Etkileri :
Yeşilex doğal uzama mekanizmalarını harekete geçirir.Uzamanın tüm aşamalarında gerekli materyali ( protein,mineral vb. ) eksiksiz bir şekilde sunar. Böylece gerekli tüm koşullar sağlanarak hızla uzama gerçekleşir.
Sonuçta;
1.- 2. kutuda (40 günde ) 1 cm uzama
6. kutunun kullanımından sonra ( 4 ay ) ortalama 5 cm uzama sağlanacaktır.
Kullanım şekli :
Sabah, öğle, akşam aç karnına 2’ şer kapsül alınması önerilmektedir.
İçindekiler :
Turunç:
Turunç depresyona karşı olukça etkilidir. Rahatlatıcı etkisi ile uyku bozukluklarına iyi gelir. Mikrop öldürücüdür. Böbreklerin düzenli çalışmasına yardımcı olur.
Ceviz Yaprağı:
Ceviz yaprağının kan durdurucu-sıkıştırıcı (astringent), kuvvetlendirici (tonik) ve bağırsak kurtlarını ya da solucanlarını düşürücü (antihelmintik) etkisi vardır.Sindirim bozuklukları, kabızlık, iştahsızlıklar ve kan temizliği için etkilidir. İştah açıcı, kan şekerini düşürücü ve kuvvet verici etkileri de vardır.
Yabani Kekik:
Tıkanık damarları açar, bilhassa kalp damarlarını açmada çok etkilidir.Bedeni ve ruhi dinçlik sağlar.Sarılığı ve kolesterolü giderir.Mikrop öldürücüdür.Kan dolaşımını hızlandırıcı etkiye sahiptir.Hastalıklara karşı vücudun direncini artırır.
Biberiye:
Sindirime faydalı bir besin olan Biberiye, mide ve bağırsakları uyararak hazmı kolaylaştırır. İdrarı ve bağırsak gazlarını söktürücüdür. Vücuda zindelik verir. Damar tıkanıklığını önlemeye yardımcı olur. Migren türü baş ağrılarını hafifletir, çarpıntıyı giderir. Astım ve bronşite karşı faydalıdır. Kansızlığa ve sarılığa iyi gelir.
Çörek Otu:
Çörek otu Bağışıklık sistemini güçlendirir.Vücudu tahrip eden mikroplara karşı vücut direncini artırır.Vücuda dinçlik ve zindelik verir.Böbrek hastalıkları, romatizmal hastalıklar ve daha bir çok hastalıkta faydalıdır.
Defne:
Mikrop öldürücüdür. Ateşi düşürür. Terletir ve vücuda rahatlık verir. İdrar ve adet söktürür. Hazmı kolaylaştırır. İştah açar. Sinir ağrılarını dindirir. Nefes darlığı, karın ağrısı, öksürüğe karşı faydalıdır.
Isırgan:
Romatizma ve mafsal ağrılarına iyi gelir. Kansere karşı koruyucudur. Egzama ve çıbanlara karşı faydalıdır. İştah açar. İdrarı arttırır ve kanı temizler. Vücuttaki zararlı maddeleri uzaklaştırır. Göğsü, böbreği ve karaciğeri temizler.
Yan etkileri :
Kullanımı güvenlidir. Hamile Bayanların Kullanmaması önerilir.
Uyarılar :
- Tavsiye Edilen miktardan fazla tüketmeyiniz.
- Doz Aşımı halinde lütfen doktorunuza başvurunuz.
- Serin ve Çocuklarınların ulaşamayacağı yerlerde muhafaza edidiniz.
- Ürünümüz ilaç değil bitkisel gıda takviyesidir.
Uzman Tavsiyesi :
Boyunuzu uzatmak için bazı egzersizler yapabilirsiniz. Ama yapacağınız egzersizler çok ağır olmamalıdır. Çoğu insan egzersiz diyince sporun her dalını yapmakta ama bu onlara yarardan çok zarar getirmektedir. Bizde bunu düşünerekten sizler için bazı basit egzersizler hazırladık;
1. Yüksek Hızda Koşma
Bu boy uzaması için harikadır çünkü bacaklarınızın daha uzun olmasına yardımcı olur ve bu da büyük bir kazanç elde edebileceğiniz bölümdür.Yüksek hızlarda koşarsanız vücudunuz çok miktarda büyüme hormonunu salgılar. Bu da hızla uzamanıza yardımcı olur. Yüksek tempoda ne kadar uzun süre koşarsanız vücudunuzun o kadar çok büyüme hormonu salgılar.
