Valproat Tedavisi
Valproat, 1960’lardan bu yana antiepileptik bir ilaç olarak kullanılmaktadır. İlk kez 1981 yılında, manik hastalarda yetersiz miktarda bulunduğundan şüphelenilen GABA adlı nörotransmitterin etkinliğini arttırdığı temel alınarak, bu grup hastalarda denenmiştir. 1990’ların başına kadar lityuma bir alternatif ya da ek olarak giderek artan bir sıklıkta kullanılmıştır. Manik-depresif hastalıktaki kullanımı 1995 yılında FDA tarafından onaylanmıştır. Lityumdan sonra böyle bir onay alan ilk ilaçtır. Valproatm antidepresan özellikleri de olabilir ve bir dereceye kadar bipolar hastalarda ileride ortaya çıkabilecek dep-resif atağın önlenmesine yardımcı olabilir. Ancak, bu anlamda lityumdan daha az etkilidir.
Valproat genelde çok iyi tolere edilen bir ilaçtır. Sıklıkla lityumla görülen zihinsel bulanıklığa ya da bellek sorunlarına neden olmaz. Ancak bazı hastalar, şaşkınlık ve diğer bilişsel bozukluk belirtileri bildirmiştir. Böyle bir sorun olursa hekiminiz bazen kan testi yaptırarak kanınızda ne kadar üre olduğunu görmek isteyecektir. Valproat, bilişsel bozukluğun nedenlerinden biri olan, kandaki üre düzeyinin artışına neden olabilir. Ancak böyle durumlar çok nadirdir.
Valproatın, sıklıkla tiroid ve böbrek işlevleri üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur. Yüksek dozlarda lityuma göre çok daha az toksiktir. Lityum gibi kilo artışına neden olabilir, ancak bu valproatta daha nadirdir. Mide ve barsak rahatsızlığına neden olabilir. Bu ilaç yemeklerden sonra ya da çok miktarda suyla birlikte alınırsa azalır. Tedavinin ilk birkaç haftasında valproat sersemlik yapabilir. Valproat karaciğer işlevlerini olumsuz etkileyebilir. Valproatla ortaya çıkan ölümcül karaciğer sorunlan bildirilmiştir, ancak bu daha çok birden fazla antiepileptik kullanan şiddetli epilepsisi olan çocuklarda görülmüştür.
Valproat zehirlenmesinin belirtileri akılda tutulmalıdır. Bunlar arasında vücutta kırıklık, güçsüzlük, yorgunluk, iştah kaybı ve kusma bulunur.
Valproat’ın 125 mg, 250 mg ve 500 mg’lık tabletleri vardır. Sıklıkla kullanılan başlama dozu yetişkinler için günde 750 mg’dır ve bölünmüş dozlarda verilir. Ancak lityum gibi valproat da yatma vakti tek bir doz halinde alınabilir.
Hekiminiz size valproat başlamadan önce karaciğer işlevlerinizi kontrol etmek için bir kan incelemesi isteyebilir. Daha sonra da valproat kan düzeyinin yanı sıra karaciğer işlevleriniz de belli aralıklarla kontrol edilecektir. Tedavi edici kan düzeyi sıklıkla bir milimetre kanda 50-125 mikrogram (bir gramın milyonda biri) arasındadır. Hastaların büyük bir kısmı bu kan düzeyine ulaşmak için günde 1000-2500 mg dozunda ilaç kullanır. Küçük bir kesim ise günde 4500 mg’a kadar çıkar.
Karaciğer hastalığınız varsa valproat kullanamazsınız. Valproat kullanan hastalar B vitamin kompleksi de (folik asit içeren) kullanmalıdır, çünkü lityum gibi valproat da folat eksikliğine neden olabilir.
Sık rastlanan ilaç etkileşimleri: Valproat kullanıyorsanız dikkat etmeniz gereken temel ilaç etkileşimleri diğer antiepileptiklerle, özellikle karbamazepin ile, ortaya çıkanlardır. (Bu ilaçlar bazen yanıt alınamayan bipolar bozukluk durumlarında birarada kullanılır.) Karbamazepin, vücudunuzdan valproatın daha hızlı atılmasına neden olur. Bir karbamazepin ve valproat bileşimi karbamazepinin bir metabolitinin kan düzeyini arttırabilir. Valproat kullanırken alkol almamalısınız.