“Yemek borusu Mide pH Ölçüm Çalışması”nın daha yaygın olarak bilinen adı “pH Monitorizasyon Çalışması”dır.
Mideden yemek borusuna (özofagus) doğru asitli ya da safralı sıvıların geri kaçmasının ortaya konmasını amaçlar. Bu çalışma ile SamsunCerrahi’de kaçağın olup olmadığını araştırıyor, reflü varsa şiddetini ve uzun dönem içinde sorun yaratma eğilimini saptıyor ve bireyin yakınmalarının ne kadarının kaçakla ilişkili olduğunu araştırıyoruz.
Özofagus Mide pH Ölçüm Çalışması, özel fonksiyonlu ince bir borunun (kateter) bireyin burnundan yemek borusu yoluyla midesine gönderilmesi tekniğini içerir. Kateterin ucunda ve ucundan 15 cm geride birer özel kaydedici elektrodu mevcuttur. Kateteri yerine yerleştirdiğimizde elektrodlardan biri yemek borusunun alt ucuna yakın bir yerdeki pH değişimlerini kaydeder. Diğer elektrod ise mide içinde yer alır ve midenin asit ortamı değişikliklerini ölçümler. Her iki elektrod kateter yoluyla, bireyin omzundan tıpkı bir çanta gibi geçirilerek göğsüne doğru yerleştirdiğimiz, bir küçük kaydediciye sürekli bilgi aktarır.
Yerinde bıraktığımız süre içinde kateter-kayıt cihazı sistemi, otomatik olarak, her iki elektrodun bulunduğu ortamdaki asit-baz değişikliklerini pH değeri olarak kaydeder. Çalışma içinde yer alan birey de, kayıt süresi boyunca ortaya çıkan yakınmalarının neler olduğunu ve hangi dakikalarda geliştiğini ve bittiğini aygıtın düğmelerini kullanarak sisteme kaydeder.
Kayıt süresi dolup cihaz çıkardıktan sonra bireyi, daha sonra raporunu vermek ve sonuçları birlikte değerlendirmek üzere göndeririz. Bireyin bilgileriyle yüklü olan kayıt cihazını, sistemin ana bilgisayarına bağlar ve verileri aktarırız. Ana programdaki yazılım, otomatik olarak hem her iki elektroddan gelen bilgileri yükler, hem de hastanın kayıtlarını alır. Tüm bilgileri işleyen program, verileri sayılar, yüzdeler, oranlar ve grafikler halinde, birkaç sayfalık rapor biçimine sokarak yazıcıdan çıkarır.
Programın verdiği raporu, SamsunCerrahi’de değerlendirir ve elde ettiğimiz sonucu raporun sonuna yazarız. Bireyin daha önceden öykü ve fizik muayene bulguları mevcutsa, sonuçları klinik ve diğer laboratuar sonuçlarla karşılaştırırız. Kanaatimizi, öneriler başlığı altında sonuçlar yazısının altına ekleriz. Rapor oldukça karmaşık gözükmesine karşın bireyler, sonuçlarını sayılar ve grafiklerle anlattığımızda, genellikle çok iyi anlarlar ve memnun olurlar.
“Yemek borusu Mide pH Ölçüm Çalışması” kaçağın olup olmaması yanı sıra reflünün-pH’nın 4 altında seyrettiği zaman yüzdesi, saatte ortalama reflü sayısı, ortalama reflü süresi, en uzun reflü süresi ve 5 dakikadan uzun reflü sayısı gibi-pek çok özelliğini ortaya koyar. Demeester skoru denilen-bazı ölçümlerin toplanmasıyla elde edilmiş-bir indeksi de program ölçmektedir. Demeester skoru pratik bir reflü indeksidir.
pH Monitorizasyon ile reflünün hafif, orta veya şiddetli olduğunu ölçebiliyoruz. Öte yandan bu teknikle, bireyin kayıt sırasında betimlediği yakınmalarının reflü ile ilişkili olup olmadığını da anlamamız mümkün olmaktadır. Yakınmaların yüzde kaçının reflü ile ilişkili olduğunu belirliyoruz. Böylelikle, gastroözofageal reflünün semptomatik (yani hastanın yakınma ve klinik durumunu açıklar nitelikte) olduğunu gözlemliyoruz. Bu durumun söz konusuysa, artık sıradan bir kaçak değil, artık GastroÖzofageal Reflü Hastalığı’ndan (GÖRH) söz ettiğimizi bireye açıklıyoruz.
Özetle söylemek gerekirse “Yemek borusu-Mide pH Ölçüm Çalışması” ile
a. Mideden yemek borusuna kaçak olup olmadığını,
b. Kaçak varsa; kaçağın şiddetini ve yakıcılığını,
c. Kaçağın uzun dönemde sorun yaratıp yaratmayacağı,
d. Bireyin çok farklı pek çok yakınmasının kaçakla gerçekten ilişkili olup olmadığını ortaya koyuyoruz.
Kateterin takılması ve pH ölçümü belirli bir randevuyu ve işlemi gerektiyor. Çalışma, bir gün ve bazan daha uzun sürebiliyor. Bireyler, burundan kateter takılması fikrinden hoşlanmıyorlar, ama çalışma tamamlandığında genellikle sandıklarından çok daha kolay olduğunu dile getiriyorlar. Can yakıcı bir teknik olmadığını vurguluyorlar.
Başlangıçta, kateterin yerleştirilmesi fikri nedeniyle heyecan, endişe ve korku duyuyorlar, ancak kateter takıldıktan sonra bu endişelerini hemen atıyorlar. Sistemin istediği bilgileri girmek, yatış, kalkış, yemek ve hareket gibi günlük aktiviteleri yerine getirmekle meşgul oluyorlar. Çalışmanın bitiminde genellikle başlangıçtaki endişe ve korkularından eser olmuyor. Özellikle sonuçları birlikte tartıştığımızda çalışmadan memnun kaldıklarını belirtiyor; ilk baştaki negatif düşünce ve telaşlarının yersiz olduğunu dile getiriyorlar.
Prof.Dr. Zafer Malazgirt
Yemek borusu-Mide pH Ölçüm Çalışması Ekibi: Hem Elif Yaman, Hem. Songül B. Değirmenci, M.Seda Uzkibar.