2. Metabolizmanızı Hızlandırmak
Metabolizmanızın boy uzunluğuyla çok ilgisi vardır. Metabolizmanın hızlanması ile hemen birkaç santim fark oluşacaktır. Bu daha hızlı bir metabolizmanızın olması ile büyüme hormonu’nun daha çok kullanılması ile ilgilidir. Daha iyi kan dolaşımınız olacağından bu da uzamanıza yardımcı olur. Gün boyunca daha sık yemek yiyerek de metabolizmanızı hızlandırabilirsiniz.
3.Eğer 10 dakika bacaklarınızdan bir yere kendiniz tepetaklak asabilirseniz inanamayacağınız sonuçlar görmeye başlayacaksınız. Bu bacaklarınız dışında sırtınızı da esnetip uzatır. Omurga kemikleriniz az miktarda ayrıldığında vücudunuz boşlukları kemikle doldurup omurganızın uzamasını sağlar. Kesinlikle 20 dakikadan fazla bu şekilde kalmayın.
4. Yüzmek
Yüzmek bütün vücudunuzu esnetir ve uzatır. Vücudunuz için en iyi egzersizdir. Kulaçların etkisi muhteşemdir ve sadece uzamada farkı hissetmeyecek, omuzlarınızın da daha genişlediğini de göreceksiniz.
5. Sırtı Esnetmek
Bacaklarınızı omuz genişliğinde açarak ayakta durun, sırtınıza kollarınızı kavuşturarak ulaşın. Öne doğru yavaşta uzanın. Bu uzamaya da katkısı olan çok iyi bir sırt esneme pozisyonudur.
Artık kısa olmak istemiyorsanız bu ipuçlarını rutin programınıza alın ve uygulayın.
Boy kısalığı nedir?
– Boyun büyüme eğrilerinde 3. persantil dediğimiz en alt çizginin daha altında olması, büyüme hızının düşük olması veya anne babaya göre boyun kısa olmasını boy kısalığı kabul ediyoruz. Bu durum doktora danışmayı ve tetkik gerektirir.
Boy kısalığının nedenleri ve buna yol açan faktörler nelerdir?
– Ailevi boy kısalığı, yapısal boy kısalığı ve ergenliğin gecikmesi, iskelet sistemi hastalıkları, doğum kilosunun düşük olması, beslenme bozukluğu, uzun süreli hastalıklar (kalp, böbrek, kan hastalıkları gibi), uzun süreli ilaç kullanımı, Turner sendromu, hipotiroid, büyüme hormonu eksikliği ve sevgi yoksunluğunu nedenler arasında sayabiliriz.
Turner sendromu sadece kız çocuklarında 2 bin 500’de bir görülen ve en önemli bulguları erken yaşlarda boy kısalığı ve ileriki yaşlarda ergenlik yokluğu olan bir hastalıktır. Büyüme hormonu eksikliği 3 bin 500’de bir görülür ve sıklıkla tek bulgusu boy kısalığı veya büyümede duraklamadır.
Hipotiroidi sıklığı da 3 bin 500’de birdir ve doğumsal formlarında boy kısalığı dışında zeka geriliği de görülür. Doğum tartısı gebelik süresine göre düşük olarak doğan ve ilk 2 yaşta büyümede yakalama yapamayan çocukların da nihai boyları kısa olur.
Bunlardan Türkiye’de en çok öne çıkan nedenler hangileri?
– Özellikle hayatın ilk yıllarında geçirilen beslenme bozukluğu daha sonraki yaşlarda boy kısalığına neden oluyor. Uzun süren beslenme bozukluğu olan çocukta önce kilo düşer sonra boy kısa kalır. Sağlıklı büyümek ve bodurluğu önleyebilmek için sağlıklı bir beslenme ilk koşul.
Boy kısalığının toplumda görülme sıklığı nedir?
– Yüzde 3 – 15 arasında değişir. Bunların yüzde 80 – 85’ini normal kısa olarak kabul ediyoruz. Bunların nedenleri yapısal ve ailevidir. Normal kısa boyluluk toplumda en sık görülen boy kısalığıdır. Bu çocukların boyları kısa ancak büyüme hızları normaldir.
