YARA BAKIMI NASIL YAPILIR ? YARA BAKIMI EĞİTİMİ

Yazar:   Tarih:   Kategori: Alternatif Tıp 

Sağlık bakımında günün koşullarından dolayı hasta bakımı ile ilgili aile bireyleri yada hastaya bakan kişiler için eğitimli tecrübeli elemanların ortaklaşa bakım verme durumu gelişmiştir.

Günün koşullarından dolayı hastane koşullarından faydalanma dönemi bitmesiyle birlikte evde yara bakımında iyileşmenin hızlandırılması ve komplikasyonsuz bir iyileşme dönemine geçilmesinde hasta ve ailenin eğitimi, hastayı güvende hissettirir.
Sıklıkla bakımın odağı günlük yaşam aktiviteleri ve hareketlilik düzeyindeki fonksiyonel kazanımlar üzerinde olmaktadır.
Önemli olan hasta ve ailesine eve dönüşünde, yara bakımı konusunda temel bilginin kazandırılmasıdır. Yaranın iyileşme süreçlerini doğru açıklamalar yaparak bilgilendirilip korku ve endişeleri giderilmelidir.
Hasta ve aile bireyleri yada hastaya bakan kişiler; hemşire, yarayla ilgili süreci yaşadığı sorunları bilmeli, pansuman malzemelerinin özelliklerini, yaranın durumuna göre kullanmalıdır.
Hastayı deri kontrollerinin yapılmasında bilgilendirilmeli. Örneğin bütünlüğü bozulmasıyla ileriki süreçte nelerle karşılaşacağı anlatılmalı, psikolojik ve sosyoekonomik durumu göz önünde bulundurularak aydınlatılmalıdır. Örneğin il dikkat edeceği davranış; hastanın yara bölgesine dokunmaması gerektiği öğretilmelidir. Hastanın bulunduğu odanın, hijyenine, havalandırılmasına, yatağın konumu ve hastaya uygun yatak seçimiyle, beslenmesi ile ilgili tüm önlemler alınmalıdır.
Psikolojik yönden hastaya yaklaşımda; yaradaki durumundan dolayı yaşayacağı sıkıntıların geçici olduğunu, bunları birlikte bir süreç içinde geçireceğimizi anlatmak, hastanın korku ve endişelerinden uzaklaştırmaktır.

YARA BAKIM EĞİTİM REHBERİ
1- Yaraya neden olan durum ve hastanın geçmişte geçirdiği rahatsızlıklar şimdiki durumu.
2- Yara iyileşme süreci içinde uyulması gereken kurallar
a- Psikolojinin yüksek tutulması
b- Hasta ve yakınlarının,ellerinin sıklıkla yıkanması gerektiğini bilmeli
c- Yaranın steril koşullarda, yaraya uygun yara örtüsü ile pansuman yapılması
d- Pozisyon değiştirme iki saat aralıklarla yapılması
e- Dolaşımı hızlandırma
f- Beslenmeyi düzenleme(çinko,e ve c vitamini) kişinin genel durumu göz önünde bulundurularak.
g- Travmadan uzak tutmak
h- Sıvı tüketimini düzenleme
i- Sigara içmemesi gerekir
j- Yarada olan değişiklikleri iyi gözlemleme;bunlar(kanama,nekrotik doku,eskar oluşumu ve de enfeksiyon gelişip gelişmediğini gözlemlemek)
k- Yarada ortaya çıkabilecek değişiklikleri iyi algılama, bunlardan bazılara şöyle:aşırı direnaj,koku,yara renginin değişmesi,yaranın tekrar açılması ve derinleşmesi,yara etrafındaki kızarıklık ve ağrı
l- Pansumanın ne kadar süreçte yapılması ve doğru uygun zamanlama
m- Diyabetik nedenle oluşan yaranın kısa sürede kontrol altına alınması,iskemi ve nöropatnin var olup olmadığı tespit edilmesi.

