Doğayı kocaman bir ecza deposu gibi düşünüyorum. Bu ecza deposunda hangi hastalığınız sorununuz varsa çare bulabileceğiniz bir çok alternatif mevcut. Yanlız bu bitkiler alternatif tıp olarak adlandırıldığından ilaç değil yardımcı tedavidir. Doğada bol miktarda bulunan birçok bitki bizlere ilaç niyetine şifa dağıtıyor. Hepimiz az çok biliyoruz veya kulaktan dolma bilgilerle bu bitkiler hakkında bilgi sahibi olduğumuzu düşünüyoruz. Peki bu bitklier hakkında daha fazla bilginiz olsun istemez misiniz? İşte bu bitklilerin kullanımı ile ilgili bazı bilgiler.
1) Bitkileri ıhlamur gibi kaynatıp balla tatlandırarak içiniz. Çok uzun süre kaynatmayınız. Sıcak suda akşamdan sabaha kadar bekletin, sıcak-soğuk tavsiyeye göre içiniz.
2) Devamlı kullandığınız marul, soğan, roka, ceviz vs. gıdaların yan etkilerini ve telafilerini gözönünde bulundurun, çok önemlidir.
3) Bitkilerle tedavi, yan etkisini ve telâfisini bilmek çok yönlü ve ucuz tedavi sağlar. Yalnız uzun süre kullanmak gerekebilir.
4) Özsuyu acı olan bitkiler şifalıdır.
5) Özsuyu ekşi olan bitkiler (limon gibi) kabızlık yapıcı ve kan temizleyicidir.
6) Çoğu bitki ve meyvelerin yan etkilerini yine aynı bitkinin kendisinin başka bir bölümü de
panzehirdir. Sineğin bir kanadı zehir, diğer kanadı panzehir, fındık sivilce ve kaşıntı yapıyor, yaprağı önlüyor, kayısı ishal yapıyor, çekirdeğinin içi ishali önlüyor.
7)Kayısı, incir, şeftali gibi Meyvelerin hazmı kolaylaştırma etkisi, kuru bitkilerden daha fazladır.
8) Bir bitki içilerek bir hastalığı tedavi ediyorsa, sürülerek de aynı hastalığa faydası vardır. Bir bitki sürülerek bir hastalığı tedavi ediyorsa, yenerek-içerek aynı bitkiyle tedaviyi de uygulamak gerekir. Sarımsak yağı romatizmaya faydalıdır, sarımsak yemek daha çok faydalıdır.Bazı zehirli bitkilerin yenmesi zararlıdır.
9) Nohut, mercimek, fasulye, pirinç, gibi baklagillerin suları iyi bir temizleyicidir. Islatılıp bekletildikten sonra çamaşır makinasına konursa bu sular beyazlatıcı görevi yapar. Sirke çamaşır makinasına yıkama esnasında konursa çamaşırları dezenfekte eder.
10) Eğer bitkiyi kendiniz topladınızsa, mutlaka gölgede kurutun.
11) Çoğu yaş bitkiler kurusundan daha tesirlidir.
12) Kitabı okuyup da, şu hastalığa şu, şu bitki iyi geliyor diye not alıp 10-20 çeşit bitkiyi karıştırıp kafanıza göre terkip yapmayın, çünkü karışım çoğaldıkça, bitkilerin tesir gücü azalıyor ya da kayboluyor. Bitkilere şifayı veren, bitkilerde mevcut olan kimyasal elementlerdir, bunlar birbiriyle fazla tepkimeye girince farklı bir kimyasal bağ oluşuyor.
13) Tedaviyi, iyi bildiğiniz, severek yiyip içtiğiniz, evinizde ve manavda bulunan temel meyve, hububat ve sebzelerle uygulayın. Eğer dikkatlice bunları incelerseniz çoğu hastalıklar şifa olarak, salata olarak yediğimiz bitkilerle tedavi edilebilir, biz size sadece yol gösterdik. Un var, şeker var, helva yapmasını tarif ettik.
14) Bir bitki ya da meyve size dokunuyorsa, çok da seviyorsanız, mutlaka telâfısiyle beraber kullanın. Atin Ölümü arpadan olsun zihniyetinden vazgeçin.
15) Bal, çörek otu, misvak, incir, hurma, sarmısak gibi tıbbı nebevide tavsiye edilen bölümleri iyi okuyun ve yerken “Resûlullah (sav) Efendimiz tavsiye ettiği için yiyorum” diye yiyin. Bunlar, tabiplerin tabibi Efendimiz (sav) tarafından seçilmiş çok yönlü şifa verici, Allah’ın kullarına ihsan ettiği nimetlerdir. Hem şifa, hem gıda, hem sünnet sevabı kazanmak için buyrun afiyet olsun.