Bir kısmının anne ve babası da kısa boylu olup kalıtsal faktörler ön plandadır. Patolojik yani tedaviye ihtiyacı olan grubun oranı ise yüzde 15 – 20. Bunlarda boy kısa ve büyüme hızı düşüktür. Bunları da ikiye ayırıyoruz. Bazılarında orantısız bir boy kısalığı (kol ve bacaklar kısa) vardır. Orantılı boy kısalıkları içinde Türkiye’de uzun süreli beslenme bozukluğu sonucu gelişen ve bodurluk diye adlandırdığımız boy kısalığı yüzde 12 – 16 oranında görülür.
Bu hastalıklara bağlı görülen boy kısalığı kaç santimetredir?
– Patolojik boy kısalıklarında nihai boy, hastalıklar arasında değişiklik gösterse de genelde kızlarda 130 – 140, erkeklerde 140 – 150 santimetre arasında değişir. İskelet sistemi hastalıklarında nihai boy daha kısadır (120 santimetre civarı).
Sevgisizlik de etken
Psikososyal nedenler nelerdir?
– Sevgi yoksunluğu yaşayan çocuklarda örneğin olumsuz aile yapısı olanlarda, bazı yuva çocuklarında kısa boyluluk görülebiliyor.
Doğum kilosu ve boyu önemli mi?
– Türkiye’de yılda dünyaya gelen 1 milyon 250 bin çocuğun 37 bin 500’ü 2,5 kilonun altında doğuyor. Bunlar arasında kısa boylu kalanların sayısı ise 2 bin 250. Düşük doğum tartılı çocukların yani zamanında 2.5 kilonun altında dünyaya gelenlerin yüzde 80 – 85’i normal yaşıtlarını yakalıyor. Yüzde 10 – 15’i ise kısa boylu kalıyor. Bu çocuklarda tipik bir bulgu, zayıf ve iştahsız olmaları, üçgen bir yüze ve zayıf bir görünüme sahip olmaları. Tedavi görmezlerse nihai boyları kızlarda 140, erkeklerde 150 santimetrede kalıyor. Doğumdaki boy uzunluğu olarak da 47 santimetre altını kısa kabul edebiliriz.
Tedavi, ‘uzatabiliyor’
Spor yapmak etkili mi?
– Spor mucizevi şekilde boy uzatmıyor ancak özellikle çocuklar için çok yararlı. Kemik yoğunluğunu artırarak ileride osteoporozun daha az görülmesini sağlıyor. Kas kitlesi ve akciğer kapasitesinin artmasına yol açıyor. Bunların dışında egzersiz bazı hormonların salımını artırdığından büyüme hormonunun salgılanmasını arttıran faktörlerden biri olarak gösterebiliriz.
Tedaviyle ne kadar uzama sağlanıyor?
– Büyüme hormonu eksikliğinde erken yaşlarda büyüme hormonu tedavisinin başlanması tedavinin başarısı açısından çok önemli. Hipotiroidin doğumsal formlarının yenidoğan döneminde taranarak tanı konması (topuktan kan alınarak) ve tiroid hormonuyla hemen tedaviye başlanması gerekir. Erken tanı ve tedaviyle boy kısalığının yanı sıra zeka geriliği de önlenmiş olur. Turner sendromunda erken büyüme hormonu tedavisiyle normal nihai boya erişilmesi mümkündür.
Doğum tartısı gebelik süresine göre düşük doğan ve kısa boylu kalan çocuklarda büyüme hormonuyla nihai boy, başarıyla uzatılıyor. Çocuk büyüme hormonuyla normal sınırların içine giriyor. Anne babasına göre beklenen boya ve toplam normallerinin içine giriyor. Uzama oranı örneğin 2 yaşında başladığınız çocukta çok daha fazla olur. Eğer ki bu tedavi başlanırsa kızlarda 160, erkeklerde 170 santimetreye varıyorlar.
Büyüme hormonunun kullanılmadığı durumlar var mı?
– İskelet sistemi hastalıklarının tedavisi çok zordur. Bunlarda büyüme hormonuyla değil cerrahi uzatma tedavisi verilebilir. Cerrahi uzatma da her hastada uygulanamayabilir.
Türkiye’de büyüme hormonu tedavisinde başarı oranı nedir?
