Ülser Nedenleri, Kimler Niçin Ülser Olur, Ülser Hakkında
Bir ülserin meydana gelmesi için uygun koşullar nelerdir? Bu soruyu yanıtlayabilmek için, dünyanın ve ülkelerin çeşitli bölgelerinde, hatta aynı kasaba ya da köyde yaşayan bireyler arasındaki peptik ülser sıklıklarını incelememiz gerekir. Buna ek olarak, geçmişte meydana gelen sıklık farklılıklarını da incelememize katmalıyız. Tıbbi sorunları bu yönden inceleyen bilime epidemiyoloji denir ve bilgi edinmede büyük yararı olmuştur.
Belki de en kayda değer değişiklik, tarihin çeşitli dönemlerindeki sıklıklardır. Eski kayıtlar çok güvenilir olmamakla birlikte, örneğin İngiltere’de onsekizinci ve ondokuzuncu yüzyıllarda duodenal ülserlere çok seyrek rastlanmasına karşın, gastrik ülserlerin çok daha yaygın oluşu ve genç kadınlarda daha sık oluşmasına ait bilgiler kesin gibi gözükmektedir. Yirminci yüzyıla geçişle birlikte iki değişiklik meydana geldi. Birincisi; duodenal ülserler erkeklerde kadınlara oranla üç kat daha sık olmak üzere daha çok görülmeye başlandı. İkincisi de, görece daha çok azalan gastrik ülserler daha ileri yaş gruplarına kaydılar. Şimdiki durumda duodenal ülserler gastrik ülserlerden daha yaygındırlar ve gastrik ülserlerde cinsiyet farkı daha az önemli olmakla birlikte erkeklerde kadınlara oranla daha fazladır. Genel olarak, peptik ülserler ve özellikle de gastrik ülserler yaşlı kimselerde daha sıktır.
Coğrafi farklılıklar da vardır. Örneğin Britanya Adası’nda, duodenal ülserler, İngiltere’nin güneyine oranla İskoçya’da hem daha yaygın hem de hastalık seyri bakımından daha ağırdır. Hindistan ve Afrika’da, bölgeler arası farklılıklar beslenme biçimindeki değişikliklerle bağıntılıdır. Örnek olarak, Hindistan’ın ana enerji kaynağı olarak buğday yerine pirinç yenen yörelerinde duodenal ülser oranı yüksektir. Buğday besinsel lifler (posalı) açısından zenginken, pirinç değildir. Genel olarak bakıldığında, giderek kentsel yaşama eğiliminin artmasının bu değişikliklere neden olduğu söylenebilir ve belki de, kentleşme İngiltere’de daha erken dönemde yaşandığı için, peptik ülserler diğer yörelere göre burada daha önce yaygınlaştı. Ancak, bir kent içinde de, farklı yaşam düzeyindeki insanlar arasında farklılıklar vardır. Zaman zaman peptik ülserin daha varlıklı kesimlerin hastalığı olduğu savı ortaya atılmışsa da, bu 50 yıl önceki duodenal ülserler için geçerli olabilir. Artık günümüzde bu böyle değildir; peptik ülser her çeşit insan için tehdidini sürdürmektedir. En azından, yoksul insanlar hem gastrik hem de duodenal ülserlere daha fazla adaydırlar.
İçki ve sigara alışkanlığı
Yukarıda belirtilen değişiklikler, içki ve sigara içme alışkanlıkları arasındaki farklılıklardan kaynaklanabilir mi? Kesin bir şey söylemek güç. Bütün doktorların aynı görüşte olmamasına karşın, genel kanı, toplu olarak tüm sigara içenlerin, kullanmayanlara göre iki kat daha peptik ülser olasılığı ile karşı karşıya oldukları yolundadır. Normal kabul edilen düzeylerde alkol kullanımı ülser sıklığı üzerinde etkili değildir; ama, aşırı içenler ve özellikle de karaciğer sirozu olanlar ülsere yatkındırlar. Birçok doktora göre, daha önce meydana gelmiş olan ülserler içki ve sigaranın etkisiyle daha kolay kanamaktadırlar. Ayrıca, hem iyileşmeleri geç olmakta, hem de başka tıbbi sorunlara (komplikasyonlar) yol açmaları daha olasıdır.
