Sosyal Fobileriniz Hayatınızı Etkilemesin!

Yazar:   Tarih:   Kategori: Genel 

Uzm. Dr. Aytül Gürbüz Tükel 
Psikiyatri

Alan araştırmalarının çoğu, sosyal fobinin kadınlarda erkeklerden daha sık görüldüğünü ortaya koymaktadır. Klinik araştırmalarda ise, sosyal fobinin her iki cinsiyette eşit oranlarda bulunduğu ya da erkeklerin çoğunlukta olduğu dikkati çekmektedir.

Toplumsal düzeyde ortaya çıkan bu farkın, kadın ve erkeklerin, durumlarıyla başa çıkmada farklı stratejileri benimsemelerine bağlı olabileceği ileri sürülmüştür. Erkeklerin, sosyal fobileriyle başa çıkmak için daha fazla alkol kullanıyor olabilecekleri ve bunun da belirtilerin gizlenmesi ve sosyal fobinin erkeklerde beklenenden az çıkması sonucunu doğurabileceği belirtilmektedir.

Diğer yandan, sosyal fobik kadınların evde oturmayı başa çıkma yolu olarak benimseyebildikleri ve kliniklere bu nedenle erkeklerden daha az başvurdukları ileri sürülmüştür .

Bekar ya da boşanmış kişiler, kontrollere göre daha büyük bir olasılıkla sosyal fobiden yakınmaktadırlar .

Sosyal fobi erken yaşlarda, sıklıkla ergenlik döneminde başlamaktadır. Araştırmalarda, ortalama başlama yaşının 14.6 ila 20 olduğu bildirilmiştir     

Sosyal fobinin yeterince tanınmamasının nedenleri

Birinci basamak sağlık kurumlarında çalışan hekimlerin, sosyal fobi kavramıyla pek fazla tanışık olmadıkları dikkati çekmektedir. Sosyal fobinin, hastanın hekime başvurmasının birinci nedeni olmaktan çok, sıklıkla diğer nedenlere eklenen bir konuma sahip olması, bu bozukluğun tanınmasıyla ilgili güçlüğü artırmaktadır.

Birincil sosyal fobi hastası, depresyon, panik bozukluğu ve alkolizm gibi diğer durumlar ortaya çıkıncaya dek tedavi için başvurmayabilmektedir. Hekimler ise, diğer durumları tanıyıp, tedavi edebilirken, sosyal fobiyi gözden kaçırabilmektedir.

Sosyal fobinin az tanınmasına katkıda bulunan en önemli etkenlerden biri de, bu duruma sıklıkla eşlik eden kaçınma ve davranış inhibisyonunun, basitçe, normal utangaçlık ve sosyal tedirginliğin abartılı bir görünümü olarak algılanmasıdır.

Utangaçlık, farklı kültürlerde normal davranış olarak kabul edilebilmekte ve belirgin bir yeti yitiminin varlığında bile, bu durum doktora başvurma nedeni olarak görülmeyebilmektedir.

Sosyal fobiden yakınanlar, sıklıkla durumlarıyla başa çıkmada kendilerine yardımcı olan yaşam biçimi stratejileri geliştirmektedirler. Bu stratejiler, hastaların sosyal işlevlerini sınırlarken, yaşamları üzerindeki kısıtlanmayı kabul etmeleri ve tedavi arayışına yönelmemeleri sonucunu doğurmaktadır.

Örneğin, bir kadın, sosyal etkileşimlerden korku duyması nedeniyle, “ev hanımı” olmayı iş aramaya tercih edebilmektedir.

Birçok insan belirli sosyal durumlarda geçici olarak anksiyete yaşayabilmektedir. Toplumda sosyal anksiyetenin tarandığı bir çalışmada, kalabalık önünde konuşmanın , en korkulan durum olduğu saptanmıştır.

Bunu, tanıdık kişilerden oluşan küçük bir grup önünde konuşmak , otorite konumundaki kişilerle görüşmek , sosyal toplantılara katılmak , yabancılarla konuşmak ya da yeni insanlar tanımak , başkalarının önünde yemek yemek  ya da yazı yazmak  izlemektedir     

Sosyal fobi terimi ilk kez diğer insanların yanında yeme, içme, titreme, kızarma, konuşma, yazma ya da kusma korkusu olarak tanımlanmış ve temel özelliğinin başkalarının gözünde gülünç duruma düşme korkusu olduğu vurgulanmıştır .

Günümüzde sosyal fobi, kişinin, küçük duruma düşeceği ya da utanç duyacağı bir biçimde davranacağı gerekçesiyle, başkalarının dikkatli bakışlarıyla karşılaştığı, sosyal ya da belli bir eylemin gerçekleştirildiği durumlardan belirgin ve sürekli bir korku duyması olarak tanımlanmaktadır.

Sosyal fobik kişi, başkaları tarafından incelendiğini ve eleştirilebileceğini düşündüğü bu tür durumlarda aşırı bir anksiyete yaşamakta, bir yandan da anksiyetenin bedensel belirtilerinin başkaları tarafından farkedilmesinden ve bunun sonucunda rezil olmak ya da gülünç duruma düşmekten korkmaktadır. Sosyal fobik hastalarda gözlemlenen en yaygın bedensel belirtilerin; çarpıntı , titreme , terleme , kas gerginliği , midede rahatsızlık hissi , ağız kuruluğu , soğuk ve sıcak basması  ve başta basınç hissi ya da baş ağrısı  olduğu bildirilmiştir..

Sosyal fobik kişi, anksiyete belirtilerinden kurtulma çabası içinde, sıklıkla bunları başlatan durumlardan kaçınma eğilimi gösterir. Ancak, hastalar tüm kaçınma çabalarına karşın, bu tür ortamlara girmek durumunda kalabilirler. Böyle bir olasılık kişide beklenti anksiyetesine neden olur.

Kaynak: Hastane.com.tr

Sosyal Fobileriniz Hayatınızı Etkilemesin! adlı konuya yorum yapmak ister misin? Etiketler

*

*

Yorum yapmak ister misin?

Acilservis.pro - Hakaret, imla kurallarına uymayan ve konu ile alakasız yorumlar kesinlikle onaylanmayacaktır.