YARA BAKIM İLKELERİ

a- Canlı dokular korunur
b- Doku devamlılığı ve fonksiyonunun onarılması
c- Yara direncinin gelişimindeki koşullarının optimize(en iyi hale) edilmesi
d- Uzun ve aşırı inflamasyon(iltihap oluşması) önlenmesi
e- Enfleksiyon ve diğer iyileşmeyi bozan nedenlerin ortadan kaldırılması
f- Skar formasyonunun minimize edilmesi
İyi kanlanan yüz cildi 48 saat içerisinde kapatılabilinirken, yaşlı hastanın ayak tırnağındaki yara hemen kapatılmalıdır (enfeksiyon açısından risklidir).
Yarada alerji,tetanoz,immunizasyon(bağışıklık) durumu, potansiyel kuduz teması, yabancı cisim ve daha önceki travmalar, deformetiler öğrenilmelidir.
Üç tip mekanik güç yumuşak dokuları hasarlandırır.
a- Yırtılama
b- Gerilme
c- Kopresyon,
Dokudaki ayrılma ve kayba göre yara tanımlanır.
a- Abrazyon
b- Laserasyon
c- Ezilme
d- Delici
e- Avülsiyon ve kombine yaralar
Kontamine olan bakteri veya yabancı cisimler, yaradaki bakteriler ve ölü dokuların varlığı, lokal doku iskemisi(kan dolaşımının düzgün olmaması) yada hipoksi(Dokuya salınan oksijen miktarı yeterli olmasına karşın, toksik bir madde nedeniyle doku hücrelerinin kendilerine ulaşan oksijenden yararlanamaması durum) yara enfeksiyonuna neden olur.
YARANIN LOKALİZASYONU
Saçlı deri,boyun,aksilla,perine,penis,vajina,ağız,tırnaklar bu bölgeler enfeksşiyona daha açıktır.
Yaranın temizliğinde dikkat edilmesi gerek hususlar:
a- Mekanik silme
b- Ansiteptikler
c- Antibiyotik solisyonlar
Açık yaralar üzerinde hidrojen peroktif kullanılmamalıdır.

YARA TANIMI

Yara; fiziksel (dışsal etkenler), kimyasal (yanlış ilaç kullanımı), termal radyasyon(ısı), cerrahi nedenlere bağlı ya da spontan (kendiliğinden) olarak gelişen doku bütünlüğünün bozulması olarak tanımlanır. Tanımlanan nedenlerle dokuda anatomik, fizyolojik ve histolojik bozukluklar oluşur. İyileşmenin tamamlanması ; doku bütünlüğünün yeniden sağlanması ve yaranın anatomik , fizyolojik ve histolojik yapısının yeniden kazanmasıyla olur.Yaraya damarlarının yapısını bozulması da eklenince kan hücrelerinin damar dışına çıkması ile lezyon yerinde pıhtılaşma ve vazokonstriksiyon meydana gelir. Takib eden aşamada yara yerine göç eden ve Makrofaj adı verilen kan hücreleri doku yenilenmesi için gerekli olan fibroblast proliferasyonundan ve kollejen sentezinden sorumludur. Makrofajlar iyileşme proseslerini başlatan sitokinlerin primer kaynağıdır. Erken dönemde yara matriksinde, fibrin, pıhtı ve az miktarda fibronektin gibi maddeler vardır. Daha sonra çevre sağlam dokulardan gelen fibroblastların ve kemotaktik sitokinlerin etkisiyle yaralanma ile hasarlanan dokuların, damarsal yapıların onarımı sağlanır. Yaralanmayla oluşan boşluğun bariyerini sağlayacak epidermal tabakanın onarımı gereklidir. Yara kenarının kalınlaşması reepitelizasyonun ilk aşamasıdır. Daha sonra epitelizasyon sağlanır. Geç dönemde yarada kontraksiyon başlar. Tanımlanan iyileşme süreci sırasında yara dokusunun ölü doku, bakteri ve yabancı cisimlerden korunması gerekir. Yara iyileşmesine engel olan koşulların varlığı yaranın kronikleşmesine neden olur.

