Tansiyon Nedir Normal Tansiyon 12-8

Yazar:   Tarih:   Kategori: Genel Sağlık 

Tansiyon Nedir, Tansiyon Nasıl

Tansiyon, kan basıncı, yani damarlarda akan kanın da­mar duvarında yarattığı basınç demektir. Ama bunu asıl yaratan şey kalbimizdir. Kalbimiz, hepimizin bildiği gibi kanı pompalayan organımız. Hem vücudumuz için gere­ken temiz kanı, hem de akciğere kirli kanı pompalayan or­ganımız. Bu kanı pompalayabilmesi için elbette bir basın­ca ihtiyacı var. O basıncı kendisi yaratıyor ve kanı attığı zaman bu basınç, damar duvarlarına yansıyor. Bu kasılma sırasında oluşan basınç ve bir de tabii kalbin gevşemesi sı­rasında oluşan basınç var ki, biz buna “kan basıncı” veya “tansiyon” diyoruz.

O zaman kanımız da bizi oksijen veya su gibi hayata bağlıyor. Damarlarımızda dolaşan kanın bir basıncı var hiç kuşkusuz. Bu basınç bize zarar verebilecek kadar güç­lü mü?
Kanın pompalanması için gerekli olan bu basınç saye­sinde kan, vücudumuzun en ince noktalarına, en uç nok­talarına kadar ulaşabiliyor. Tabii bu kanı sadece kan ola­rak düşünmeyin. İçindeki bütün besin maddeleri, oksijen, dokulara, hücrelere kadar erişip onların hayatiyetini de­vam ettiriyor. Onun için de bu basınca, belli bir oranda ih­tiyacımız var elbette.
Bu basınç tehlikeli olmaya başladığında hastalık oluşu­yor sanırım…

Evet. Bütün dünyada normal kabul edilen insanların kan basınçlarının ölçümleriyle elde edilen değerlerden yola çıkılarak, normal bir sınıra ulaşılıyor. Eğer bu normal sını­rın üstünde değerler elde ediliyorsa buna, “yüksek basınç” veya “hipertansiyon” diyoruz. Hipertansiyonun önemi ne­rede ortaya çıkıyor? Hipertansiyon günümüzde, bütün toplumları tehdit eden çok ciddi bir sağlık problemi. Kitabımızın girişinde de bahsettiğimiz gibi her üç yetişkinden birinde görülüyor. Önemli ve en tehlikeli yanı ise basıncın yüksekliği değil, yıllar içerisinde bu basınç yüksekliğinin vücutta yaptığı tahribat.

O zaman kanımız için gerekli olan o basıncın biraz yükselmesi, vücudumuzda zamanla bazı tahribat yaratabi­liyor…
Evet, zamanla bazı tahribat yaratıyor. Öncelikle şunu söylemeliyim, tüm vücut damarlarımızda, o damarları dö­şeyen ince bir tabaka vardır. Biz buna “endotel tabakası” diyoruz. Yüksek kan basıncı, endotel tabakasında tahribat yaratarak, damar duvarındaki fonksiyonların bozulması­na neden oluyor, yani damar sisteminin hastalıkları içinde böylece bir risk faktörü oluşuyor, bu çok ciddi bir risk faktörü. Tabii bunun engellenmesi de kolay. İşte bu yüz­den erkenden tanınıp kontrol altına alınması gereken bir risk faktörü olarak kabul ediyoruz.

Normal tansiyon değeri, 12’ye 8, Tansiyon İçin

Az önce, “Normal değerler var” dediniz. Bu normal tansiyon değerleri mi?

