Şifalı Bitkilerin Toplanması ve Kurutulması
Yanlışlıkla zehirli bir bitki toplamamak için, toplanmadan önce, söz konusu bitkinin kesin olarak tanınması gerekir! Örneğin maydanozgiller ailesine ait bitkilerin arasında zehirli türler de vardır. Bu nedenle, çok dikkatli olmak gerekir.
Bitkiler, hiçbir zaman, yağmurlu, sisli ve nemli havalarda toplanmamalıdır! Toplama için en uygun saat ise, 10-16 arasıdır. Bu saate kadar güneş yükselmiş ve sabah kırağısı ile nemlenmiş olan bitkileri kurutmuş olacaktır. Yalnızca temiz ve lekesiz olan bitkiler toplanmalıdır. Kurutulmak üzere toplanan bitkiler, kesinlikle yıkanmamalıdır! Yoksa hiçbir biçimde kurutulamaz, kararır ve küflenirler. Bitki toplanan yerlerin, çevre kirliliği etkisine girmemiş olması gerekir. Şifalı bitkiler, otoyol kıyılarından kesinlikle toplanmamalıdır. Bu bitkiler, motor egzozlarından çıkan dumanların içindeki kurşunla kirlenmiş olduklarından, zehirli sayılmalıdırlar! Bitki toplanan bahçelerin, tarlaların, çayırların yakınında veya uzağında haşerata karşı ilaçlama yapılmamış olması gerekir, çünkü rüzgar o ilaçları çevreye taşıyabilir.
Bitki yaprakları genç, ama tam gelişmiş olduklarında, çiçekler ise tam olarak açtıklarında, genç ve tazeyken toplanmalıdır. Toprağın üstündeki bitkinin tümü, çiçeklenme aşamasında, meyveler ise tam olarak olgunlaştıklarında toplanır. Kökler, ancak gelişmelerini tamamladıklarında, genellikle ilkbaharda veya sonbaharda sökülmelidir. Ağaç kabukları ise ilkbaharda, genç dallardan soyulmalıdır. Dallar bu mevsimde henüz kurumamış olduğu için, kabuklar daldan kolayca ayrılacaktır.
Şifalı bitkilerin kurutulması, içerdikleri etken maddelerin değişime uğramasını ve yok olmasını önler. Ayrıca, mantarların ve bakterilerin yaşam alanları da böylece kurutulmuş olur. Bitkilerin kurutulmasının, konserve etmek anlamında algılanması gerekir ve toplamanın hemen ardından gerçekleştirilmelidir. Kurutma için en uygun ortam, havadar ve gölgeli bir yer olacaktır. Güneş altında kurutulmak istenen bitkiler, çiçek, yaprak ve meyvelerinde bulunan uçucu yağları yitirirler. En ideali, bitkileri büyücek bir elek üstüne yatırılarak veya demet halinde saplarından bağlanıp, yüksek bir yere asılarak kurutulmasıdır. Bitkilerin tam anlamıyla kurumasına çok dikkat edilmelidir. Kuruma aşaması sona erdiğinde, bitkiler elden geldiğinse ince kıyılarak, hava almayan kaplarda, kullanıma hazır biçimde saklanmalıdır.
Bitkiler yapay ısıda da kurutulabilirler, ama ısı derecesine dikkat etmek gerekir. Aromatik kokulu bitkilerin tümü, uçucu yağ içerdikleri için, ancak 35 dereceye kadar dayanabilirler. Öteki bitkilerin ise genelde 60 dereceye kadar dayanabildikleri söylenebilir. Ama, fermentasyon oluşmaması için, hava akımı yaratılması şarttır. Çok ince olmayan kökler, fırçalanarak iyice yıkandıktan sonra, havadar bir ortamda kurutulmalıdır.
Bitki organları tam anlamıyla kuruduktan sonra, nem ve ışıktan korunacakları, hava almayan kaplara doldurulur. Saydam cam kaplar ışığı geçirecekleri için, loş ortamda saklanmalıdır. Bitkilerin saklandığı kapların üstüne, toplama tarihi ve bitki hakkında bilgi veren etiketler yapıştırılmalıdır. Çünkü bitkiler, kuruyup ince kıyıldıktan sonra, birbirlerinden kolayca ayırt edilemezler. Bitkilerin saklanması için, metal veya tahta kutular, renkli cam kavanozlar kullanılabilir.