Silivri'de bir pazar günü…

Bu pazar günü biz de böyle güzel güneşli bir gün bulmuşken sahile indik.Yaz günlerinde olduğu gibi sahil tıklım tıklım kalabalıktı.Deniz içeri doğru epey çekilmiş,oluşan kumluk tepelerde martılar toplanmış,onlara atılan ekmeklere sürü halinde hücüm ediyorlardı.
Silivride ne yazın ne kışın yol çalışmaları bitmek bilmiyor.Yepyeni döşeme taşlarıyla yollar kaplanıyor,2 ay sonra hooop tekrar sökülüp bu defa alt yapı çalışmaları başlıyor.Böyle böyle o yepyeni taşlar zaten eskiyip kırılıyor,ama ne önemi var,tekrar yenisi alınır dimi…
Geçen sene Silivriye doğal gaz geldi,yollar darma duman her yerden hatlar geçirilmeye çalışılıyor,çıkan topraklar yağmurla taşınıp yollar çamurdan geçilmez oldu.Sonra çalışmalar bitti sıra geldi iskiye,aynı yollar bir defa daha kazıldı.
Şimdi de sahil boyu ve sahile yakın yollar kazılıyor,çalışıyor bizim belediyemiz
Belediye güzel bir çevre için çalışırken,servet harcarken bazı denyolar da boş durmuyor.
Yeni yapılan parklar,yeni konan banklar,çeşmeler,otobüs duraklarını kırmadan,boyamadan adlarını yazmadan rahat edemiyorlar.
E be akılsız şahsiyet,bunlar kimin parasıyla yapılıyor sanıyorsun,hadi sen zaten bir iş yapmazsın da senin annenin babanın vergileriyle yine senin benim cebimden çıkmıyor mu bunlar?
Her şeyi gördüm de yeni dikilmiş bir ağacı da zevk için kırılanı ilk kez geçen sene gördüm,pes yani,gerçekten de pes!!!
Bunu yapanı salmıycaksın sokaklara,böylesi adam da olmaz,ülkesine faydası da olmaz.
Daha 1 yıl önce konulan otobüs duraklarımızın oturma yerlerinde sadece bir şerit tahta bırakılmış,yan tarafındaki cam kırılmış,bunu yapan ya oturmayı sevmiyor,ya da bu durakları hiç kullanmıyor,bunu yapanlar nasıl bir zihniyette olabilir? Bu resmi çektiğim iskeleye geçen sene balığa gelmiştik.Zarganalar kendini göstere göstere geziyorlardı su yüzünde.Az ileride kayalıklara gider herkez balığa,biz de hazine bulmuş edasıyla buraya geldik
Gecenin bir vaktine kadar balık tutucaz diye uğraştık,zarganaların oltaya yaklaşıp gitmesini izledik hep.
Meraklı balıkçılar yanımıza gelip tiyolar verdi ama nafile,buranın eskileri söyledi;meğer burdaki balıklar gelmezmiş oltaya zeki olanlar bu civarda takılıyor anlaşılan…
Deniz bazı yerlerde pırıl pırıldı,insanın cup diye atlayası geliyor
Biraz yürüyüş yaptıktan sonra Silivri Köftecisinde yemek yedik.Yolunuz bu taraflara düşerse mutlaka uğramanızı tavsiye ederim.Köfteyi en güzel yapan yerlerden biridir.Yediğiniz yerden de aşağıdaki manzarayı seyredebilirsiniz.
İtiraf ediyorum,yukarıdaki resimde güneşin ortasını editledim :) aslında güneş siyah çıkmıştı.
Bir arkadaşım Silivri’nin en güzel güneş batışının olduğu,dünyadaki ikinci yer olduğunu söyledi.
Ben de onun yalancısıyım,bunu Silivri halkı bile bilmiyormuş.
Gerçekten de güneşin batışı çok uzun sürüyor ve gökyüzü harika renklere bürünüyor.
Yürüyerek evimiz sahile yarım saat uzaklıkta.Bir çay içip evin yolunu tuttuk eşimle.
Hava erken kararıyor ve çok çabuk soğuyor kışın.Gündüzki sıcaklık gitti,hatta üşümeye başladık.
Dönüşte bütün o kalabalık gitmiş,ortam çok sessiz ve tenhaydı.
Son resimle gezimizi noktalıyoruz