Antalya’da yapılan 23. Türk Kardiyoloji Kongresi’nin ana gündem maddesi tıkalı kalp damarlarını açmak için kullanılan ilaçlı stentlerdi. “Türkiye ilaçlı stent mezarlığına döndü, hastalara kontrolsüz ve kalitesiz stentler takılıyor” diyen bilim adamları Sağlık Bakanlığı’nı satılan stentleri ruhsatlandırmaya, takılan stentleri ise denetlemeye çağırdı.
23 Türk Kardiyoloji Derneği’nin gündemini stent tartışması belirledi. 3500 hekimle yapılan Türkiye’nin en geniş katılımlı kongresinde, çanta içinde kalite belgesi olmayan stentlerin yurda kontrolsüzce girdiği vurgulandı.
Türk Kardiyoloji Derneği, Sağlık Bakanlığı’nı göreve çağırdı. Derneğin Genel Sekreteri Prof. Dr. Ömer Kozan, şöyle konuştu:
“Türkiyedeki sorun şu; ülke ilaç kaplı stent mezarlığına döndü, bundan kurtarılmalı. Sağlık Bakanlığı ilaç ruhsatlandırmasında yaptığı gibi bir komisyon kurup, ABD’de FDA’nın yaptığı gibi ilaç kaplı stentleri ruhsatlandırmalı, ülkeye giriş yapıp yapmamaya ona göre karar vermeli.”
Stentle ilgili ikinci tartışma ise suistimalle ilgili
İki tip stent var; çıplak ve ilaç kaplı stentler. Çıplak stentlerle ilaç kaplı stentlerin kullanıldıkları yerler farklı. İlaçlı stentler 5 mm çapında, 28 mm’den daha kısa olan ve tıkanıklık oranı yüzde 70’in üzerindeki kronik damar hastalığında öneriliyor. Diğer durumlarda ise hastalara çıplak stent takılıyor.
Araştırmalara göre, bu koşullarda her 100 hastadan ancak 15’ine ilaçlı stent takılması gerekiyor. Ancak Türkiye’de ilaçlı stent takılma oranı yüzde 60’a ulaşmış durumda. Bilim adamlarına göre, ilaçlı stentlerin fiyatları 5 bin doları buluyor, bu da hastaların sömürüldüğü anlamına geliyor.
Hastaların stent takılmadan önce bilgilenme hakkı olduğuna dikkat çeken kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Mahmut Şahin, “Birçok hasta anjiyoyu tedavi sanıyor, oysa anjiyo bir tanı yöntemi. Damarların tıkanıklık durumunu sapar, sonuca göre de ya ilaç tedavisine ya balon veya stente ya da by-pass’a karar verilir. Bu üç ihtimal için hastaların önceden iyi bilgilendirilmesi gerekir. Hasta yakınına iyi bilgi verilmesi gerekir. Her hastaya ilaçlı stent de zaten önerilmemeli” dedi ve devam etti:
“Hastaların yüzde 10-15 kadarına gerçekten ilaç kaplı stent önerilebilir. Onun dışında gerekli olmayan hastalara önerilmesi yanlış. Anjiyografi yapılmadan önce hastanın anjiyo sonucuna göre, yeterli bilgi alması kendi klinik durumuna göre kendisine çıplak stentin mi, yoksa ilaç salınımlı stentin mi yararlı olacağını öğrenmeli”
Hasta: Hangisinin en iyi olduğunu nereden bileceğiz?
5 bin doları bulan ilaçlı stentlerin maliyetini sosyal güvenlik kurumları ödemiyor, hasta bu parayı cebinden ödemek zorunda kalıyor. Hastaların “bize bin dolardan 5 bin dolara kadar değişen fiyatlarda stent seçeneği sunuluyor. En pahalı en iyidir diye gösteriliyor. Biz hangisinin en iyi olduğunu nereden bileceğiz?” şeklindeki eleştirilerini de yanıtlayan Prof. Dr. Ömer Kozan şöyle konuştu:
“Bakanlık satış fiyatlarını kamuoyuna deklere etmeli. kontrol mekanizması mutlaka çalıştırmalı, aksi taktirde bu kaos, hastaları ilaçlı stent kullanımı için varını yoğunu sattırmaya devam edecektir. Ayrıca bakanlık müfettişleri geriye dönük olarak da hem kamu hem de özel hastanelerde takılan stentleri de incelemeye almalı. Bu bile merkezleri ve doktorları daha dikkatli davranmaya yöneltebilir”