Vakum Ekstraksiyonu
Travayın ikinci evresinin kısaltılması doğum pratiğinin önemli bir parçasıdır. Yüzyıllar öncesinden başlayarak bebeğin doğmasını kolaylaştıracak tutaçlı aletler tasarlanmış olmakla beraber, son 300 yılda annenin ıkınma çabalarına yardımcı olacak vakumla traksiyon ilkesi geliştirilmiştir. Bu kavram 1600′ lü yıllarda depresse kranyum kırıklarının azaltılması için vakum uygulanmasına dayanır. Vakum çanının dizaynı yıllar içinde değişmiş olsa da, elde edilen en büyük gelişme vakumun devamlı bir şekilde sağlanabilmesi olmuştur. Bu tekniğin yanında olanlar, forseps kaşıkları gibi yer kaplayan aletlerin kullanılmamasını ve forsepste uygulanan kemik traksiyonun aksine deriye traksiyon yapıldığını vurgulamaktadırlar. Vakum ekstraksiyon ma-ternal dokuları daha az travmaya uğratır. Vakuma karşı olanlar ise bu tekniği savunanların başın pozisyonunu tanıyamadıklarını, obstetrik forsepsin mekanizmasını anlamadıklarını ve forseps kaşıklarını usulüne uygun bir şekilde uygulayamadıklarını ileri sürmektedirler. Üstelik vakum uygulamasının artmasıyla forsepsin tarihe karışacağından da korkulmaktadır. Herhangi bir teknik beceri isteyen yöntem, amacı için kullanıldığında şüphesiz uygulama alanı bulacaktır.
Yardımla doğum yöntemlerinde başarılı olabilmek için ilk koşul hasta seçiminin iyi yapılması ve uygulanacak yöntem ile ilgili iyi bir eğitimin alınmış olmaşıdır. İngiltere ve ABD’ de vakum ekstraksiyonu çok yaygın bir şekilde taraftar bulmazken, kıta Avrupa’sında ve gelişmekte olan ülkelerin pek çoğunda bu teknik başarı ile kullanılmaktadır. Vakum uygulamasında görülen başlıca komplikasyonlar kafa derisinde laserasyonların ve sefal hematomun oluşmasıdır. Ancak bunların çoğu, hastaların iyi seçilmiş olmamasına ve ne pahasına olursa olsun doğumun va-jinal gerçekleştirilmesi için ısrar edilmesine bağlıdır. Benzer durumlarda forseps kullanıldığında bu şekilde travmalar olabileceği unutulmamalıdır. Hangi operatif doğum yöntemi kullanılırsa kullanılsın travmanın en aza indirilmesi için hasta seçimi en önemli basamağı oluşturur.
Oksipito-anterior pozisyondaki başa traksiyon uygulanmasının yanında vakum ekstraksiyonu oksipito-posterior ya da oksipito-transvers pozisyondaki bir başın rotasyonunu yaptırmak için de başarılı bir şekilde kullanılabilir. Vakum minimum anestezi ile uygulanabilir; perineye yapılan lokal anestezi bile yeterli olacaktır. Forsepsli doğumda ise gerekli olan minimum anestezi şekli bilateral pudendal bloktur. Baş perineden çıkarken vakumla traksiyon uygulanırken perine gerilmesi kontrol edilebilir, hatta epizyotomi bile gerekmeyebilir.