Ülser Beslenme
Bazı kişiler, belli yiyeceklerin midelerine dokunduğunu söylerlerse de, ülser yapıcı besinlerle ilgili pek bulgu yoktur. Daha önce de belirtildiği gibi, daha çok posalı gıda ile beslenen Hindistan ve Afrika’daki insanlarda ülser daha azdır. Fakat böyle bir özelliğe dünyanın diğer bölgelerinde rastlanmadığı gibi, posalı besinler alan bireylerin ülserden korunacağına ilişkin herhangi bir kanıt da yoktur. ABD’de yapılan bir araştırmada kahve ve Coca-Cola’yı çok içen öğrencilerin, ilerki yaşlarında daha çok ülser oldukları gösterilmiştir. Ama çayın ve alkolün benzer etkisi saptanamamışken, sütün koruyucu bir etki yarattığı izlenimi de edinilmiştir.
Ancak, bu farklılıkların hiçbiri ülser oluşumunu açıklamaya yetmemektedir ve yiyeceklerinizi ayarlayıp baharat kullanmamanın ülserden koruduğunu söylemek için de yeterli tıbbi bilgiden yoksunuz. Bazıları, düzensiz öğünleri sorumlu tutar. Bu, sindirimi bozsa da, ülser meydana getirmek için yeterli değildir.
Stres
Ülser İçin, Birçok ülser hastası sorunları için stresi sorumlu tutar. Duygusal sorunlar, ekonomik sıkıntılar yada veremin alevlenme dönemleri bazı insanlarda sindirim bozukluğuna yol açabilir, ancak peptik ülsere neden olup olmadığı kesin değildir. Bedeni, eyleme hazır hale getirmek için salgılanan “saldırı ya da kaçma” hormonu adrenalin, midede asit salgılanmasını artırarak mide kaynamasına sebep olur. Ayrıca, fiziksel olarak hasta olmak gibi çok ağır stresler de mide veya duodenumda akut ülserler meydana getirebilir. Ancak, ağrı ve kanama yapan akut ülserler, kronik peptik ülserlere göre hem daha yüzeysel gelişir hem de daha hızlı iyileşirler.
Daha önce değinildiği gibi, gelici gidici niteliktedir ve stres ülser hastasının yeni bir hecme geçirmesine neden olabilir. Fakat, yaygın olarak sanıldığı gibi “ülser kişiliği” yoktur ve ülserli kimselerin daha çok stres ile karşı karşıya kalıp, psikolojik olarak daha dertli oldukları da doğru değildir.
Kalıtım
Peptik ülserler bazı ailelerde daha çok görülmekle birlikte, kalıtsal olarak doğrudan aktarılmazlar. Birtakım nitelikler, ülser geliştirmek yönünden taşınsa da, yüzde yüz etkili ülser genleri yoktur. Uygun koşulların bir araya gelmesi ile herkeste ülser meydana gelebilir. Aynı biçimde bol ülserli bir soydan gelen bir kimsede de ülser oluşup oluşmayacağı söylenemez.
Ülserler, aile eğiliminin yanı sıra tip yönünden de aktarılırlar. Yani, eğer sizde bir ülser gelişirse, bunun tipi büyük olasılıkla atalarınızdan veya anne-babanızdan birinin ülser tipi ile aynıdır. Ancak yine de, aile içinde neyin aktarıldığı tam belli değildir. Tıbbi araştırmacılar ‘O’ kan grubu kişilerin ülser komplikasyonlarına biraz daha yatkın olduğunu ortaya çıkardılar. Bu kimselerde kanama ve delinme gibi komplikasyonlar daha sık olup, mideden salgılanan pepsinojen de bir etken olabilir. Ancak, aile eğilimini tek bir etken açıklayamamaktadır ve unutulmamalıdır ki beslenme biçimi, alışkanlık ve ekonomik sorunlarda kalıtsal olmadıkları halde aile içinde aktarılırlar
Ülser Belirtileri, Ülser Teşhisi ve Tanısı
Peptik ülser, mukozada bulunan ve daha alttaki doku katmanına uzanan derin bir oyuktur. Seroza adı verilen en dış katman genellikle sağlam kalır, ancak harap olduğu durumda, yani delindiğinde buna per-fore ülser denir. Eğer kan damarları da zarar görürse kanama meydana gelir. Bu iki komplikasyon da önemli olup, daha sonra anlatılacak belirtilere yol açarlar. Biz önce komplikasyonsuz peptik ülserin belirtilerinden söz edip, doktorunuzun nasıl tanı koyduğunu ele alacağız.