İğne biyopsisi,dokulardan iğne ile küçük parçacıklarının alınması esasına dayanır.İnce iğne biyopsisinde ise iğnenin ince olmasından dolayı bu tanımlama yapılmaktadır.Kalın iğne biyopsileri;damar,sinir yaralanmaları,soluk borusu yaralanmaları,kanserli hücre yayılma olasılğı nedeniyle artık pek kullanılmamaktadır.İlk iğne biyopsisi 19. yüzyılın sonlarına doğru yapılmıştır.Bugün genel cerrahi kliniklerinde,endokrin kliniklerinde tanı amaçlı yaygın olarak kullanılmaktadır.İğne biyopsileri her şüheli alandan elle veya otomatik biyopsi aletleri ile ultrason eşliğinde yada drekt alınır.Tiroid bezi boynun ön bölümünde yer alır ve genellikle iki parçadan oluşur.Nodüler tiroid hastalığı tiroid bezinde tek veya çok,fark edilen yada edilemeyen bezelerin varlığı olarak tarif edilir.Tiroidit tanımı,tiroid bezinin iltihabi hastalıklarını tanımlamak için kullanılır.Tiroid bezi vucudumuzun bazal metabolizma hızını düzenler. çok çalışması hipertiroidi,az çalışması hipotiroidi,normal çalışması ötiroidi olarak tanımlanır.Görünüm olarak el içi yarısı,ağırlık olarak 20-30 gram kadardır.Görünüm olarak veya hacmen büyük olmasına guatr denir ancak her büyüklük guatr değildir.
Tiroid lezyonlarının doğru tanım ve uygun tedavisinin seçilmesinde tartışmasız yararları olan ultrasonografi ve sintigrafi lezyonların karakterlerini tanımlamada yetersiz kalmaktadırlar.İğne biyopsisi son yıllarda giderek artan yaygınlıkta kullanılmaktadır.Kanser yönünden önemli bulgu yoksa ayırıcı tanı bir çok hastada zordur.Tiroid kanserli hastada erken tanı ve uygun tedavi yöntemi bu hastaların yaşamlarını 20-25 yıl uzatmakta hatta büyük bir kısmında hastalığı ortadan kaldırmada önemlidir.Bu sebeple erken tanıda iğne biyopsisinin önemi büyüktür.İğne biyopsisi yapıldıktan sonra bir cam üzerine ince olarak yayılır sonra incelenmek üzere patoloji birimine gönderilir.ince iğne biyopsisinin doğruluk oranı %85-%90 arasıdır.
Opr. Dr. Muharrem YILMAZ
AKPC_IDS += “1755,”;