16) Her işte olduğu gibi bitkilerle tedavide de “amellerin hayırlısı orta olandır”, “amellerin hayırlısı az ve devamlı olanıdır” hadislerinin ışığı altında az fakat uzun süre kullanımı tercih edin. Ne olacaksa olsun deyip çok kısa sürede çok fazla tedavi uygulamak beden makinasının sistemini bozar. “Kütük gibi kısa ve kalın olmak yerine, ince ve uzun olmak daha iyidir.”
17) Önce hastalığınızın mahrecini, nereden kaynaklandığını iyi tespit edin. Ondan sonra ona uygun bitkiyi deneyip tedaviye devam edin.
18) Batı’da doktorlar tarafından önce bitkisel tedavi tavsiye edildiğini, bir gün tüm dünyada bu sisteme geçileceği gerçeğini aklınızda bulundurun.
19) Bitkilerle ilgili Hadis-i Şeriflere uydurma diyenlere, Resûlullah (sav) Efendimizin melek olmadığını, onun da bedeni olduğunu, yiyip-içtiğini ve irtihal ettiğini hatırlatın.
20) Baldıran gibi zehirli otlardan uzak durun, çocuklarınıza zehirli olduğunu tembih edin, köylerde birçok çocuk bu otu yediğinden ölmüştür. Socrates hakkında verilen idam cezası, baldıran içirilerek infaz edilmiştir.
21) Bazı kitaplarda, Batı’dan direkt tercüme olduğu için bitkilerin alkolde bekletilip içilmesi önerilmektedir. Alkolün çözücü özelliği olduğundan mıdır? Yoksa haramı şifa kabında sunup içirmek için midir bilemiyoruz. “Alkol, bitkinin olan şifasını da alır, içene sarhoşluk kalır.”
22) Allah (cc), şifa verdiği hastalığın sırrını bitkide belirtmiştir. Bu bazısında çok bariz ceviz beyin şeklinde, bazısında rumuzlu, dulavrat otu pıtrağı sakal bölünmesine karşı bazen de tadında, kokusunda veya renginde san olgun salatalık sanlığa karşı hastalığın şifası gizlidir. Rabbim kâinatı zaten Kitabullah olarak yaratmış. Kuran-ı Kerim’de de “Siz, hiç göğe, deveye bakmaz mısınız; nasıl yaratıldı?” diye bize kâinatı ibret nazarıyla incelememiz emredilmiştir. İbrahim (as), Halik-ı Zülcelâli, Kitabullah olan kâinatı incelerken bulmamış mıydı?
23) Bu bağlamda bütün diken familyaları türleri ucu sivri, iğne gibi olduğundan, tıkanıklık çözücü, idrar söktürücü ve özellikle karaciğer tıkanıklıklarını çözücü, karaciğeri güçlendirici diyebiliriz.
24) Özellikle yabani hayvanlar iç güdüleriyle hastalandıklarında kendileri hastalıklarına deva olan otu bulurlar. Yılan, kış uykusundan uyanınca, rezeneye gözlerini sürter. Ehilleşmiş hayvanlarda bu içgüdü körelmiştir. Evcil hayvanın sorumluluğunu da sahibi olan insana yüklemiştir. Yabani hayvanlar takip edilerek otların şifası tespit edilebilir.
25) Keten tohumu, sinirli ot gibi içinde sümüksü madde bulunan bitkiler, ıhlamur, yara, iltihap üzerine etkilidir. Cilt temizleme Özelliğine sahiptir.
26) Bütün ağaç sakızlarının yara iyileştirici özelliği vardır.
27) Bitkilerden yeme-içme, pansuman dışında, aynı şifayı el-ayak şifalı suda yarım-1 saat bekletilerek istifade edilebilir. Çünkü parmak aralarından vücuda sirayet eder.
28) Şifalı bitkilerle hayvan hastalıkları da tedavi edilebilir. Hayvanın sevdikleri lahana-kekik-yonca-kabak, palamut vs. direkt yedirilir. Yemedikleri mürver, civanperçemi vs. yeme karıştırılıp yedirilir.
29) Anne sütünü arttıran anason-mürver-lahana- rezene vs. gıdalar, hayvanın sütünü de arttırır. Süt artırmak için her yola başvuran yem fabrikalarının dikkatine arz olunur. Anason, hayvanda, alışkanlık da yapabilir. Aynı zamanda aroma katar. Hayvanın hazım ve gaz gibi problemlerini de halleder.
30) Bebeklerin tedavisinde, anneye rahatsızlığı gideren gıdalar yedirilir. Anne sütünden çocuğa bu şifa geçer. Meselâ bebelerde sık sık görülen sarılık vakasında anne san salatalık rendesiyle bal karışımını bol bol yer, bebeye de az yedirir. Biz buna şifa içinde şifa metodu ismini uygun gördük.
(ALINTI)