– Büyüme hormonuyla özellikle kısa ve uzun dönemde çok başarılı sonuçlar alınıyor. Ancak ülkemizdeki büyüme hormonu ve Turner sendromu verileri değerlendirildiğinde hastaların tanı ve tedaviye başlama yaşı oldukça geç görülüyor. Bu da hastalığın tanısının geç konulduğu ve tedavi açısından başarı şansının azaldığının bir göstergesi. Boy kısalığına neden olan hastalık ne kadar erken teşhis ve tedavi edilirse boy uzatma tedavisinde de başarı şansı o kadar artar.
Türkiye’de ortalama kadın ve erkek boyu ne kadar?
– Erkekler için 175 santimetre, kadın için 160 santimetre olarak kabul edilir. Alt sınır olarak da kadınlarda 148, erkeklerde 162 santimetre kabul edilir. Ancak toplum yıllar içinde uzuyor kadın ve erkeklerde ortalama ve alt sınır değerlerinin 3 santimetre uzadığını söyleyebiliriz.
ERGENLİK YAŞI DÜŞÜYOR
* Erken ergenlik nedir?
Son 10 yıldır, tüm dünyada ergenlik neredeyse çocuk yaşta yaşanıyor. Amerikan Time dergisi, geçtiğimiz günlerde bu konuyu kapak yaptı ve ergenlik yaşının tüm dünyada bir-iki yaş düştüğünü gözler önüne serdi. Normal şartlarda erkek çocukları ergenliğe ortalama 12 yaşında, kız çocukları ise 10 yaşında girerler.
Kız çocuklarının adet görmeye başlamasıyla ergenlik tamamlanır. Yani sanılanın aksine, kız çocuklar için ergenlik adet görmekle değil, memelerin büyümesiyle başlar. Erken ergenliğe kız çocuklarında erkek çocuklarına göre daha sık rastlıyoruz.
Vakaların çoğunda bir neden bulunamıyor. 8 yaşındaki minik kızınızın birden memeleri büyümeye başlayabilir. O noktadan itibaren kendisinin, erken ergenlik şüphesiyle incelenmesi gerekir. Çevresel uyaranlar, aşırı miktarda tüketilen hormonlu gıdalar ve psikolojik nedenler erken ergenliğe yol açabilir. Erken yaşta ergenliğe giren kız ve erkek çocuklar, önce yaşıtlarından uzun olurlar. Ancak daha sonra boyları onlardan kısa kalır.
Erken ergenlik bazen de normal zamanda başlar ancak 3-5 yıl sürmesi gerekirken, daha kısa süre içinde tamamlanır. Bunu yaşayan çocuklar, boylarının uzaması için yeterli süreleri olmadığı için, kısa kalma tehlikesi yaşayabilirler. Erken cinsel gelişim beyindeki merkezlerin uyarılmasına bağlıysa, çocuğa hormon tedavisi uygulanabilir.
Ayda bir kerelik veya üç aylık enjeksiyonlarla uygun yaşa kadar ergenlik önlenir. Ailelerin hormon kullanımı nedeniyle endişelenmeleri son derece anlamsızdır.
BESLENME ŞEKLİ ÖNEMLİ
* Ergenlik gecikebilir mi?
Evet ve ergenlik gecikmesi nedeniyle, bazı çocukların boyları geçici bir süre kısa kalabilir. Erkeklerde 13.5 yaşında herhangi bir cinsel belirtinin başlamaması yani testislerin büyümemesi, kızlarda ise 1n yaşına kadar memelerin büyümemesi halinde; ergenliğin gecikmesinden söz edilebilir. Erkeklerde nadiren bazı genetik hastalıklar da, buna neden olabilir.
Bu durum, özellikle kızlarda mutlaka incelenmeli, hormonal inceleme yapılmalıdır. Kız çocuklarda ergenliğin gecikmesine yol açan başlıca hastalık; turner sendromudur. Ergenliğe girebilmek için vücutta belirli oranda yağ olması gerekir. Çocuklar genellikle ortalama 30 kg. olduklarında ergenliğe girerler.
Çok zayıf çocuklarda ergenliğe girilmesinden sorumlu olan hormonların salgılanması yetersizdir ve ergenlik gecikir. Son yüzyılda birçok ülkede, adet görme ve ergenliğe girme yaşında, erkene kayma olduğu saptanmıştır. Sosyo-ekonomik düzeyi yüksek olanlar düşük olanlara göre, kentsel kesimse kırsal kesime göre ergenlik çağına daha erken girer.
Ergenlik öncesinde beslenme yetersizliği olan çocuklarda, ergenlik dönemi gecikebilir. Zayıf ve kısa boylu çocuklar, şişman ve uzun boylulara göre ergenlik çağına daha geç girme eğilimindedir.