KRONİK YARA
Yedi ile on dört günde iyileşmeyen yaralardır. Bası yaraları, diyabetik yaralar ve venöz yaralar bu gruptadır…Bu yaraların iyileşmesi uzun bir medikal ve cerrahi tedavi süreci gerektirir. Kronik yara nedenleri:
1-Radyoterapi veya kemoterapi tedavisi almış olmak
2- Diyabet, beslenme bozukluğu, maling hastalık gibi bir etkenin olaya eşlik etmesi
3- Dokunun kanlanmasını önleyen obstrüksiyon (bası vs) olarak sayılabi
BASI YARASI
Yatağa bağımlı hastalarda metobolizma yavaşlar, kaslarda atrofi olur, kan akımı yavaşlar, solunum sorunları gelişir, eklemlerde kontraktürler gelişir, osteporoz, kabızlık olur ve deri bütünlüğü bozulur.
Daha çok yatağa bağımlı olan hastalarda, genellikle deri altı dokunun az olduğu kemik çıkıntı bulunan bölgelerde görülür. Uzun bir süre devam eden ya da sık tekrarlayan cilde bası sonucu meydana gelen ülserasyon ve nekrozdan oluşur.

Bası yarası oluşması nedenleri arasında; yaşlılık, yetersiz beslenme, obezite, kaşeksi, sigara, stres, hipertansiyon, hipertermi (vücut ısısının normalin üstüne çıkması), hipotermi (vücudun ya da bir bölümünün ısısının normalin altına düşmesi), diabetik nöropati, uzun süreli şok, koma, ortopedik ameliyatlar, sepsis, kırıklar, fekal inkontinans (gaita yapma kontrolünde bozulma), üriner inkontinans (idrar yapma kontrolünde bozulma), diare, uzun süre yoğun bakım ünitesinde kalma, üriner enfeksiyon, kanser, ödem asit birikimi sayılabilir.
Yaranın mutlaka ayrıntılı olarak tanımlanması ve evrelendirilmesi gerekir. Böylece yara bakımının başarısı artar.

BASI YARALARININ EVRELERİ
EVRE 1: Deri bütünlüğü bozulmamış, basınç uygulandığında kaybolmayan kızarıklık vardır, hasta ağrı hisseder.
EVRE 2: Derinin epidermis ve dermis tabakası etkilenmiştir, yüzeysel ülserasyon vardır.
EVRE 3: Subkutan dokuda dahil olmak üzere tüm dokular etkilenmiş ve nekroz vardır. Ülser klinik olarak alttaki dokulara kadar giden derin bir krater gibidir. Genellikle ağrı hissedilmez.
EVRE 4: Derinin tüm tabakaları etkilenmiş aşırı nekroz, kas ve kemik dokuda harabiyet vardır. Yara genellikle enfektedir, ağrı hissedilmez.

BASI YARASI RİSKİ ALTINDA BULUNANAN ANATOMİK BÖLGELER
Skapula
Omurga
Sakrum
Trokanter
Sakrum alt bölgesi
Kalçalar
Topuklar
Malleol
YARA İYİLEŞMESİ
Dört evrede gerçekleşir.
1.Hemostaz evresi: Yaralanmanın hemen ardından başlar.
2.İnflamasyon evresi: 1 – 3 gün arası.
3.Proliferasyon evresi: 3 – 24 gün arası.
4.Matürasyon/remodelling evresi: 24 gün – 2 yıla kadar sürer.

