Vazgeçilmez giysiler…

Modayı takip eden kişiler için vazgeçilmez giysiler…

Yüksek topuklar, siyah elbise, mini, blue jean veya bikini…
Her biri basit birer buluş gibi görünse de yüzyıllardır kadınların vazgeçilmezi olarak büyük takdiri hak ediyor.

Küçük siyah elbise

Kokteyl ya da gece elbisesi olarak da kullanılabilen, basit kesimli kısa siyah elbise; yani ‘little black dress’ (LBD) ilk olarak 1920’lerde Coco Chanel tarafından üne kavuşturuldu. Daha sonraki yıllarda aktris Audrey Hepburn’ün, Breakfast at Tiffany’s filminde inci kolyeleriyle tamamladığı siyah elbisesi 1960’lı yılların en popüler kıyafeti olarak akıllarda kaldı.

Mini

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra etek boyları kısalmaya başladı. Mini akımı önce Londra’da başladı. Daha sonra 1965 yılında, Andre Courreges tasarımlarıyla mini etek daha da popülerlik kazandı. Ve yeni sezonda da mikro mini elbiseler, etekler ve hatta şortlar çok moda.

Yüksek topuklar

Her kıyafetin altında çok seksi duran yüksek topuklar, duruşu da farklı gösteriyor. Aslında uzmanlar 6 cm’den 8.5 cm’e kadar olan topuk boylarını orta boy, 8.5 cm’den fazla olanları da yüksek topuk ölçüsü olarak kabul ediyor. Bu ayakkabılar bacakları daha ince ve uzun gösteriyor.

Bikini

İlk önce bugünkü görünümü kadar seksi olmayan bikiniler, kollu ve hatta yakalıydı. 1907 yılında Avustralyalı yüzücü Annette Kellerman, Amerika’ya geldiğinde kolsuz, yakasız ve kısa bikinisiyle bir devrim yarattı. Ve 1940’lar ve 1950’lerde bugünkü görünümüne kavuşan bikiniler, daha sonra farklı modelleriyle şekilden şekile girdi.

Güneş gözlüğü

Güneş gözlükleri, asıl fonksiyonu dışında, yaz-kış vazgeçilmez bir aksesuar. Gladyatör dövüşlerini seyrederken Romalı imparator Nero Rushasa’nın gözlerinde görüldüğü rivayet ediliyor. Ama o zaman hiçbir koruma fonksiyonu yokmuş. İlk polarize filtreler 1936’da kullanılırken, 1950’lerden itibaren de güneş gözlükleri modanın bir parçası olmayı başarmış.

Pantolon-ceket

Takımİlk olarak 19. yüzyılda Batılı erkeklerin formal kıyafeti olan pantolon-ceket takımları, 20. yüzyılın başlarında kadınlar da giydi. Gücü temsil eden bu giysi, 1970 ve 1980’lerde vazgeçilmezler arasına girmeyi başardı.

Çorap

Modanın gizli kahramanı… Çorabın geçmişi eski Yunan uygarlığına kadar uzanıyor. 16.yüzyılda William Lee isminde bir papaz, çorap örmek için bir makine geliştirdi. Çoraplar için altın yıllar, 1935’te sentetik naylonun keşfiyle başladı. 70’lere doğru, mini akımıyla külotlu çoraplar ortaya çıktı.

Blue jean

Blue jean’in kumaşı denim, 17. yüzyılda Fransa’da üretildi. Cenovalı denizcilerin bu pamuk, keten ve yün karışımı dayanıklı kumaşı sevip giysi yapmasıyla blue jean hayatımıza girdi. 1800’ler de jean dayanıklılığından ötürü, işçilerin kıyafeti haline geldi. Zamanla herkesin vazgeçilmezi oldu. Brigitte Bardot, daracık jean pantolon giyerek nasıl seksi olunabileceğini kanıtladı.

Sutyen

Sutyenin geçmişi 1950’lere dayanıyor. Hollywood yıldızlarının korselerle neredeyse boğazlarına kadar yükselen göğüsleri, akıllara göğüsleri dikleştirecek yeni bir iç çamaşırı yaratma fikrini getirdi. Böylece ilk sutyen hayatımıza girdi. Önceleri sadece belirli bedenlerde yapıldı ama zamanla göğüsleri sadece ortaya çıkarmak değil, gizlemek için de ‘minimizer’ sutyenler üretildi.