Koku alamama, kokulara karşı aşırı hassasiyet ya da daha genel ismi ile koku hastalıkları beş gruba ayrılır. Bu gruplardan;
Anosmi denilen türünde hasta tam koku kaybı yaşar ve hiçbir koku algılayamaz.
Hiposmi yani koku azalmasında ise hastanın kokulara karşı duyarlılığı azalmıştır ya da çeşitli kokuları ayırt etmekte zorlanır.
Hiperosmi diye isimlendirilen koku bozukluğunda ise kokulara karşı hassasiyet artışı durumu söz konusudur.
Parosmi koku hastalığında ise birey bulunduğu ortamdaki kokuları olduklarından daha farklı bir biçimde algılamaktadır. Bu hastalıkta kişiler güzel diyebileceğimiz kokuları kötü algılayabilmektedir.
Antosmi bu durum hayalet koku alma olarak ta tanımlanabilmektedir. Bu rahatsızlığın olduğu kişiler zaman zaman ya da sürekli olarak aslında ortamda olmayan kokular duyabilmektedir. Bir çeşit koku halüsinasyonu olarak tanımlanabilmektedir.
Koku ile tat alma duyusu arasında bir bağ vardır. Koku alma rahatsızlığı olan her üç hastanın ikisinde tat alma duyusunda da kayıp gözlenmektedir. Koku hastalıklarının sebepleri arasında en çok karşılaşılan durum kafa travmaları, üst solunum enfeksiyonları, burun ve sinüs hastalıkları gösterilebilir.
Koku Hastalıkları Tedavisi Nasıl Olur?
Kişinin koku kaybı geçirdiği kaza ya da aldığı darbenin ardından hemen ortaya çıkmış bir koku kaybı ise tedavisinin ardından bir yıl gibi bir süre sonra düzelmeler başlamaktadır. Koku rahatsızlıklarının kendiliğinden geri dönmesi yıllar sonra dahi olasılık dâhilindedir ancak tam koku kaybı yaşayan kişilerde genellikle herhangi bir iyileşme görülmez.
Koku hastalıklarının tedavisi için öncelikle hastalığa neden olan durumların tespit edilmesi ve anlaşılması gerekmektedir. Tedavide en iyi sonuçlar burun ve sinüs rahatsızlıklarına bağlı koku bozukluklarında alınmaktadır. Ameliyat tedavisi özellikle polipli sinüzitli hastalarda uygulanan endoskopik sinüs cerrahisi ile koku bölgesinin açılması sağlanarak başarılı olmaktadır. Bazı çok ileri deviasyon gibi burun kemiği eğikliklerinde deviasyon ameliyatı gerekebilmektedir. Burun içi dokularının şişmiş olduğu alerjik nezle ya da burun damlası bağımlılığı gibi koşullarda ise lazer ya da radyo frekans yardımlı girişimler burun tıkanıklığını açarak azalmış olan koku işlevini düzeltebilmektedirler.