1.HEMOSTAZ EVRESİ
Yaralanma sonrası hemostaz (pıhtılaşma) ve inflamasyon (iltihap) süreçleri başlar. Küçük damar uçlarında pıhtı ve vazokonstrüksiyon (damarlarda büzüşme) olur. Trombositler doku onarımını başlatacak faktörleri açığa çıkarırlar. Bu evrede yara bakımıyla kanamanın durdurulması ve pıhtı oluşumu sağlanıp bakteriel bulaş önlenebilir.
2.İNFLAMASYON EVRESİ
Yara iyileşmesinin temel evresidir. Yüksek vasküler geçirgenlik kan hücrelerinin yaralanma bölgesine göçünü gerçekleştirir. Trombosit faktörlerin oluşturduğu vazokonstürsiyon ortadan kalkar ve yaralanmadan otuz dakika sonra mast hücrelerinden bradikinin ve histamin salgılanır. Lökositler vücudu mikro organizmalara karşı koruyarak yarayı temizlerler. Bağışıklık sistemi bastırılmış olan hastalarda normal inflamasyon evresi oluşmaz ve iyileşme gecikir.
3.PROLİFERASYON EVRESİ
Bu evrede yara parlak kırmızı karnabahar görünümünde, kan damarları yönünden zengindir. Kollajen sentezi ile yarada yırtılmaya karşı direnç sağlanır. Yeni kan damarlarının oluşur ve bu damarlanma yara iyileşmesinin sonuna kadar devam eder. Yaranın iyileşme sürecinde, yara kenarları çekilmeye başlar. Epitel hücreleri yara yatağını kapatırlar.
4.MATÜRASYON EVRESİ
Gerilme artar, vasküler (damarsal) yatak kaybolur, skar dokusu koyu kırmızı renk alır. Bir süre sonra beslenmenin artmasıyla, gümüşsü bir renge dönüşür.

Ayrıca yaralar akut ve kronik olarak da değerlendirilir. Yaranın akut veya kronik oluşuna göre kullanılacak yara bakım ürünleri seçilir.
BASI YARASI OLUŞUMUNU ÖNLEMEK İÇİN
İlk yapılacak şey hastanın bireysel özelliklerine göre, risk faktörlerini belirlemek olmalıdır. Daha sonra doku bütünlüğünün korunması ve sürdürebilirliğini sağlamak, basınç, sürtünme ve tahrişin etkilerini en aza indirmek, hastaya ve yakınına eğitim vermek gerekir.
Hasta bakımını kolaylaştıran bir karyola ve basıncı azaltan havalı yatak kullanılması,en çok iki saatte pozisyon değişikliği uygulanması, hijyenik vücut bakımının sağlanması gibi basit önlemlerle yara oluşumu önlenebilir.
Cilde basının 32 mmHg yüksek olmamalıdır.
Basının süresi iki saati aşmamalıdır.
Yatağa temas eden dokunun gerginliğini artırmamak için hastanın başının 30 dereceden yüksekte uzun süre kalmamalıdır.
Pozisyon değişikliği yapılırken destek yüzeyleri dahil sürtünme olmamasına dikkat edilmelidir.
Deri ısısında meydana gelebilecek düşme bölgede kan dolaşımını bozacağından yara açılması kolaylaşacağı unutulmamalıdır.
Hasta ve yakınının veya hemşirenin dikkat edeceği noktalar:
Hastanın risk gruplarından birinde olup olmadığının belirlenmeli,
Bası yarası gelişebilecek bölgeler gözlenmeli,
Basının dolaşımı engellememesi için hastanın pozisyonu iki saatte bir değiştirilmeli,
Cilt bütünlüğü kontrolleri yapılmalı (kızarıklık, hassasiyet, renk değişikliği, çatlama ve akıntı açısından)
Basınca maruz kalan kan dolaşımı bozulan bölgelere masaj yapılmalı,
Hastanın tüm ağrıları değerlendirilmeli ve gereken önlemler alınmalı,
Vücuttaki nem oranı takip edilmeli, cildin kuru kalması engellenmeli,
Yatağındaki malzemeler dikkatli seçilmeli; pamuklu ve dikişsiz çarşaflar, örtüler kullanılmalı, sentetik kumaşlar tercih edilmemeli,
Vücut temizliği kurallara uygun yapılmalı, özellikle genital bölge temizliğine özen gösterilmeli,
Sağlık problemi engel değilse, günde en az otuz dakika oturması sağlanmalı, tekerlekli sandalyede oturabiliyor ve ellerini kullanabiliyorsa otuz dakikada bir 60 saniye süre ile, ellerini kullanarak kalçalarını yükseltmeye teşvik edilmeli,
Yoğun bakım ünitelerinde hemşire tarafından, entubasyon, nazogastrik sonda ve trakeostomi kanül tespit bölgelerinin bakımı ve takibi yapılmalı,
Hastanın beslenmesi de akut ve kronik yaralar için farklı düzenlenmeli, özellikle kronik yaralarda proteinden zengin diyet ve A, C, E, B12 vitaminleriyle çinko, demir gibi mineraller beslenmede ihmal edilmemeli,
Enfeksiyon yönünden hasta takip edilmeli, sürgü ya da hasta alt bezi uzun süre ıslak tutulmamalı,
Topuk, dirsek gibi sürtünme noktalarına destekler kullanılmalı, gerekirse teknolojik ürünlerle desteklenmeli,
Hava akımlı yataklar kullanılmalı, ancak tek başına havalı yatakla sorunun çözüldüğü düşünülmemeli, pozisyon değiştirme kurallarına uyulmadığı zaman komplikasyonlar gelişeceği unutulmamalı.
POZİSYON UYGULAMADA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Hastanın tanısına göre ve hekimin öngördüğü şekilde pozisyon verilmeli,
Bir organın yükü diğer organa verilmemeli,
Boşluklar uygun materyallerle desteklenmeli,
Sırt üstü ve yan pozisyonlarda omurga ekseninin düzgünlüğü korunmalı,
Avuç içi doldurulmalı, parmakların çalışması hareketlerle desteklenmeli,
Hastada bulunan alçı, entübasyon tüpü gibi malzemeler ve cihazların kablolarına dikkat edilmeli,
Hastanın giysileri, yatak takımı kuru ve gergin olmalı,
Hasta yatağının basıncı dengeli dağılmalıdır.

