Tansiyon yüksekliğinin sebepleri
Tansiyon yüksekliğinde esas mekanizma, ufak atardamarların daralması ve kalpten çıkan damarların önünde bir engel teşkil edişidir. İşte bu damar daralmasının bir çok sebepleri vardır: böbrek hastalıkları, anadandoğma kalp hastalığı, beyin uru, iç ifraz bezlerinin hastalığı, zehirlenmeler, v.b. Fakat pratikte rastladığımız tansiyon yüksekliklerinin %95 inde gözle görünür hiçbir sebep mevcut değildir. İşte ne kalb hastalığına, ne böbrek hastalığına, ne de herhangi bir açık hastalığa bağlı bulunmayan cinsten tansiyon yüksekliklerine biz, esası tansiyon yüksekliği, veya bünyevî tansiyon yüksekliği diyoruz. Halk arasında buna asabî tansiyon, yüksekliği denmektedir. Esasî tansiyon yüksekliklerinin çoğunda sebep, irsiyettir. Bu gibi kimselerin ana, baba veya amca, dayılarında, teyzelerinde hemen muhakkak surette tansiyon yüksekliği bulunur; yahut da tansiyon yüksekliğinin farkında olunmamıştır da felçli, kalbli, aniden ölen kimseler vardır.
Bu gibi ailelere mensup kimselerde tansiyon yüksekliği ekseriyetle erken yaşta başlar. Ailede tansiyon yüksekliği bulunması çocuklarda da muhakkak surette tansiyon hastalığının teşekkül edeceğini göstermez. Ailesinde hiç kalb veya tansiyon yüksekliği hastalığı bulunmadığı halde kendisinde kalp veya tansiyon hastalığı bulunan kimseler pek çoktur. Eskiden tansiyon hastalığının sebebi damar sertliği zannedilir ve tansiyonun, sertleşmiş, daralmış damarlardan kanın geçebilmesi için muavazavî olarak yükselmiş olduğu sanılırdı halbuki bu gün damar sertliğinin tansiyon yüksekliğinin sebebi olmayıp bilâkis neticesi olduğu anlaşılmış bulunuyor. Tansiyon yüksekliği sırf yaşlılık hastalığı değildir; bebeklerde, 20 yaşlarındaki kimselerde dahi bulunabilir; fakat en çok 30 yaşından sonra, ekseriya 40-50 arasında göze çarpar. Tansiyon yükselişinde sinir sisteminin, asabiyetin çok büyük rolü vardır. Kızdığınız, hırslandığınız veya yorulduğunuz zaman kalbinizin küt küt attığını ve sanki damarlarınızdaki kan tazyikinin fırladığını hissedersiniz. Hakikatte de böyledir. Sinirlenme, öfke, uykusuzluk, siyonu birden yükseltir.