Evet, normal kan basıncı değerleri (Tansiyon Değerleri)

Bildiğimiz gibi halkımızın arasında “büyük” denilen sistolik kan basıncı, bir de “küçük” denilen, bizim tıbbi olarak diyastolik dediğimiz kan basıncı var. Sistolik dedi­ğimiz kan basıncı; kalbimizin kasılması sırasında yaratılan basınç. Diyastolik dediğimiz kan basıncı ise kalbimizin gevşemesi sırasında damarlarda oluşan basınç. Bu büyük ve küçük kan basınçlarının dünyada kabul edilmiş, bugün Tansiyon, kan basıncı, yani damarlarda akan kanın da­mar duvarında yarattığı basınç demektir. Ama bunu asıl yaratan şey kalbimizdir. Kalbimiz, hepimizin bildiği gibi kanı pompalayan organımız. Hem vücudumuz için gere­ken temiz kanı, hem de akciğere kirli kanı pompalayan or­ganımız. Bu kanı pompalayabilmesi için elbette bir basın­ca ihtiyacı var. O basıncı kendisi yaratıyor ve kanı attığı zaman bu basınç, damar duvarlarına yansıyor. Bu kasılma sırasında oluşan basınç ve bir de tabii kalbin gevşemesi sı­rasında oluşan basınç var ki, biz buna “kan basıncı” veya “tansiyon” diyoruz.

O zaman kanımız da bizi oksijen veya su gibi hayata bağlıyor. Damarlarımızda dolaşan kanın bir basıncı var hiç kuşkusuz. Bu basınç bize zarar verebilecek kadar güç­lü mü?
Kanın pompalanması için gerekli olan bu basınç saye­sinde kan, vücudumuzun en ince noktalarına, en uç nok­talarına kadar ulaşabiliyor. Tabii bu kanı sadece kan ola­rak düşünmeyin. İçindeki bütün besin maddeleri, oksijen, dokulara, hücrelere kadar erişip onların hayatiyetini de­vam ettiriyor. Onun için de bu basınca, belli bir oranda ih­tiyacımız var elbette.
Bu basınç tehlikeli olmaya başladığında hastalık oluşu­yor sanırım…

Evet. Bütün dünyada normal kabul edilen insanların kan basınçlarının ölçümleriyle elde edilen değerlerden yola çıkılarak, normal bir sınıra ulaşılıyor. Eğer bu normal sını­rın üstünde değerler elde ediliyorsa buna, “yüksek basınç” veya “hipertansiyon” diyoruz. Hipertansiyonun önemi ne­rede ortaya çıkıyor? Hipertansiyon günümüzde, bütün toplumları tehdit eden çok ciddi bir sağlık problemi.

Yüzde 50 Kuralı, Tansiyon Neden

Yüksek tansiyon kendini çok da belli etmeyen sinsi bir hastalık. Her üç kişiden biri tansiyon hastasıysa, bu insan­ların çoğu tansiyon hastası olduğunu bilmiyor büyük ola­sılıkla, değil mi?
Kesinlikle bilmiyorlar. Bunun dünyada bir kuralı var: “Yüzde 50 kuralı” diyoruz, “yarı yarıya kuralı” diyoruz veya genelde söylenen şudur: Var olan hipertansif (yüksek tansiyon hastası) kişilerin yarısı hasta olduğunu bilmez. Yani hipertansiyonun ne olduğunu bilmez. Bu yarının ya­rısı da bildiği halde tedavi görmez. Tedavi görenlerin yarı­sı da istenen seviyede tedavi görmez.

O zaman ortaya son derece vahim bir tablo çıkıyor, değil mi?
Elbette! İşte bu yüzden bütün dünyada olduğu gibi ül­kemizde de hipertansiyonun tanınabilmesi, farkında olu­nabilmesi, tedavi edilmesi ve bu tedavinin mutlaka devam­lı kontrol altında tutularak, istenen değerlere düşüp düş­mediğinin takip edilmesi gerekiyor.
Başkanı olduğunuz Türk Kardiyoloji Derneği’ne gelir­sek, bu dernek Türkiye’de çok önemli işler yapıyor. So­nuçta bu konuda çalışan ve çabalayan çok fazla mesleki kuruluş yok bildiğim kadarıyla…

Evet! Kardiyoloji alanında, çok özel bazı alanlarda ku­rulmuş daha ufak çaplı derneklerin dışında Türk Kardiyo­loji Derneği, kardiyolojiyi tümüyle bünyesinde toplayan bir dernek. Sadece kardiyoloji uzmanlarını değil, kardiyo­lojiyle ilgili dahiliye uzmanları, pratisyenler, kalp-damar cerrahları, çocuk kardiyologları gibi bu konuyla ilgili bir­çok alandaki uzmanları da bünyesinde toplayan Türki­ye’nin en büyük kardiyoloji derneği.