YARA YATAĞININ SINIFLANDIRIMASINA GÖRE TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Yara tedavisinin amacı yarayı ılık ve nemli tutmak, eksudayı kontrol altına almak, dış etkenlerden koruyarak epitelizasyonu sağlamaktır. Bunun için kremler, hidrokolloidler, sünger pansuman vb. ürünler kullanılır.
Granüle Yaralar
Hidrojeller, sünger pansumanlar, hidrofiberler, hidrokolloidler ve alginatlar kullanılır. Hipertrofik granüle yaralar, çoğu zaman arteryel ülser ya da karsinoma ile karıştırılabilir. Hipertrofik granüle dokular yavaş gelişirken arteryel ülser ve karsinomalı dokular hızlı gelişir. Hipertrofik granüle yaralarda hafif basınç uygulayacak yara örtüsü seçilmelidir.
Nekrotik Yaralar
Debritman yapılmalı, eksuda enfeksiyon yönünden kontrol altına alınmalıdır. Yaranın durumuna göre hidrojeller, hidrokolloidler, hidrefiber pansuman ürünleri seçilmelidir.
Enfekte yaralar
Hastanın ağrısının azaltılması, rahatlaması, enfeksiyonun kontrol altına alınması için yara yatağına uygun iyonik gümüşlü ve yüksek emiş kapasitesine sahip pansuman ürünü seçilmelidir.

PANSUMAN ÇEŞİTLERİ
Oluşan yaranın hızlı ve doğru tedavisi için yaranın durumuna göre pansuman ürünü seçilmelidir. Pansuman ürününü seçerken yaranın çeşidinin yanında hastanın sosyo-ekonomik durumu göz önünde bulundurulmalıdır.
Yapışmaz pansumanlar
Absortif pansumanlar (gaz, köpük)
Biyolojik olmayan oklüziv pansuman (filmler, alginatlar, hidroklloidler, alginatlar, hidrogeller)
Biyolojik oklüziv pansumanlar
Antibakteriyel enzimatik kremler ve merhemler
Yapışmaz Pansumanlar
Ovven’in ince meç, gaz ve tülle gras türevidir.( Xeroform, bactigrass, sentetik olarak inadina, adaptic)

Epitelizasyonu uyarıcı etkisi sınırlıdır. Örneğin; Bactigras ürününün gram(-) ve gram(+) mikro organizmalara ve mantarlara etkisi kanıtlanmıştır. Enfekte küçük yanıklarda ve ülserde, greft-donör alanlarda kullanılabilir. Bactigras yaraya yapışmayıp aynı zamanda gözeneklerinden yara eksudasının ikinci yara örtüsüne geçmesini sağlar. Kronik ve akut yaralarda kullanılabilir.

