Stres bağışıklık sistemini bozuyor

Mert, yaptığı açıklamada, stres yönetiminin önemine dikkat çekerek, her bireyin kişiliği ve olaylara bakışı ile stres yönetiminin yakından ilişkili olduğunu kaydetti. 

Mert, insanın ilerleyen yaşlarda sağlıklı olabilmesi için olumlu yaşam tarzını çocukluk çağlarından itibaren uygulaması gerektiğini vurguladı. İnsan ömrünün beklenen yaşam süresinin 1950’li yıllarda 45-50 yıl olduğunu belirten Mert, bilim ve teknolojinin gelişmesi ve tıptaki ilerlemeyle birlikte insan ömrünün 80 yıla kadar çıktığını ifade etti. 

Mert, “Herkes uzun yaşamak ister ancak kimse yaşlanmak istemez. Fizik ve beyin gücümüzün yerinde olduğu bir yaşlılık istiyoruz. İnsanın ileriki yaşlarında sağlıklı olabilmesi için olumlu yaşam tarzı değişikliklerini çocukluk çağından itibaren uygulaması gerekiyor.” diye konuştu. 

Sağlığı, insanın biyolojik, psikolojik ve sosyal açıdan bir denge ve iyilik hali olduğunu kaydeden Mert, sağlıklı olmak için sadece biyolojik iyilik halinin yetmeyeceğini, bağışıklık sistemini güçlü tutmak için psikolojik ve sosyal açıdan da sağlıklı olmamız gerektiğine işaret etti. 

Genetik, yaş, cinsiyet ve ırkın insan sağlığını etkilediğini ancak bunlara müdahale edilemediğini ifade eden Mert, “Psikososyal stres faktörleri; yanlış beslenme, fiziksel aktivite, obezite, sigara, alkol ve uyuşturucu madde, riskli davranışlar ve yetersiz sağlık kontrolü. Sağlığı etkileyen faktörlerdir.” dedi. 
Günümüzde modern yaşamın hızına bağlı olarak insanlarda aşırı yağlı, soslu, tuzlu ve yüksek enerjili fast food tarzı beslenme alışkanlığının artığının altını çizen Mert, olumsuz beslenme alışkanlıklarının kanser ve kalp-damar hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalığa neden olduğunu belirti. 
Mert şöyle konuştu: “Sağlıklı beslenme, obezite, hipertansiyon, şeker ve kolestrol gelişimini geciktirir veya azaltabilir. Hafta beş gün, günde en az yarım saat yapılan ılımlı spor aktiviteleri de bu hastalıkların azaltılmasına yardımcı olur. Sigara içimi, değiştirilebilir risk faktörüdür, kalp krizi dahil dünyadaki tüm önlenebilir ölümlerin yarısından sigara sorumludur. Sigarayı bırakma, ölüm riskini yüzde 60’lara varan oranda azaltır. Eğitimsizlik, bilgisizlik, heyecan, merak ve yenilmezlik duygusu ile ‘bana bir şey olmaz’ düşüncesinin yol açtığı riskli davranışlar, cinsel hastalıklara, kazalara, yaralanmalara ve birçok akut ve kronik hastalığa yol açar.”