Yaz aylarında sıcaklık artışıyla beraber kendini gösteren sorunlardan kurtulmak için
yeme-içme tarzınızda ‘sağlıklı’ düzenlemeler yapmalısınız…
Güneşin çok daha yoğun şekilde kendini gösterdiği yaz aylarında nefes alamama, ateş basması, baş dönmesi, yorgunluk, halsizlik gibi şikâyetler herkesi rahatsız ediyor. Bunaltıcı sıcaklarda en sık karşılaşılan sorun güneş çarpmasıdır.
Belirtileri baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, baş dönmesi, aşırı yorgunluk ve halsizliktir. Bu durumla karşılaşıldığında, hemen serin bir yerde dinlenmeye geçilmeli ve bol sıvı alınmalıdır. Normal şartlarda metabolizma denilen, vücuttaki kimyasal olaylar sonucu gelişen enerji ile vücut ısısı oluşur. Metabolizma ise vücudun beden hareketleriyle orantılı olarak artar. Vücut solunum ve terleme gibi faaliyetlerle bu ısıyı 36 derece dolaylarında tutmaya çalışır.
Kimler risk altında?
Sıcak havada artan terlemeyle vücut ısısı normale düşürülmeye çalışılır. Havaların çok ısındığı dönemlerde artan terlemeye rağmen vücudun ısı kaybı yeterli olamaz. Hava sıcaklığı yanında rutubetin artması, terin buharlaşmasını engellediğinden ısı kaybını daha da azaltır. Yani sıcaklığın artmasıyla birlikte havanın nem oranının artması vücutta ısı birikimine, bu da ısı artışına bağlı hastalıkların gelişmesine neden olur.
Bu arada terle kaybedilen su ve tuz gibi bazı maddelerin kaybı ve bunların yerine konulamaması hastalık tablosunu ağırlaştırır. Yaşlılar, bebekler, şişmanlar, kalp-damar hastaları, yanık, egzama, sedef, cilt hastalıkları, ter bezi bozuklukları olanlar, hareketsiz kalanlar, alkolikler, sporcular, nöbetçi askerler, madenciler ve itfaiyeciler risk altındadır. İshal, kusma gibi sıvı kaybına neden olan rahatsızlıklar bu mevsimde daha çok önemlidir. Sıvı kayıpları yerine konulamadığında özellikle yaşlılar ve bebeklerde ölüme yol açabilir.
Nasıl beslenmeli?
Spor yapanlar, ağır işlerde çalışanlar daha fazla su içmeli.
Ayran mineral dengesini sağladığı için yazın daha çok içilmeli. Yoğurt veya cacık da tüketilebilir.
Et yemekleri ve sütlü ürünlerin tazeliğinden emin olunmalı.
Ağır yemekler yerine bol sebze ve meyve tercih etmekte yarar var.
Öğle yemeklerinde yağlı, tuzlu ve kuru yiyeceklerden kaçınılmalı.
Hafif yiyecekler yenmeli, yanlarında ayran, su, meyve suyu gibi bol sıvı alınmalı.
Alkol ve kafein idrar artışı ve sıvı kaybı yaptığı için sıcak saatlerde içilmemeli.
GÜNEŞ ÇARPMASI
Güneş çarpmasında gerçek vücut sıcaklığı 41 dereceyi aşar, bu durumda merkezi sinir sistemi bozukluğu ve terleyememe görülür. Asıl sorun terleyemediğimizde başlar. Merkezi sinir sistemiyle ilgili bozukluk olan olgularda, tuhaf davranışlar, tuhaf konuşma, kasılma, nöbet geçirme, koma görülebilir. Böyle bir durumda, hastayı sıcak ortamdan uzaklaştınn, yatırarak veya oturtarak dinlendirin. Güneş çarpmasına maruz kalan hasta için derhal serinletici önlemler alın. Öncelikle giysilerin çıkarılıp hastanın esintili ve serin bir yere alınması çok önemli. Bilinci yerinde değilse, yarı baygın veya nöbet geçiriyorsa kesinlikle ağzından sıvı vermeyin. 30 dakika içinde iyi leşme görülmezse, bilinci bu l anıkl aşırsa ve vücut ısısı düşmezse hastayı en kısa sürede hastaneye ulaştırın.
