Selenyum antioksidan olarak E vitamini ile birlikte hücrelerinizi oksidasyona karşı koruyarak, kanser, kalp hastalıkları ve diğer sağlık sorunlarının önlenmesinde yardımcıdır.
Hayatta kalmak için oksijene ihtiyaç duyar, nefes alırken oksijen soluruz ama oksijen vücut için aynı zamanda riskli bir maddedir, çünkü molekülleri aşırı reaktif hale getirebilir. Oksijen içeren moleküller aşırı reaktif hale gelince de etraflarındaki hücre yapılarına zarar vermeye başlayabilirler. Kimyada oksijenle ilgili bu dengesiz duruma “oksidatif stres” adı verilir.
Selenyum oksijen moleküllerinin aşırı reaktif hale gelmesini engelleyen bir grup besinle birlikte çalışarak oksidatif stresi önlemeye yardımcı olur. Oksidatif stres kan damarı hasarının kaynağı olarak gösterildiği gibi birçok kalp hastalığı durumunda da düşük selenyum tüketiminin hastalığa katkısı olan bir faktör olduğu belirlenmiştir. Benzer şekilde oksidatif stresin eklemlerin içine ve etrafına zarar verdiği romatoid artirit hastalığında da beslenmede selenyum eksikliği, hastalığa katkısı olan sebeplerden biridir.
Ayrıca iyota ek olarak selenyum da tiroit bezinin düzgün şekilde çalışması için önemli bir mineraldir. Tiroidin en aktif şekilde hormon üretebilmesi için selenyum sadece gerekli olmakla kalmaz, üretilen hormon miktarını düzenlemeye de yardımcı olur. Busnlara ek olarak selenyum, kanser önleyicidir. Zarar görmüş hücrelerde DNA onarımı ve sentezini eyleme geçirir, kanser hücrelerinin çoğalmasını engeller.
Selenyumdan zengin besinler
Özetle selenyum antioksidan olarak E vitamini ile birlikte hücrelerinizi oksidasyona karşı koruyarak, kanser, kalp hastalıkları ve diğer sağlık sorunlarının önlenmesinde yardımcıdır. Hücre çoğalmasına yardım eder. Göz, kalp, karaciğer, saç ve tırnak sağlığımız için önemli bir elementtir.
Selenyumdan zengin yiyeceklerin yararları;
Hücreleri serbest radikal zararından korur. Serbest radikaller oksijen metabolizmasının doğal yan ürünleri olup, kanser ve kalp rahatsızlıklarının ilerlemesine katkıda bulunabilir. Tiroit hormonu üretimini kolaylaştırır. Selenyum eksikliği iyot eksikliğinin etkisini artırabilir. İyot, tiroit hormonunun sentezi için temel bir bileşendir.
Eklem iltihabını düşürmeye yardımcıdır.
Bitkisel besinler, dünya genelinde birçok ülkede selenyumun başlıca kaynaklarıdır. Gıda içindeki selenyum miktarı, bitkilerin geliştirildiği, hayvanların yetiştirildiği toprağın selenyum miktarına bağlıdır. Avrupa’da toprak selenyum bakımından fakirdir. Selenyum seviyesi en düşük yerler İspanya, Yunanistan ve Doğu Avrupa’dadır. Bu sebeple deniz ürünleri ve hayvan etleri daha iyi kaynaktır, yağlı tohumlar da önemlidir.
Ton balığı, pisi balığı, karides, dana karaciğeri, somon, ceviz, ay çekirdeği, hindi ve dana eti ile tam tahıllar selenyum kaynağı besinlerdendir. Sebze ve meyvelerde çok fazla bulunmaz.
Tavsiye edilen günlük miktar
Selenyum, yüksek dozda zehirli olabilir. Günlük ihtiyaç 50-70, tedavi dozları ise günlük 100 – 200 mikrogram olarak bildirilmektedir. Aşılmaması gereken doz ise günlük 200 mikrogramdır. Tablet olarak C, E ve A vitaminleriyle alınabilir. Ayrıca B vitaminleri emilimini artırıcı özelliğe sahiptirler.
Selenyuma ihtiyaç olduğunun işaretleri
Kaslarda zayıflık veya ağrı.Saç veya ciltte renk solma/renk kaybı.Tırnak yataklarında beyazlaşma.
Aşırı folat B12 eksikliğini kötüleştiriyor
Tufts Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, B12 vitamini eksikliğinin çok fazla folat tarafından şiddetlendiriliyor olabileceğini öne sürüyor. Çalışmada hem B12 vitamini eksikliği hem de kanında yüksek folat seviyeleri bulunan bireylerde homosistein ve metilmalonik asit seviyelerinin çok daha yüksek olduğu bulundu. Hatırlatmak gerekir ki yeterli ve dengeli beslenmede her besin öğesini uygun miktarda tüketmek önemlidir.