Sığ suya balıklama atlama boyun kırıklarına neden olmakta. Omuriliğin hemen yakınında solunum merkezi bulunuyor. Kırılmaya bağlı omuriliğin birden şişmesi solunum merkezini etkiliyor ve boğulma meydana geliyor. Eğer, kişiyi sudan çıkaracak birisi yoksa boyun kırılması sonucu sığ suda boğularak ölüyor. Sığ suya balıklama atlayan kişi boğulmaktan kurtulsa bile, omurilik kırıklarından dolayı boyundan aşağısı felç oluyor. Her iki durumda da sonuç, trajedi.
Sığ suya atlama vakaları:
1) Çoğunlukla 15-25 yaş arası erkeklerde görülüyor. (Maalesef bu yaş grubu gençler sığ suya balıklama atlamayı önemli bir güç gösterisi olarak görüyorlar.)
2) Gece saat 01.00 da özellikle turistik tesislerde konaklayan tatilcilerin alkol aldıktan sonra ya da öğleden sonra 13.00 da serinleme amaçlı kontrolsüz bir şekilde sığ suya veya havuza atlamaları sonucu gerçekleşiyor.
3) Yanlış ilkyardım uygulamaları sonucu kazazedeler ya felç oluyorlar ya da ölüyorlar.
4) Sığ suya balıklama atlayanların %30’u kısmi veya tam felç oluyor.
Sığ suya atlama vakalarında uygulanması gereken ilkyardım yöntemi ise;
Kazazede 3-4 kişi tarafından taşınmalı. Taşınma sırasında boyun, sırt ve bel omurları hiç bükülmemeli, sağa-sola çevrilmeden yatırılmalı. Normal boğulma vakalarına uygulanan ‘su çıkarma’ yöntemi, sığ su vakalarına uygulanmaz. İlkyardımda önce kişinin ağzı açılır, ağzı tıkayan yosun parçası gibi bir şey varsa çıkarılır. Yaralanmada omurgada ‘gizli’ kırıklar meydana gelebiliyor. Bu nedenle yaralıların mutlaka omurgasında kırık varmış gibi davranılmalı. Boyun omurları kırıldığı halde, omuriliği zedelenmeyen şanslı kişilerin beyin ve omurilik cerrahisi yapılan merkezlere doğru taşınması hayati önem taşımaktadır.
Sığ suya balıklama atlama sonucu boynu kırılarak boğulan kişilere, normal boğulma vakalarındaki ilkyardım yöntemi olan baş aşağı çevrime, silkelenerek su çıkartma asla ve asla uygulanmamalıdır. Çünkü, omurga kırığı oluşmuş ve hala omurilik kesilmemişse, bu silkelenmeden sonra kesiliyor ve kişi felce mahkûm ediliyor.