Zehirlenmemek için ne yapmalı?
Özellikle yaz aylarında besin zehirlenmesi vakalarında artış görülüyor. Oysa gıdaların satın alınmasından hazırl anmasına, pişirilmesinden saklanmasına kadarki aşamal arda bazı noktalara dikkat ederek sağlığımızı korumamız mümkün. Halk sağlığını yakından ilgilendiren ve özellikle yaz aylarında tehlikeli boyutlara ulaşan sağlık problemlerinden en belirgini besin zehirlenmesidir. Besin zehirl enmesi bir mikroorganizma veya bu
mikroorganizmaya ait toksine bu laşmış bir besinin tüketilmesinin ardından 72 saat içinde, ishal, bulantı, kusma, karın ağrıları, karında kramplar gibi sindirim sistemini ilgil endiren yakınmaların ortaya çıktığı bir hastalıktır. Bu hastalıkta kişisel dirence ve mikroorganizmanın gücüne göre farklı derecelerde sorunlar yaşanmaktadır. Besin zehirlenmesinin yaz aylarında artmasının sebebi ise mikroorganizmaların daha çok oda sıcakl ığı ve üstündeki sıcaklıklarda çoğalma eğilimi göstermesidir. Alışverişinizi yaptığınız marketin güvenilirliğine, ürünün tanınmış markalardan olmasına dikkat edin.
Haftanın öğüdü: Su ve tuz takviyesi şart
Zehirlenme durumunda dikkat edilecek en önemli husussu ve tuz takviyesidir. Mide- bağırsak sistemini yormayacak gıdalar yenmeli, yağlı ve posalı besinlerden uzak durulmalıdır. Fazla işlem görmeyen çorbalar, ayran, kola, şeftali, vişne, elma suyu gibi bağırsak hareketlerini yavaşlatıcı sıvılar içilmeli; patates haşlama, püre tüketilmelidir.
Yağsız peynir, yağsız yoğurt ve yağsız ayran da alınabilir. Yoğurtta bulunan bazı yararlı bakteriler bağırsaktaki zararlı maddelerin parçalanmasına veya mikropların yok edilmesine yardımcı olur.
Haftanın besini: Yoğurt
Yoğurt kandaki asit- baz dengesi’ni sağlıklı hale getirir. Elektrolit dengesine katkıda bulunur. Zararlı bakterilerin üremesini durdurarak bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar. Sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasına etki eder, mide rahatsızııklarını önler.
Şeker hastaları için yararl ı bir besindir, kan şekerini düzenleyici etkisi vardır. Kaymağı alınmış ve mutlaka ekşimemiş yoğurt tercih edilmelidir. Bağırsak düzensizi iklerinin giderilmesine, özellikle çocuk ve yetişkinlerde karşılaşılan ishallerin tedavisine yardımcı olur. Bağırsaklarda bulunan tehlikeli ve zararlı mikropların çoğalmalarına, hatta yaşamalarına engel olur. Kanser riskini azaltır, özellikle kolon kanserine karşı koruyucudur. Vücuttaki kol esterol miktarının azalmasına yardımcı olur, LDL kolesterolü azaltır. Süt ve süt ürün lerini tükettikten sonra gaz problemi yaşayan kişi lerde laktozun parçalanması nedeniyle gaz oluşumunu azaltır.
Kırmızı alarmlı bazı besinler
* Fast food restoranlarda açıkta bekletilen ve servis edilen mayonezler ya da kremalı soslar.
* Hazırlanması sırasında elle yoğurma, harmanlama gerektiren, bol malzemeli yiyecekler.
* Pastörize edilmemiş süt ve bu sütten hazırlanan ürünler ve tatlılar.
* Oda sıcaklığında iki saatten fazla bekletilmiş ve tüketilmeden önce tekrar ısıtılmayan
gıdalar. Oda ısısında bekleyen, ısıtılan ve sonra tekrar soğutulan yemekler.
* Kabuklu deniz ürünleri.
* Kirli sularla sulanan sebze ve meyveler.