İnadin pansuman ürünü olarak seçeneklerden biridir. Köpük içeren pansuman ürünlerinin avantajları absorban ve yapışmaz olmasıdır. Yaraya expanze olabilirler ve düzensiz yapıda yaralara uyum sağlar, kolay çıkartılır. Yalnız hasta banyo yaparken pansuman ürünü çıkartılmalı ya da sudan korunmalıdır. Köpük pansumanlarda epitilazasyon, oklüziv pansumanlar kadar iyi oluşmamaktadır. Yara üzerindeki pansuman yara eksudasının miktarına göre 4 – 7 gün kalabilir. Yaranın yeri, eksudası, enfeksiyonu ve nekrotik dokusuna göre ürün seçilir.

Poliüretan yapıda yaraya yapışmayan ya da yapışkan ürün seçimi yapmalıyız. Herhangi bir firmanın hidropolimer köpük yapıda absortivesi yüksek bir ürün yarada termal izolasyonu oluşturur, kalıntı bırakmaz, toksik içeriği yoktur, en dıştaki poliüretan tabaka sızıntıyı önler, su geçirmez, kısaca pansuman seçiminde izolasyon, nem tutma, mekanik koruma ve bakteriler karşı bariyer fonksiyonuna sahip olan özellikleri göz önünde bulundururuz.
Film örtülerinin avantajı yaranın dışarıdan izlenebilir olması, dezavantajı eksudanın sızmasıyla pansumanın sık değişimine neden olmasıdır.

Yanık tedavisinde ve enfekte olan çeşitli yaralarda gümüşlü ürünün seçimi, yara iyileşmesinde zamanı çok kısaltmıştır. Aynı zamanda hastanın ağrısını azaltarak rahatlama sağlar. Sık pansuman değişimi gerekmez, antibakteriyel etkinliğini 30 dakikadan itibaren gösterir. MRSA ve üreye karşı etkilidir.

YARA DEBRİTMANI
Yarada nekrotik (ölü) dokunun varlığı iyileşmeyi geciktirir.
Cerrahi, steril larvalarla veya medikal ürünlerle debritman yapılabilir. Debritman sonrası ölü dokuların yaradan uzaklaştırılmasının yanısıra bakteri sayısında azalma da sağlanır. Debritman sonrası VAC tedavisi eklenerek yara iyileşmesi hızlandırılabilir.
VAC cihazı her yara için ayrı şekillendirilen bir köpük malzeme içerir. Bu köpük oklüziv bir drap ile sarılır. Drapın altında tüple oklüze yara ortamında 50 – 125 mm lik (-) basınç oluşturan bir pompa vardır. VAC tedavisi lokal kan akımını arttırır, ödemi azaltır, bakterileri uzaklaştırır ve granülasyon oluşturur.

İNSİZYONEL YARALAR
İnsizyonel yaralar ameliyat sonrasında oluşan yaralardır. Bazen de yara iyileşmesinde cilt kenarları arası birkaç milimetreden geniş olarak açık kalır. Bu durumda seçilecek ürün bakteriyel kontaminasyonu önlemeli ve eksudayı absorbe etmelidir. Üç tabakalı ürünlerle ayrıca kompresyon da sağlanır.
Seçilecek ürün estetik görünümde olmalı ancak yaranın ihtiyaçları ön planda tutulmalıdır.

KRONİK YARADA HİBERBARİK OKSİJEN TEDAVİSİ
Bir basınç odasında tümüyle basınç altına alınan hastanın yüzde yüz oksijen solumasına dayanan bir tedavidir. Yara iyileşmesinin tüm evrelerini olumlu yönde etkiler. Antibakteriyel etkisi de vardır.

