Öğrenciler sınav kaygılarını bazı teknikler kullanarak azaltabilir…
Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arif Verimli, öğrencilerin sınav kaygılarını, nefes egzersizi, fiziksel egzersiz ve hayal kurma gibi gevşeme tekniklerini kullanarak azaltabileceklerini bildirdi.
Prof. Dr. Verimli, yaptığı yazılı açıklamada, OKS ve ÖSS’ye az zaman kaldığını, bu nedenle de öğrencilerde sınav kaygısı artışı görüldüğünü kaydetti.
Kaygının fiziksel belirtilerinin çarpıntı, terleme, el terlemesi, yutkunma, kızarma, boğulma hissi, titreme, mide ve bağırsak hareketlerinde artış, ateş basmaları, baş dönmesi ve ağız kuruluğu olduğunu vurgulayan Prof.Dr.Verimli, bu durumun tehlikeli olduğunu söyledi ve öğrencilere bir profesyonelle görüşmelerini önerdi.
Ne Yapılabilir?
Prof. Dr. Verimli, sınav kaygısını hafifletmek için yapılması gerekenlerle ilgili şu önerilerde bulundu:
“İyi bir nefes almak, iyi bir nefes vermekle başlar. Ağır, derin ve sessiz olun. Nefes egzersizine başlamadan önce, sağ elinizi göbeğinizin hemen altına koyun, sol elinizi göğsünüzün üzerine koyun ve gözlerinizi kapatın. Nefes almadan önce ciğerinizi iyice boşaltın. Yeni bir nefes almak için birkaç saniye bekleyin. Art arda iki derin nefes aldıktan sonra, kesinlikle 4-5 kez de normal nefes alın. Tüm bu işlemleri günde 40 kez yapın ve bunu alışkanlık haline getirin.
Düzenli fiziksel egzersiz, öğrenmeyi kolaylaştırır. Yaptığınız ders tekrarları zihninize daha kolay yerleşir ve unutmanız zorlaşır, bilinç gelişir, beyin, uyaranlara daha kolay açılır, refleksler hızlanır, reaksiyon zamanı kısalır. Düzenli fiziksel egzersiz, ders çalışmak ve öğrenmek için son derece elverişli bir zihinsel ortam hazırlar. Sınavlara daha dinç ve verimli hazırlanabilirsiniz.
Günün belli bir kısmında zihninizi boşaltarak mutlu bir gelecek hayal edin. Güzel bir üniversiteyi kazandığınızı, başarabildiğinizi hayal edin. Hiç durmadan arka arkaya şunları tekrar edin; (Kolum ağır, elim sıcak, nefesim sakin ve düzenli, kalbim sakin ve düzenli, karnım sıcak ve alnım serin).”
Çalışma Saatlerini Düzenleyin
Öğrencilere, ders çalışma saatlerini, “45’er dakika ders, 5 dakika dinlenme ve 10 dakika tekrar” olmak üzere 5 saat şeklinde düzenlemelerini öneren Prof. Dr. Verimli, öğrencilerden kimseye aldırış etmemelerini, kendilerine güvenmelerini ve bu sınavın her şeyin sonu olmadığına inanmalarını istedi.
Prof. Dr. Verimli, şöyle devam etti:
“Sınavda yanınızda glikoz ihtiva eden yumuşak ve renkli şekerlerden bulundurabilirsiniz. Bir başkasının tavsiyesiyle sınavdan önce daha rahat uyumak için sakinleştirici veya uyku getirici bir ilaç asla kullanmayın. Zeka arttırdığı iddia edilen yiyecekleri son bir hafta yemekle zeka artmaz. Dikkat açtığını öne sürdüğünüz ilaçları talep etmeyin. Bu yaklaşım, bağımlılığın ilk aşamasıdır.
Sorunlarınızı ilaçla çözmeye çalışmayın, çok ihtiyacınız varsa mutlaka bir doktora danışın. İyi bir kahvaltı yapın. Başkalarına değil, sadece kendinize konsantre olun. Sınava giderken ses çıkaran kolye, bilezik, kemer takmayın, topuklu ayakkabı giyinmeyin, dikkat çekici giyinmeyin. Beli açık tişört giymeyin.
Anneler ve babalar; okunmuş su, muska gibi mistik inanışları yapacak olsanız bile çocuklarınız bilmesin. Çocuğun obsesyonlarını tetiklemeyin.”
Sınav Gözetmenlerine Öneriler
Sınav gözetmenlerine de önerilerde bulunan Verimli, “Sakın çocuklara yakınlık göstermek için bile olsa sınavda herhangi bir öğrenciye elle dokunmayın, fiziksel temas etmeyin. Çünkü aşırı titizlik takıntısı olan bir çocuk, bu hareketinize takılabilir ve konsantrasyonu kaybolur. Sınavda anahtarlık sallamayın, tespih çekmeyin” dedi.
Verimli, bazı öğrencilerde baş ağrısı oluşturabileceği ve migreni tetikleyebileceği gerekçesiyle parfüm sürülmemesi gerektiğini de ifade etti.
TRT