Mersin’in Bozyazı İlçe Devlet Hastanesi Aile Hekimi Uzmanı Dr. Ayçe Tamer, sık sık idrara çıkan kişilerde idrar yolları enfeksiyonu olabileceğini söyledi.
Tamer, yaptığı açıklamada, idrar yolu iltihapları nedeniyle her yıl 6 milyondan fazla kişinin doktora başvurduğunu belirtti.
Bu hastaların üçte ikisinin kadın olduğunu vurgulayan Tamer, her 5 kadından birinin hayatının bir döneminde idrar yolu enfeksiyonuna yakalandığını kaydetti.
İdrar yolu enfeksiyonunun herhangi bir semptom vermeyeceği gibi böbreklere kadar uzanabilen kalıcı hasarlara da yol açabileceğini ifade eden Tamer, “Üriner sistem enfeksiyonu böbrekler ve mesanenin iltihabıdır.
Mesanenin iltihabına ‘sistit’, böbreklerin iltihabına ise ‘pyelonefrit’ denir. Pyelonefrit, sistitten daha az görülmesine rağmen daha fazla zarar vericidir.
Sıklıkla üretra (idrarın dışarı atıldığı kanal) dışındaki ciltten bakterilerin mesaneye ulaşması ile oluşur. İdrar yolu iltihabını tedavi
etmek, böbrekleri korumak açısından önemlidir.
İdrar yolları enfeksiyonları çocukluk çağında, üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra en sık görülen sağlık problemidir.
Her iki cinste ve her yaş grubu çocukta sıklıkla rastlanabilen bu şikayetler zamanında belirlenip gerekli tedavi yapılmadığı takdirde; böbrek yetmezliğinden hipertansiyona, kansızlıktan büyüme geriliğine kadar pek çok kalıcı hasara neden olabilir” dedi.
Bu durumun anatomik yapıdan dolayı kız çocuklarda daha sık yaşandığını kaydeden Tamer, sünnet yaptırılan erkek çocuklardaki idrar yolu enfeksiyon sıklığının ise azaldığına dikkat çekti.
Çocuğun yaşı ne kadar küçükse, belirtileri anlamanın da o kadar güç olduğunu belirten Tamer, iki yaşın altındaki bebeklerde olabilecek idrar yolları enfeksiyon bulgularını ise şöyle sıraladı;
“Huzursuzluk, kusma ve ishal, karında şişkinlik, yeni doğanda uzamış sarılık, iştahsızlık ve beslenme bozukluğu, kilo almada yavaşlama, vücut ısısında düzensizlik, sebepsiz yükselen ve düşmeyen ateş, büyük çocuklarda ve erişkinlerde semptomlar daha belirgindir ve enfeksiyonun yerine göre bulgular değişkenlik gösterir.”
Tamer, alt üriner sistem (sistit) enfeksiyonlarında görülen semptomlar da şöyle sıraladı; “İdrar yaparken yanma, sızı ağrı, sık idrara çıkma , acil işeme isteği, karın alt tarafına ağrı, tuvalete yetişemeden idrar kaçırma, kötü kokulu, anormal renkte, kanlı idrar. Küçük bebeklerde ise huzursuzluk, ateş, kilo alamama, kusma, idrarda değişik renk veya koku görülebilir.”
50 yaşın altında bir erkekte idrar yaparken veya cinsel ilişki sırasında yakıcı ağrılar olursa, bunun genellikle cinsel yolla bulaşan bel soğukluğu veya klamidya gibi hastalıklara bağlı olduğunu söyleyen Tamer, bu tip rahatsızlığı olanların eşiyle birlikte tedavi edilmesi gerektiğini kaydetti.
İdrar yolu enfeksiyonu tanısı için idrar tahlili ve idrar kültürü yapılması gerektiğini belirten Tamer, idrardaki mikrobu anlamak ve sayısını tespit etmek için test uygulanması gerektiğini söyledi.
Tamer, enfeksiyonları önlemek için alınması gereken önlemleri ise şöyle sıraladı; “Bebeklerin bezi sık değiştirip altının kirli kalmaması sağlanmalıdır.
Çocuklara idrarın açık renk olmasını sağlayacak şekilde yeterli miktarda sıvı verilmelidir. Çocuğun günde 3-4 kere idrar yapması sağlanmalı, tuvalette yeterli süre kalmalıdır.
Aceleyle yapıp kalkmamalıdır. Genital bölge sabun veya şampuanla değil, saf suyla yıkanmalıdır. Kızlarda genital bölge temizliği önden arkaya doğru olmalıdır. Kabızlığa karşı önlemler alınmalıdır.
Çocuklarda genital bölgenin sabunla değil su ile yıkanması, ergenlik öncesi köpüklü sabunlar kullanılmaması gibi tuvalet ve banyo ile ilgili olarak alınacak birkaç tedbir ile bu rahatsızlıkların önüne geçilebilmektedir.
Tedavide doktorunuz tarafından antibiyotik kullanmanız ve bol sıvı almanız önerilecektir. Verilen tedavinin kontrolünü yapmak gerekir. Çünkü tekrarlamalar sık görülür.Ayrıca yaban mersini suyu da faydalı olabilir.”