ELEKTRİK STİMULASYONU (ELEKTROMANYETİK TEDAVİ)
Yara bölgesine, çevresine ve uzak alanlara elektrik akımı vererek ya da manyetik alan yaratılarak uygulanan tedavi ile granülasyon dokusunu geliştirilebilir. Kollajen matriks oluşumuna yardım eder ve epitelizasyonu arttırır.
VENÖZ ÜLSER
Alt extremite venöz ülserlerin iyileşmesi açısından oldukça sorunlu bir bölgedir. Neden genelde venöz dolaşım bozukluğu olmasına rağmen arteriel bozukluklar, hemotolojik hastalıklara bağlı nedenler ve enfeksiyon unutulmamalıdır. Altta yatan neden genellikle venöz yetmezlikle oluşan derin ven trombozlarıdır. Kompresyon için bandaj yapılmalı, venöz tonus arttırılmalı, ödem proflaksisi uygulanmalıdır. Ven diseksiyonu ve by-pas gibi girişimler gerekebilir.

ARTERİEL YARA
Bu tip yaralarda en önemli yaklaşım yaraya neden olan etkenleri kaldırmaktır.

DİABETİK KRONİK YARA
Diabetli hastalarda gelişmiş olan duyu sinirlerindeki tahribata bağlı olarak acı hislerinde azalma ve mikro düzeyde dolaşım bozukluğu vardır. Bu nedenle diabetik hastaların %25’inde kronik yara ile karşılaşılır. Bunların %10-15’inde cerrahiye ihtiyaç hissedilir. Gecikmiş yara iyileşmesi, hücresel düzeyde fonksiyon bozukluğu sonucu yetersiz granülasyon dokusu oluşmasına ve epitelizasyonla yara kontraksiyonunun gerçekleşmemesine bağlıdır. Yüksek kan glukoz düzeyi nedeniyle damar duvarında oluşan hasar enfeksiyonlarda immün yanıtı bozar. Stres varlığı da diyabette tedaviyi olumsuz etkileyen etkenlerdendir.

Diabetik hastalarda sık karşılaşılan yanık yaralarının da tedavisi zor ve uzun sürelidir. Bu tür yaralarda lezyon dermise eş değerde keratinosit greftle ve sonrasında silikon tabaka ile geçici kapama sağlanmalıdır. Bu tedavilerin başarlı olması için; greft yatağının yeterli kalitede olması, yani kan akımın yeterli ve kan hücrelerinin yara iyileşmesine aktif olarak katılması gereklidir. Ancak bu diabetik hastalarda her zaman sağlanamaz.

Diyabetik hastaların damar ve sinir harabiyetine bağlı olarak yaşamları boyunca ayak sorunları yaşarlar. Periferik vasküler hastalıklar, periferik nöropati ve akut ülserasyonlarla seyreden diyabetik ayak tablosuna enfeksiyonun eklenmesi çok sık görülür. Bu yaraların ileri aşamasında sepsis, kronik yumuşak doku enfeksiyonu veya ülser altında osteomyelit gelişmesi ile durum daha dramatik bir hal alır. Septik ayak yaraları acil müdahale gerektirir, gecikme halinde majör eksremite ampitasyonları gerekebilir. Diabetik ayak yaralarında iskemi ve nöropati, biri diğerinden daha ön planda olmak üzere her ikisi de aynı anda bulanabilir.
Enfeksiyon nedeni genellikle parmak aralarındaki patojen bakterilerdir. Tırnak mantarı enfeksiyon riskini artırır. Yara çok dramatik görünümde olmakla beraber nöropati nedeniyle ağrılı değildir. Akut ayak enfeksiyonlarında drenaj ve yüksek dozda antibiyotik gereklidir. Enfeksiyon hastada hiperglisemi gelişmesine neden olabilir. Sonuçta enfeksiyon da hiperglisemi nedeniyle kontrol altına alınamayabilir. Bu durumda apse ve nekrotik dokular cerrahi olarak debrite edilmelidir.

