Tetanos Profilaksisi
Yaralı hastada tetanos gelişebileceği ihtimali daima hatırlanmalıdır. Bu durum, hekimin tıbbi ve hukuki sorunlarından biri olmaktadır. Tetanos profilaksisi çok kolay ve günlük işlemerden biri haline gelmiştir. Tetanos, tedavisi zor, morbidite ve mor-talitesi yüksek hastalıklardan biri olduğundan, profilaksisi önem kazanmıştır. Aşağıda, tetanos profilaksisi ayrıntıları ile anlatılmıştır.
Özellikle ateşli işte çalışan işçilerde, toprakta olmuş delinme tarzındaki yaralanmalarda, ihmal edilmiş geniş nekrotik doku yırtıklarında, yanıklarda, dekubitus ülserlerinde ve açık kırıklarda tetanos görülme oranı fazladır. Bu nedenle, bu yaralara “Tetanos Eğilimli Yaralar” denir. Olağan yaralarda, veya tetanos eğilimli yaralarda, tetanos profilaksisi için aşağıdaki gibi hareket edilir.
Yaralarda cerrahi debridman: Tetanos profilaksisi, etkili bir cerrahi debridman ile yaranın, canlılığını kaybetmiş dokulardan ve yabancı cisimlerden temizlenmesiyle başlar (Debritman). Bütün gelişmelere rağmen, bu kural tetanos profilaksisinin temeli olmakta devam etmektedir.
Aktif tetanos bağışıklığı (immunizasyon): Tetanos toksoidi (aşısı, anaktoksini) kullanılarak tetanoz hastalığının gelişimi etkili ve uzun süreli olarak önlenebilir. Aktif bağışıklık, d oğumdan 2 ile 6 ay sonra uygulanmaya başlanan şu bağışıklık (programı ile sağlanabilir: Bir aylık aralar ile üç kez ve bundan 12 ay sonra bir kez kas içine verilen 0.5 ml’lik tetanos toksoidi 10 yıl süreyle etkili tetanoz profilaksisi sağlar. 10. yıl verilecek 0.5 ml’lik tetanos toksoidi ile antitoksin seviyesinde yeniden süratli yükseliş sağlanır. Bu nedenle, her yaralıya önceden bağışıklığı olsun veya olmasın hemen 0.5 ml’lik tetanoz toksoidi verilmelidir Bu işlemin tamamlanmasından sonra “tetanos profilaksisi tablosu” na göre hareket edilir.
Pasif tetanos bağışıklığı: Pasif tetanos bağışıklığı, tetanos antitoksini ile sağlamı özellikle atlardan elde edilen tetanos antitoksininin (serum anti-tetanik-SAT) pasif bağışıklık sağlamak amacıyla verilmesi işlemi, yol açtığı öldürücü komplikas-yonlar nedeniyle günümüzde terk edilmektedir.
Buna karşılık, insandan elde edilen tetanoz immun globülinin (TİG) 250 ünitesi ile, öldürücü al-lerjik komplikasyonlara yol açmadan, etkili bir pasif bağışıklık sağlamak mümkündür. İnsan tetanoz immun globülini (TİG) bulunmayan durumlarda ve tetanoz bağışıklığı olmayan şahıslarda “tetanoz eğilimli” olarak nitelendirilen yaralarla karşılaşıldığında, ilk olarak hastanan SAT’a hassas olup olmadığı araştırılır. Eğer SAT’a hassasiyeti varsa, SAT kullanılmaz; çünkü anafilaktik reaksiyonların tehlikesi, tetanoz tehlikesinden çok fazladır. Bu durumda hastaya büyük dozda antibiotik verilir. SAT’a karşı hassasiyet bulunmazsa Tablo 5/1’de gösterilen durumlarda 3000 ünite at SAT’i verilir. Ancak, el altında hemen kullanılabilecek şekilde adrenalin, kortizon ve antihistaminikler bulundurulması şarttır.
Antibiyotik desteği: Tetanos basili invitro olarak Penisilin ve Tetrasiklin’lere hassas olmakla beraber, bu antibiyotikleri basilin ürediği yaraların içerisine ulaştırmak genellikle çok güçtür. Bu güçlük, tetanos basilinin üreyerek taksisini saldığı ve tetanos eğilimli olarak nitelenen kanlanması bozuk, canlılığını kaybetmiş dokular içeren bölgeler için daha çok geçerlidir. İşte bu nedenlerle antibiyotik tedavisi, hiçbir zaman aktif ve pasif olarak bağışıklık sağlayan yöntemlerin yerini almamalı; yalnızca yardımcı olarak verilmelidir. Bu gerçek göz önünde bulundurularak tetanos eğilimli yaraları olan hastalara penisilin ve tetrasiklin antibiyotikleri uygulanır.