Yağ Embolisi Sendromu
Travma nedeniyle dolaşıma giren yağ damlacıklarının akciğerlerin küçük damarlarını tıkamasıdır. Çok kez femur veya tibia kemiklerinin kırılması sonucu oluşur. Diğer embolilerde olduğu gibi çok kez gözden kaçarlar, teşhis edilmezler. Örneğin eksternal kalp masajı yapılan vakaların %80’inin otopsisinde akciğer yağ embolisi görülmüştür.
Travmadan bir iki gün sonra öksürük, dispne, hemoptizi, plevra ağrısı, ateş, taşikardi, yaş ve kuru railer, frotman gibi klinik belirtiler oluşur. Bazı vakalarda kalp yetersizliği, syanoz ve dolaşım şoku ile belirlenen akut kor pulmonale izlenir. Diğer organların emboli belirtileri kardiyopulmoner semptomlardan sonra görülür. Konfüzyon, bilinç kaybı, delirium ve koma gibi serebral belirtiler ve deride peteşiler başlıca sistemik belirtilerdir. Bir hastada travmadan bir iki gün sonra kardiyopulmoner, serebral ve deri belirtileri oluşursa yağ embolisi için patognomonik bir triad’dır. İdrarda yağ damlacıkları bulunabilir, bu takdirde hastalık tanısı kesinleşir.
Akciğer radyografisinde alveoler ödem sonucu yaygın bilateral konso-idasyon vardır. Konsolidasyon akciğer periferinde daha çoktur. Tabanlarda yoğunlaşma kardiyak kökenli akciğer ödeminden daha belirgindir. Akciğer yağ embolisi vakalarında kalp genişlemesi, venöz hipertansiyon veya perivasküler interstisiyel ödem yoktur. Bu bulgular pulmoner ödemin kardiyak kökenli olmadığını kanıtlar. Klinik belirtiler ve radyolojik anormallikler travmadan bir iki gün sonra oluşur ve 1-4 haftada kaybolurlar.