“Tükenmişlik sendromu” son günlerde Meryem Uzerli ile gündeme gelen bir tanım. Muhteşem Yüzyıl dizisinde Hürrem karakterini canlandıran Meryem Uzerli “tükenmişlik sendromu” tanısı ile son günlerde haber konusu oldu. Tedavi için Almanya’ya dönen Uzerli dizinin 100, bölümünün çekimlerine de hastalığı nedeniyle katılamadı. Peki bu olayla duyduğumuz bu hastalık nedir? Anadolu Sağlık Merkezi, Psikolojik Danışman Nemciye Doğruer bu konuda dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
“Tükenmişlik sendromu” sıklıkla depresyonla karıştırılır. Ancak ruhsal bir bozukluk değildir. Bazı kişilerde daha kolay ortaya çıkabilir. Belirtilerinde dikkat çekici benzerlik vardır. Tükenmişlik sendromu içerisinde olan kişinin depresif duygulanımı olabilir. Ancak depresyondan farklı olarak, kişi yaşadığı ortamdan uzaklaşıp farklı bir ortama geçtiğinde duygularında değişim olabilir, yaşamsal fonksiyonları normale dönebilir.
Tükenmişlik, genel anlamda bir insanın iş yaşamında ihtiyacı olan doyuma sahip olamaması nedeniyle tüm yaşamına yayılabilen bir yaşam enerjisinde tükenme hâli olarak tanımlanabilir.
Tükenmişlik sendromu çalışma hayatının oluşturduğu stresle birlikte, kişinin işine duyarsızlaşmasıyla baş gösteren çağımızın hastalıkları arasında sayılabilir. Uzun çalışma saatleri, emeğinin karşılığını alamama, manevi doyuma ulaşamama gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Tüm yaşam enerjisini iş hayatından alan, sosyal yaşamı zayıf, aşırı hırslı ve başarı odaklı kişilerde daha sıklıkla görülebilir. Tükenmişlik sendromu daha çok gazetecilerde, polis ve doktorlarda görülür. Kişiyi iş hayatından soğutan bu problem, mide bulantısı, başdönmesi ve halsizlik şikayetleriyle baş gösterir.
Bu rahatsızlıktan uzak kalabilmek için, yaşamdan keyif almayı bilmek gerekir. Öncelikle yaşama bakışın güçlü bir bakış açısı gerekir. Ruhsal ihtiyaçları göz önünde bulundurmak sosyal ilişkileri canlı tutmak, çevremizdeki kişilerden destek almak bu noktada önemlidir.
Bu sendrom sadece iş yaşamında değil, günlük yaşamda da kendisini gösterebilir.