proteinler, günlük beslenmeden eksik edilmemelidir. Enfeksiyon geçirildiği dönemlerde, protein kaynaklarının yeterli tüketilmesi, genel kabul görmüş önemli bir nokta olup; özellikle süt, yoğurt, peynir, yumurta, et, tavuk ve balık gibi gıdalar proteinlerin en iyi kaynağıdır.
Kaynak: pudra. com