ELİF DAĞDEVİREN GÜVEN
“Günde 2 bardak melisa içerim”
“Dışarıda salata ya da balık ağırlıklı besleniyorum. Ancak evde çok özen gösteriyorum. Organik gıdalarla aram iyi, Mayadrom’da City Farm’dan mevsimlik malzemeler alıyorum. Eşim de mutfağa çok düşkün, üstelik şimdi kilo da vermesi gerekiyor. O da benim sağlıklı beslenmeme kaptırdı kendini. Düzenli aralıklarla Osman Müftüoğlu’na gidiyorum. Bana 6 ayda bir ya da senede bir kan tahlili yapıyor. Bu tahlil sonucunda vücutta bir takım eksiklikler çıkıyor. Ben bir dönem vücudumun ihtiyacının ne olduğunu bilmeden, ezbere alıyordum. Böyle olmaması gerektiğini öğrendim. Örneğin multivitaminin benim vücudumda işe yaramadığı ortaya çıktı. Ben çaya çok düşkünüm, daha sağlıklı diye yeşil çay içmeye alıştım. Ancak yeşil çayın da günde 2 bardaktan fazla içilmemesi gerektiğini öğrendim. Her sabah 4 tane farklı vitamin alıyorum. Bir de Selçuk’ta bir uzman var, senede 1 kez ona gitmeye çalışıyorum. Birtakım testler yapıyor, testler sonucunda vücut yaşınızın kaç olduğunu ve ne tür takviyelere ihtiyacınız olduğunu öğreniyorsunuz. Mesela bana bir sürü çay verdi. Günde 2 bardak melisa otu içiyorum. Ayrıca mango, gruçka ve yasemin çayını da çok severim. Bir de benim astımım var. Astıma iyi gelen bitki karışımlarını da aktarlardan alıyorum. Eşim de Yasemin Bradley’e gidiyor. Onun tavsiyesiyle her sabah yoğurt, yulaf ezmesi, bir meyve püresi, ceviz, bir avuç keten tohumu ve tozunu karıştırıp yiyorum. Ketentohumuyla ketentohumu tozu arasındaki farkı bu sayede öğrendim. Ketentohumu çok enteresan bir bitki. Suya koyuyorsunuz 3-5 saat sonra yapışkan bir sıvı salgılıyor. O bağırsaklarınızı çalıştırıyor. Dolayısıyla toksin atılımını kolaylaştırıyor. Tozunu da taze çekmemiz gerekiyormuş. Tabiattaki omega 3 asitleri içeren tek tohummuş. 24 saatten sonra paslanmaya başladığı için taze çekmek gerekiyor. Sadece bunun için kahve çekme makinesi aldım ve her gün çekiyorum. Aslında bitkilerden faydalanmak moda oldu. Ama hakikaten her şeyin dozunu iyi biliyor olmak lazım. Bir de vücudun neye ihtiyaç duyduğunu iyi analiz etmek gerekiyor. Herkesin bir kan tahlili yaptırıp eksiklerine göre vücutlarındaki eksiklerini tamamlamalarını öneriyorum.”
ARZUM ONAN
“Can, uyumadan önce rezene çayı içer”
Her zaman doğal ürünlerden yanayım. Tarzımız ve yaşam şeklimiz itibariyle doğal ürünler çok önemli, merakım var ama çok istikrarlı değilim. Kemer Country’de oturduğum için bana en yakın olan organik ürünlerin satıldığı Ezzo Gift&Gurme Shop’tan alışveriş yapıyorum. Hamilelik döneminde daha dikkatliydim. Şimdi sağlıklı beslenmek için düzenli olarak bir uzmana gidiyorum ve kendime bir beslenme programı edindim. Ancak bu aralar kimi zaman günde 20 saat çalıştığım oluyor, o zaman bu programı uygulayamıyorum. Ama enerji için doğal içerikli vitaminler kullanıyorum. Can’a (oğlu) her sabah ballı ısırgan otu veriyorum. İçinde bal olduğu için seviyor. Son 5 aydır alışkanlık haline geldi, mutlaka her sabah veriyorum. Bir de Can, hep sütle uyurdu. Sonra tuvalet alışkanlığını kazandırmam gereken dönem geldi. 250 cc’lik sütle ona bu alışkanlığı kazandıramazdım. Sütü kestik ve “Ne yapsak?” diye düşündük. Şimdi yatmadan önce bir bardak rezene ya da yeşil çay içiyor. Bir gün evde rezene ve yeşil çay kalmadığında kuşburnu çayı vermeyi denedim. Biraz balla karıştırdım ve çilekli çay diyerek içirmeye çalıştım. Ancak damak zevkine pek uymadı ve “Bu çilek çayı değil kuşburnu” dedi. 4 yaşındaki çocuk, nereden anladı, şaşırdım.”