Hutchinson Dişleri
Sir Jonathan Hutchinson 1828 –1913
JONATHAN HUTCHİNSON, 1828’de Yorkshire’de dünyaya gelmiştir. Öğreniminin ilk kısmını, yani 17 yaşına kadar özel bir şekilde yapmış ve bu arada Dr. Calcp Williams adlı bir hekimin yanında çalışmıştır. 1849 yılında Londra’ya gelmiş ve St. Bartholomevv hastanesine girerek 1850 yılında mezun olmuştur. Londra’nın bir mahallesinde pratik tababet icra etmeye başlayan Hutchinson aynı zamanda Metropolitan hastanesi. Londra göz hastalıkları hastanesi, Moorfields ve Blackfriars deri hastanesine kadar viziteler yapmaya başlamıştır. Bu sırada babasının büyük masrafını karşılamak için tutumluluk içinde yaşayan bu bilgin. Sir Godlee’ye göre, sadece peynir ve ekmekle vaktini geçirmiştir.
1860 yılında Londra hastanesine cerrah yardımcısı olarak atanmış ve bu suretle durumu biraz düzelmiştir. 1882’de Kraliyet Cemiyeti’ne üye seçilen bilgin, 1889’da Kraliyet cerrahi koleji başkanlığına getirilmiştir. 1908’de asalet unvanı verilmiştir.
Hutchinson daha 21 yaşında iken ve St. Bartholomevv hastanesinde çalışırken 8-14 yaşları arasında bulunan ve göz iltihaplarından muztarip olan çocukların burunlarında ülserasyonlar bulunduğunu ve diğer konjenital sifilis arazlarının da mevcut olduğunu tespit etmiştir. O zamana kadar Skrofuloz korneitis denilen bu halin aynı zamanda bir sifilitik mani-festasyon olabileceği sonucunu çıkarmıştır. Bu tarihten sonra bu konu üzerinde çalışmalarını arttıran bilgin 1858’de 64 olgu saptamış bulunmakta idi. Bütün bu olguların sifiliıik oldukları da lespiı edilmişti. Bu patolojik hale kronik intertisyel keratitis adını vermiştir. Bu isim halen tıp kitaplarında kulanılınaktadır. Bu buluşunu yayınladığı raporda Hutc-hinson aynı hastalarda başka bir sifilitik belirtilerin de mevcut olduğunu göstermiştir. On kesici dişlerde bazı küçük çıkıntılar ve intizamsızlıklar şeklide kendini gösteren bu araz kongenital sifilis için karakteristiktir. O zamandan beri bu diş şekline (Hutchinson Dişleri) denmektedir.
1861 yılında yine konjenital sifilis için karakteristik belirtilerden biri olan sağırlık da bulunduktan sonra Hutchinson triadı (yani İntertisyel keratitis, diş deformasyonu ve sağırlık) tıp kitaplarında yer almıştır. Bugün bile bu klasik buluşa yeni bir ek ekleme kabil değildir ve bu triad olanca önemini muhafaza etmektedir. Sir Jonathan Hutchinson genel tababet bakımından Avrupa’nın en büyük şahsiyeti olarak addedilmiştir. Onun kadar çeşitli konular üzerinde o derece mükemmel eserler kaleme almış başka hiçbir yazar yoktur. Özellikle oftalmoloji, dermatoloji ve sifilis bahsinde onun kudreti bütün haşmetiyle nazarı dikakti çekmektedir. Hutehinson’un en büyük özelliği çok dikkatli bir gözlem yeteneği ve klinik vakaları toplamaktaki ustalığıdır. Çok okuyan bir hekim olmakla beraber aynı zamanda çok kuvvetli bir hafızaya da sahipti. Muassırları Hutehinson’un fikirlerine büyük bir değer verirler ve tıbbi konularda söylediği şeyleri önemle kaydederlerdi. Çeşitli sanat eserlerinin koleksiyonlarını yapmak en büyük meraklarından biriydi. Dünyanın her tarafından özellikle meslektaşları kendisine nadir cscrlerler yollarlardı. Pekçok eser kaleme almıştır. Bunların içinde periodik olarak yayınlamış olduğu “Cerrahi Arşivi” adlı eseri 10 cilttir.
Sir Rickman Godlee kendisini şu şekilde tarif etmektedir: “Uzun boylu ve esmerdi. Orta yaştan ihtiyarlık çağına geçerken siması pek az değişmişti. Siyah saçlı ve sakallı idi. Yaşlandıkça bu saç ve sakallar ağarmaya
ve uzamaya başlamıştı.”
Hutchinson Finsbury civarında 16 yıl yaşadıktan sonra Sir James Paget’in tavsiyesi üzerine çok daha fazla mesleki bir faliyet gösterebileceği bir yer olan Cavandish’e çekildi ve 1913 yılında burada öldü.