SOĞUK ALGINLIĞI (ÜSTSOLUNUM YOLU ENFEKSİYONU)
Semptomlar: Burun akıntısı (akıntı önce suludur, sonra koyulaşır ve sarı veya yeşil renk alır), burunda tıkanıklık, hapşırma, ateş (özellikle de çocuklarda), bazen boğaz kaşıntısı ya da şişmesi, kum öksürük (geceleri kötüleşir), yorgunluk, iştah kaybı.
Bunların çoğu gerçek semptomlar değildir. Bunlar, bağışıklık sisteminin verdiği yanıtın bir parçası ve vücudun hastalıklara (bu durumda soğuk algınlığı virüsü) karşı korunma mekanizmasıdır.
Mevsim Her zaman olabilir ancak en sık sonbaharla ilkbahar arasında görülür.
Etken: Hemen her zaman virüs. Soğuk algınlığına 200′den fazla virüsün yol açtığı biliniyor (rinovirüs, parainfluenza virüs ve solunumsal sinsityal virüs) ve 1500 kadar virüs veya virüs kombinasyonunun soğuk algınlığına neden olduğu sanılmaktadır.
Çocukların daha önce geçirdikleri enfeksiyonlar sayesinde bu virüslere karşı bağışıklık geliştirme olasılıkları düşük olduğundan soğuk algınlığına ileri derecede yatkındırlar. Genel kanının aksine kışın şapka giymemek, ayakların ıslak kalması, cereyanda kalmak soğuk algınlığına neden olmaz.
Bulaşma yolu. En yaygın olarak elden ele bulaşma görülür (soğuk algınlığı olan çocuk eliyle burnunu siler, daha sonra oyun grubundaki bir arkadaşının elini tutar; bu arkadaşı eliyle gözünü ovuşturur ve enfeksiyon bulaşır).
Ayrıca hapşırık veya öksürükten yayılan damlacıklarla da bulaşma olur; ya da enfekte kişinin oyuncak gibi bir objeye saçılan tükürük damlacıkları ıslak olduğu sürece bulaştırıcıdır. Kuluçka süresi 1-4 gündür. Soğuk algınlığı semptomlar ortaya çıkmadan 1 -2 gün önce bulaşır; burun akıntısı geçtikten sonra bulaşma da azalır.
Süre: Genelde 7-10 gün sürer (3. gün en kötü gündür) fakat geceleri olan öksürük daha uzun süre devam eder.
Tedavi: Bilinen tedavisi yoktur fakat semptomları şu şekilde tedavi edilebilir:
■ İlk birkaç gün çocuğu evde tutmak iyi bir fikirdir. Aktivite sınırlaması yapmaya gerek yoktur hatta aktivitede bulunmak doğal bir dekonjestan (tıkanıklık giderici) olan adrenalini salgılatır.
■ Kurumuş burun salgılarını yumuşatmak için serum fizyolojik içeren burun damlalarının kullanılması (alkol içerenleri kullanmayın, hassas burun mukozasını yakabilir) faydalıdır. Ilık suyu damlalıkla burun deliklerine damlatarak da burnu açabilirsiniz (her burun deliğine iki veya üç kere).
Damlalar, çocuğunuz yemeğini yemeden veya uyumadan önce damlatılırsa daha faydalı olur. Damlalığı kullanmadan önce 15 dakika süreyle cebinizde veya gömleğinizin içinde ısıtın.
■ Burun salgılarını temizlemek için nemlendirin.
■ Vazelin veya benzer bir merhemi burun deliklerinin kenarlarına ve burnun altına sürerek kurumasını ve acımasını engelleyin. Ancak vazelin burnun içine kaçmamalıdır yoksa nefes almayı güçleştirebilir.
■ Altına kitap veya yastık koyarak karyolanın veya yatağın baş tarafı yükseltin ve soluk almayı kolaylaştırın.
■ Çocuğunuzun terlik veya çorap giymesini sağlayın; ayaklar soğuk olduğunda kan dağılımı değişerek burnun akmasına neden olabilir.
■ Doktor tarafından önerildiyse dekonjestan kullanabilirsiniz; ancak küçük çocuklarda pek etkili değildir.