Sağlık Tansiyon

Bu alanda sizin yürüttüğünüz en son çalışma bildiğim kadarıyla 2003 yılındaydı, değil mi hocam?

Türk Kardiyoloji Derneği’nin Türk halkında hipertan­siyon konusunda farkındalık yaratmak için 2003 yılında başlattığı ve Novartis firmasının katkısıyla yürüttüğü kampanya, gerek görsel gerekse yazınsal malzemelerle tüm dikkati 12-8’e çekti. Bu dikkat sonucunda, “Acaba ne elde ettik” diye kampanya sonrasında bir başka araş­tırma yaptık. Mesela buna göre, “İdeal kan basıncı değer­lerini biliyor musunuz” diye sorulduğunda, kampanya öncesi 12-8 diyenlerin oranı yüzde 19’ken, kampanya sonrası bu oran, yüzde 34’lere çıktı. Bu çok ciddi bir ar­tış. Buna karşılık, “Kendi kan basıncı değerlerinizi biliyor musunuz” sorusuna kampanya öncesi yüzde 45’i “Evet” derken, kampanya sonrası yüzde 52’si “Evet” demiş ki bu araştırma toplam 1.750 kişiye sorularak yapıldı. “Son 2 ayda kan basıncınızı ölçtürdünüz mü” diye sorulduğu zaman, kampanya öncesi yüzde 34 olan “Evet” oranı kampanya sonrası yüzde 40’lara çıkmış. Yani eğer ciddi bir şekilde biraz gayret gösterip bir kampanya yürütürse­niz, halkı bilgilendirmek üzere birtakım gayretlerde bulu­nursanız, bunun sonuçlarının da olumlu olduğunu görü­yorsunuz. Bu, kampanyanın birinci adımıydı. Bundan sonra kampanyanın ikinci adımı yapıldı. Bu ikinci adımda, ikinci basamakta yer alan birtakım hastaneler pilot hastane olarak seçildi ve o hastanelerin özellikle dahiliye ve kardiyoloji polikliniklerinin girişlerine, kan basıncı ölçme merkezleri konuldu. Bu merkezlerde belli bir süre ölçüm yapıldı.

Aynı yıl mı?
Hayır, bu ölçümler geçen yıl, yani 2006’da yapıldı. 23.537 kişinin kan basıncı ölçülmüş bu sırada.

Büyük bir tarama aslında, bu, değil mi?
Evet! Çok büyük bir tarama, ama sadece 5-6 hastaneyi içine alan bir tarama, pilot bölge olarak.

Sadece Ankara’da değil…
Hayır, sadece Ankara’da değil; Ankara, İstanbul, Kon­ya gibi değişik 6-7 merkezde yapıldı ve 23.537 kişide kan basıncı ölçümü yapıldı. Bu aradajcan basıncı 140-90 ve bu değerin üzerinde olan 8.343 kişi tespit edildi. Bu tespit­ten sonra hastalara kan basıncı hakkında kısa bilgiler veri­lip doktora gitmeleri tavsiye edildi. Arkasından belli bir süre sonra bu hastalar arandı. Acaba doktora gittiler mi diye. Ve ilk arama sırasında erişilen 7.266 kişiden 3.600’ü doktora gittiğini belirtti. Aradan bir süre geçtikten sonra aynı kişiler tekrar arandı. İkinci aramada birinci aramada-kilere ilave olarak doktora gittiğini söyleyenlerin sayısı ise 1.802’ydi. Her iki arama sonucunda, kan basıncı yüksek­liği tespit edilen 8.343 kişiden 5.402’si, sadece kan basınç­ları ölçülüp bilgilendirildiği için doktora gitmiş oluyor. Bu son derece büyük bir oran tabii.

Demek ki 8.343 kişiden 5.402’si doktora gidip kon­trollerini yaptırıyor…

Hatta bu kişiler ne yapılması gerekiyorsa ona uygun davranıyor. Tabii bu çok önemli! Demek ki biraz ısrarla, biraz bilgilendirmeyle halkımızı bu konuda bilinçlendirip yönlendirebiliyoruz.

Tansiyon Nedir Normal Tansiyon 12-8 adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.