Radyolojik olarak enfeksiyonun kemiğe uzandığına dair bulgu varsa, kemikte de enfekte bölgenin çıkarılması gerekebilir.

Cerrahi müdahale sonrası yara bakımı yapılmalıdır. Birkaç gün içinde sağlıklı granülasyon dokusu görülmeye başlar. Eğer pansuman sonrası nekrotik doku görülürse, tekrar streril koşullarda nekrotik dokular alınır. Enfeksiyon kontrol altına alındıktan sonra yara uygunsa cerrahi olarak kapatılabilir.

İskemik ayak yaralarında yara tabanında belirgin miktarda grnülasyon dokusu bulunmaz. Ayak tabanı gri ya da beyaz görünümündedir, ülser ve gangren şekilde olabilir. Nöropatik ülserlerde ise yara kırmızı renkte görülür. İskemik yaralarda tırnaklar kırılgan, parmaklar tüysüz, cilt parlak ve atrofik görülür. Dokunduğumuzda cilt soğuk ve nemli, yara ağrılıdır.

Diyabetli hastalarda yara iyileşmesini etkileyebilecek ek patolojiler kontrol altına alınmalıdır;
Hipertansiyon, serebrovasküler hastalıklar,
Böbrek ve karaciğer hastalıkları,
Hematolojik ve immünolojik hastalıklar
Malnutrisyon (beslenme bozukluğu) olan hastalar.
HIV (+) hastalar.
Diyabetik ayak yaralarında cerrahiye ihtiyaç duyulursa hastanın yaşı ve genel durumu göz önünde bulundurulmalıdır.

açık yara pansumanıaçık yarada fibrin akıntısıaçık yaralarda dikkat edilecekleraçık yaraya ne iyi gelirayak taban yarası için lokman hekimayak yaralarına ne iyi gelirayakta pıhtılasmaayakta yara bitkisel olarak nasıl tedavi edilirayakta yara kıtleayaktaki açık yaralarayaktakı pıhtılasma nasıl iyileşirbactigras nedircilde temas eden tırnak izlerine ne iyi gelircilt yaralarındaantibiotiklerciltte oluşan yaraların çabuk tedavileridebritmanderin yara bakımıdiabetik ayak yaralarında yara bakımıdiyabetik ayak yara pansumanıDİYABETİK AYAKTA AKINTI NEDENLERİgöz yarasıgoz yarası ıcın yapılacak şeyhasta bakım eğitimleriiyileşmeyen topuk yaralarının tedavisikalça ağrısı nekroz magnetik alan tedavisi nedirkalçada yaralar var nasıl gecerpansuman yöntemleriparmak arası yara için bitkisel tedaviparmak kesigin derinlesmesiparmak yaralarının iyileşme süreci ve su ile yıkanmasıresimli iyileşmeyen derin yaralarsağlık eğitimi nasıl ypıl malıtopukta yaravac batın pansumanıVAC CİHAZI NASIL KULLANILIRvac cihazıvac tedavisiyanik ayakta ne yapmaliyanik yaralara nasil tedavi ediliryanık tedavisi nasıl yapılır kaç günde iyileşiryanıkta debritman nasıl yapılıryara bakımı eğitimiyara bakımı nasıl yapılırYara iyileştirme hızlandırmayara temizliğinin yapılışıyaradakı ıltıhap nasıl gıderılıryaralara nasil bakim yapiliryaraların iyileşmesi için neler yapılmalıyumuşak doku enfeksiyonu pansumanı nasıl yapılır

0 yorum yapılmış


    Warning: A non-numeric value encountered in /var/www/vhosts/acilservis.pro/httpdocs/wp-content/themes/acilservis/inc/function-opt.php on line 949
  1. avatar

    öncelikle teşekkürler
    bilgilendirmeniz çok faydalı
    fakat bazı terimlere parantez içinde türkçe terceme yazılsa mükemmel olur

    Niyazi kocabaş08-25 18:32

YARA BAKIMI NASIL YAPILIR ? YARA BAKIMI EĞİTİMİ adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.