Kör çocuklarda ergenlik daha erken başlar ve bu çocuklar daha erken gelişirler. Yüksek rakımlı bölgelerde yaşayan çocukların, deniz seviyesinde yaşayanlara göre ergenliğe daha geç girdikleri bilinir. Sıcak ülkelerde yaşayanlar, soğuk iklimde yaşayanlardan daha önce ergenlik belirtileri gösterir.
ERKEKLER DAHA ŞANSLI
* Ergenlik döneminde boy ne kadar uzamalıdır?
Kızlarda 20-25, erkeklerde 25-30 santimlik artış olur. Büyüme, ergenlerde kol ve bacağın üst kısımlarında başlar. Önce el ve ayaklar, sonra gövde, göğüs kafesi, omuzlar büyür. Genellikle baş çevresi 10 yaşından sonra büyümez. Genelde 3-4 yıl süren ergenlik dönemi daha kısa zamanda tamamlanırsa, çocuğun boyu kısa kalır. Kızlarda boy uzaması adetten önceki dönemde çoktur. Adet gördükten sonra, boy 5-6 santim daha uzar. Erkeklerde ise en hızlı boy artışı testislerdedir. Bu, 13-14 yaşlarında olur. Yani erkekler kızlara göre daha şanslıdır çünkü boy artışları 19 yaşına kadar sürer. ‘Zirve büyüme hızı’ denilen dönemde, boy 10 santim kadar uzayabilir. Kızlarda bu dönem ilk adetten hemen öncedir. Erkeklerde ise 13-14 yaşlarında yaşanır.
* Boyun kısa kalmasını engellemenin bir yöntemi var mı?
Eğer boy kısalığı büyüme hormonunun eksikliğinden kaynaklanan bir durumsa, çocuğun ilaç tedavisi görmesi gerekebilir. Bu tedavi sayesinde boyda, ilk yıl 12 santimlik, sonraki yıllarda ise 6-8 santimlik uzamalar sağlanabilir. Eğer tedaviye ergenlik döneminin hemen başında başlanırsa, çocuğun boyunu 30 santim uzatmak bile mümkün olabilir.
Boy uzamasının kızlarda 16, erkeklerde ise 18 yaşına kadar devam ediyor. Üstelik bu uzama düzenli kalsiyum alımıyla 25 yaşına kadar devam edebiliyor. Genetik, hormonal ve çevresel etkenlerin yanı sıra bu dönemdeki beslenme dengesi ve alışkanlıklar da ne kadar uzun boylu olunacağını belirliyor. Sağlık ve beslenme ilişkisinde süt, uzun boy ve sağlam kemikler açısından da önem taşıyor. Yapılması gereken, çocukluk ve ilk gençlik döneminde düzenli ve yeteri kadar süt içmek.
Uzmanlar çocukluk ve ilk gençlik dönemlerinde boyun yeterince uzaması için günde 3-4 bardak süt içilmesini öneriyor. Bilinenin aksine, boyun uzaması 25 yaşına kadar sürebiliyor. Kızlarda boy uzamasının en hızlı olduğu dönem 11 yaş civarında yaşanıp 16 yaşına kadar devam ederken, erkeklerde aynı süreç 13-14’lü yaşlarda başlayarak, 18 yaşına kadar hız kesmiyor.
Boy uzamasının en hızlı olduğu 11-14 yaş arasında boy, yılda ortalama 8,5 cm uzuyor. Boy uzaması kemiklerin uçlarında bulunan ve büyüme plakları denilen kıkırdak yapıdaki dokunun gelişmesi ile oluyor.
Ergenlik döneminden sonra bu plaklar kapanarak uzama yavaşlıyor ve 25 yaşına kadar devam edebiliyor. Sütün yararları yalnızca boy uzatmakla sınırlı kalmıyor. Gün içinde süt içen her yaştan kişi sağlıklı bir kemik yapısına da sahip oluyor.
Kişinin boy uzunluğu hormonal, genetik ve çevre faktörlerinin etkisi ile belirleniyor. Beslenme ve egzersiz de boyun uzamasında çok önemli bir etken. Çocukluk dönemlerden itibaren yeterli ve dengeli beslenme, yeterli kalsiyum alımı ve düzenli uyku boyun uzamasında en az genetik faktörler kadar etkili.