Tiroidit Nedir, Kronik Troiditi
Etyolojik olarak farklı nedenlerle oluşan bazı ti-roid hastalıkları tiroiditler başlığı altında toplanmıştır. Tiroiditler hastalığın ortaya çıkış hızı, belirti ve bulguların süresine göre akut, subakut ve kronik tiroiditler olmak üzere 3 grupta incelenir.
Akut süpüratif tiroidit: Tiroidin bakteriler, mantarlar veya parazitlerle oluşan ve çok seyrek görülen bir infeksiyonudur. Genellikle tek taraflı boyun ağrısıyla başlar, yutma güçlüğü, ateş ve boyun hareketlerinde kısıtlanma ortaya çıkar. Tutulan bölge üzerindeki deride ödem ve kızarıklık, bazen flüktüasyon verebilen aşırı duyarlı bir şişlik saptanır. Etken çoğunlukla stafilokok, streptokok veya pnömokoklar gibi gram (+) koklar olduğundan bunlara etkili antibiyotikler verilir. Flüktüasyon varsa abse boşaltılır.
Subakut granülomatöz tiroidit: De Cjuervain ti-roiditi, subakut nonsüpüratif tiroidit, dev hücreli tiroidit olarak da adlandırılır. Tiroid hastalıkları arasında % 5 oranında yer tutar. 40-60 yaş arası kadınlarda daha sık rastlanır. Hastalık çoğunlukla viral bir infeksiyonu izleyerek ortaya çıkar. Subfebril ateş, genel durum bozukluğu, çabuk yorulma, kas ağrıları, yutma güçlüğü, boğaz ağrısı gibi prodromal belirtilerin ardından gelişen boyun ağrısı çok karakteristiktir. Boyun ağrısı giderek artar, kulağa ve çeneye doğru yayılır. Palpasyonla o taraftaki tiroid lobu ağrılı, hassas, sert ve nodüler yapıdadır. Karşı taraf lobu da hafifçe büyük ve duyarlı olabilir. 3-4 hafta kadar süren ağrılı dönemde hasta hipertiroidiktir. Bunu izleyen ve birkaç aya kadar uzayabilen asemp-tomatik iyileşme sürecinde geçici bir hipotiroidi dönemi olabilir. Tedavi semptomariktir. Hafif vakalarda salisilatlar yeterli olur. Ağır vakalarda oral gliko-kortikoidler (prednizolon 20-40 mg/gün) uygulanır ve 1 hafta sonra azaltılarak 2-3 haftada kesilir.
Kronik lenfositik tiroidit (Hashimoto tiroidi-ti): Çoğunlukla kadınlarda ve 30-50 yaş arasında görülür. Yeterli iyot alman yörelerde en sık hipotiroidi nedenidir. Otoimmun kökenli bir hastalık olup, gelişiminde genetik ve çevresel faktörlerin önemli katkısı vardır. Aynı ailedeki değişik bireylerde ortaya çıkabilir. Hashimoto tiroiditine otoimmun kökenli diğer hastalıklar eşlik edebilir. Histo-patolojik olarak tiroidin lenfositler tarafından yaygın bir şekilde enfiltre edildiği, yer yer plazma hücrelerinin de buna katıldığı görülür. Folikül yapısı bozulmuş fibrozis alanları ortaya çıkmıştır.
Tanı konulduğunda Hashimoto hastalarının % 75’i asemptomatiktir ve ötiroid durumdadır. Bunlarda simetrik olarak büyümüş sert, küçük bir guatr saptanır. % 20’sinde ek bulgular hipotiroidizme ilişkindir. Tiroid otoantikorları pozitif bulunur. Tedavi hipotiroidik hastalarda L-T4 ile sağlanır. Oti-roidik hastalar gelişebilecek hipotiroidi yönünden izlenir. Ender olarak hipertiroidi gelişmiş vakalarda antitiroid ilaçlar kullanılır. Hashimoto hastalarında saptanan nodüler gelişimler İAB ve sitolojik inceleme yapılarak habaset yönünden değerlendirilir. Cerrahi girişim bası bulgularının ortaya çıkması, habaset şüphesi veya kanıtlanmış habaset durumlarında sözkonusudur.
Riedel tiroiditi: Çok seyrek görülür. Çoğunlukla kadınlarda ve 30-60 yaş arasında ortaya çıkar. Tiroid dokusunda yaygın ve yoğun bir fibröz doku enfiltrasyonu vardır. Bazen fibröz doku tiroid kapsülünü ve komşu dokuları da tutar. Çoğu kez vücudun başka yerlerindeki (mediasten, periton arkası) fibröz doku artışı ile beraber seyreder. Tiroidin boyutları büyüyerek solunum sıkıntısı ve yutma güçlüğü gibi bası belirtilerine yol açar. Palpasyon-da tiroid çok sert bulunur. Tiroid kanseri ile ayırıcı tanı gereken vakalarda İİAB yeterli olmazsa açık biopsi yapılır. Bası belirtileri artarsa cerrahi girişim yapılarak trakea önündeki tiroid bölümü çıkartılır.