Ülkemizde görülen önemli bulaşıcı hastalıklar nelerdir?

Bulaşıcı hastalıklar virüsler kanalıyla, soluduğumuz havadan, hasta kişilerle olan temastan, hastanın eşyalarını kullanarak sağlıklı kişilere geçmektedir. Çocukluk çağında görülen birçok bulaşıcı hastalıklar bulunmaktadır. Kızamık, kızamıkçık, suçiçeği, boğmaca, kızıl, çocuk felci ülkemizde görülen çocukluk çağı bulaşıcı hastalıklarıdır. Yetişkin yaşlarda da bu hastalıkları geçirmeyen kişilerde görülme ihtimali bulunmaktadır. Yetişkinlerde görülen bulaşıcı hastalıklar da vardır. Ancak bu hastalıklar çocuklara da bulaşabilmektedir. Verem, hepatit, Aids, kolera, sıtma bu hastalıklardan bazılarıdır.

Çocukluk Çağı Bulaşıcı Hastalıklar 

Kızamık: Çocukluk döneminde sık görülen döküntülü, virüslerin neden olduğu bir hastalıktır. 10 gün kuluçka döneminden sonra ateşin yükseldiği ve öksürük, döküntülerin başladığı dönem başlar. Kızamık solunum yoluyla bulaşır. Çocuklarda direnci düşürdüğü için zatürre, verem, orta kulak iltihabı gibi hastalıkların tetiklenmesine neden olur. Etkili korunma yolu aşı olmaktır. Aşısız olan herkesin geçirme ihtimali vardır. Bebeklere 12. aydan itibaren aşı yapılmaktadır. Yeni doğan bebekler anneden geçen antikorlar sayesinde yaklaşık 6 ay kadar hastalıktan korunur. Hastalığı geçirenler hayat boyu kalıcı bağışıklık kazanır.

Kabakulak: Virütik bir hastalık olan kabakulakta, tükürük bezlerinin iltihaplanmasıyla kulak arkasında şişlikler ve ateş şeklinde ortaya çıkar. Ayrıca pankreas, yumurtalıklar, beyin ve omurilik zarlarında da iltihaplanmalar meydana getirebilir.

Üst solunum yolu enfeksiyonları: Burun, yutak, gırtlak, soluk borusuna ait enfeksiyonlarıdır. Orta kulak ve sinüs enfeksiyonları da bu gruba girer. Genellikle virütik hastalıklardır.

Zatürree: Kış aylarında daha çok görülen bu hastalıkta akciğerlerde bulunan hava kesecikleri iltihaplı bir sıvıyla dolar. Bakterilerin neden olduğu hastalıkta akciğerlerin görevi olan oksijen alış veriş işlevi bozularak, kanda oksijen düzeyi azalır.  Soğuk ve beslenme bozuklukları vücut direncini düşürerek zatürreeye yakalanma riskini artırır. Hastalığın sağlıklı kişilere bulaşması, öksürük, aksırık ya da hasta kişilerin konuşması sırasında havaya yayılan damlacıkların doğrudan solunması yoluyla gerçekleşir.

Hepatit: Virüslerin neden olduğu, karaciğer dokusunun iltihaplanması hastalığıdır. Mikrobik sarılık olarak da adlandırılan hepatitlerin A, B, C, D, E gibi tipleri vardır. En çok görülen tipleri hepatit A ve hepatit B’dir. Etkin korunma yöntemi aşılanmadır. Hepatit insandan insana kan, meni, vajinal sıvı ve anneden bebeğe olmak üzere bulaşan bir hastalıktır. Hepatit C virüslerle bulaşan hepatitler arasında kan yolu ile en sık bulaşan tiptir.

Verem: Bakteriyel ve bulaşıcı bir hastalıktır. En çok akciğerlerde görülür. Akciğerler dışında böbreklerde, deride, eklemlerde, omurlarda, beyin zarında da görülebilir. Uzun süre tedavi gerektiren bir hastalıktır.

Sıtma: Ülkemizde en nadir görülen bir hastalıktır. Anofel cinsi dişi sivrisineklerle taşınan plazmodium denilen parazitle oluşan bulaşıcı bir hastalıktır. Ateş ve titremeyle seyreden nöbetlere yol açar. Birincil koruma hasta insanların teşhis ve tedavisidir. İkincil koruma sivrisineklerle mücadeledir.

Kuduz: Bir hayvan hastalığı olan kuduzun etkeni kuduz virüsüdür. Kedi, köpek, kurt, vb. hayvanların tükürük salgılarıyla insanlara bulaşır. Tedaviye geç kalındığında virüs sinir sistemini etkileyerek ölüme neden olur.

Frengi (Sifilis): Cinsel temasla bulaşan bakteriyel bir hastalıktır. Mikrobun vücuda girdiği yerde yaralarla başlar. Deride yaralar ve döküntüler olur. Burunda erimeler, ağız içinde yaralar, ateş vb. bozukluklar görülür.

Bel soğukluğu (Gonore): Bakterilerle oluşan, cinsel ilişkiyle bulaşan bir hastalıktır. İdrar yollarında iltihaplı bir akıntıya ve yanmaya neden olur.

AIDS: Çağın vebası olarak adlandırılan AİDS, vücudun başka hastalıklara karşı direncini kırarak ölüme yol açan bir hastalıktır. HIV denilen hastalık etkeni virüs, vücudun lenfositlerinde üreyip bağışıklık sistemini zayıflatır. AIDS’in bulaşma yolları: Cinsel temas, kan yolu ve anneden bebeğe plasenta yoluyla. AIDS halen tedavisi olmayan bir hastalıktır. Aşısı ile ilgili çalışmalar sürmektedir.

Paraziter hastalıklar: Parazitler, üzerinde yaşadığı canlılara zarar veren ve çeşitli hastalıklar oluşmasına yol açarlar. Parazitler iç parazitler (bağırsak kurtları vb) ve dış parazitler (bit, kene, vb) olarak ikiye ayrılırlar.