■ Kuru öksürük nedeniyle çocuğunuzun uyku düzeni aksıyorsa ve doktor tarafından önerildiyse öksürük şurubu kullanın.
■ Ateş yüksekse aspirin olmayan bir ateş düşürücü kullanabilirsiniz. Önerileri için doktorunuza başvurun .
■ Piyasada satılan dekonjestan burun damlası veya sprey kullanabilirsiniz, ancak bunun doktor gözetiminde olması gerekir. 3 günden fazla kullanıldığında tıkanıklığı daha da kötüleştirebilir. Bazıları toksik olabilir.
■ Yalnızca ikincil bakteriyel enfeksiyon (orta kulak iltihabı veya zatürree) geliştiğinde antibiyotik verilir. Antibiyotikler virüslere karşı etkili değildir.
Diet değişiklikleri Bol miktarda sıcak sıvı (tavuklu çorba özellikle etkilidir) ve besleyici diet alınmalıdır. Her gün en az iki veya üç kez C vitamininden zengin besinler alınmasına dikkat edin. Sık sık az yemek, üç öğün ziyafetten daha fazla iştah açıcı olabilir. Süt alımını sınırlamaya gerek yoktur; yaygın inanışın tersine, mukus üretimini artırmaz.
Korunma/önleme Sağlık kurallarına uyulması gerekir. Çocuğunuzun yanında sigara içilmesini yasaklayın ve evin içini kötü kokutabilecek odun sobası kullanmayın. (Tütün ve odun sobasının dumanı soğuk algınlığına karşı direnci azaltır; eğer bir odun sobanız varsa bacasını kontrol edin.)
Çocuğunuzu enfekte bireylerden uzak tutun ve soğuk algınlığı geçirmiş birine dokunduktan sonra el yıkamayı âdet haline getirin; genelde sık sık el yıkanmasını destekleyin.
Soğuk algınlığı mikropları bulunan yerleri alkol-fenol içeren solüsyonla (Lizol gibi) dezenfekte edin ve hastalığın yayılmasını önlemek üzere diğer ipuçlarını uygulayın. Ancak hiçbir şeyin (steril bir odaya hapsetmek dışında) çocuğunuzu soğuk virüslere karşı tamamen koruyacağını düşünmeyin.
Ortalama bir çocuk yılda 6-8 kere soğuk algınlığı geçirir; bazılarında bu sayı dokuz veya onu bulur, çocuğunuz yeterince sağlıklı büyüyüp gelişiyorsa kaç kez soğuk algınlığı geçirdiğinin pek bir önemi yoktur.
Olası komplikasyonlar. Kulak enfeksiyonu, sinüs enfeksiyonu ve nadiren zatürree.
Doktoru ne zaman aramalı. Çocuğunuz letarjikse (sürekli uyukluyorsa), iştahı yoksa, veya uyuma zorluğu çekiyorsa, burun veya boğazından sarı-yeşilimsi renkte, kötü kokulu bir akıntı veya balgam (flegm) geliyorsa, hırıltılı soluyorsa ve normalden daha hızlı soluk alıp veriyorsa, göğüs sıkışması tarif ediyorsa; diğer semptomlar geçtikten sonra devam eden ya da kötüleşen öksürük varsa; boğazında ağrı varsa,
yutma güçlüğü varsa veya boğazı kızarmışsa ,boğazındaki bezlerde şişkinlik varsa, sürekli kulaklarını çekiştiriyorsa veya gece yarısı huzursuz bir şekilde ağlayarak uyanıyorsa; 38.9°C nin üzerinde ateşi varsa ya da 4 günden daha uzun süredir düşük dereceli bir ateşi varsa veya iyileşeceğine daha kötüleşiyorsa doktorunuza haber verin. Ayrıca semptomlar 10 günden uzun sürerse de doktorunuzu arayın; bu ikincil sinüs enfeksiyonunu akla getirir.
Not: Çocuğunuz sık sık soğuk algınlığı geçiriyorsa ya da devamlı hasta oluyorsa alerji olasılığını düşünün.
SOĞUK ALGINLIĞINI ANLATAN VİDEO