Düzenli ve bilinçli bir şekilde spor yapmak, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığınızı korumak açısından son derece olumlu etkiler sağlar.
Yalnız, sağlıklı bir yaşama atacağınız bu adımda dikkat etmeniz gereken en önemli şey vücudunuzu iyi tanımak ve hangi sporun size daha yararlı olduğunu bilmek. Bu noktada, uygun bir spor programına başlamadan önce yaptıracağınız sağlık kontrolleri, olası risklerden korunmanız açısından da avantaj sağlar.
Sağlıklı bir yaşam sürdürmek için pek çoğumuz kendi çapımızda önlemler alıyoruz. Kimimiz dengeli beslenme reçetelerine göre besleniyor, kimimiz çeşitli diyetler uyguluyor, kimimiz ise zamanımız elverdiği şekilde spor yapmaya çalışıyor. Ancak özellikle spor yapmak konusunda hepimizin atladığı bir şey var:
Sağlık kontrolleri!
Düzenli ve bilinçli yapılan spor, hem ruh hem de fiziksel sağlığı en üst seviyede tutmak açısından son derece yararlı. Fakat vücudunuzu iyice tanımadan, herhangi bir hastalık veya sakatlanma riski taşıyıp taşımadığınızı bilmeden kendinize uygun sporu seçmeniz de zor. Bu yüzden düzenli bir spor programına başlamadan önce yaptıracağınız kontroller, sağlık problemlerine sebep olabilecek bir riske karşı erkenden önlem almanızı sağlar.
Spor salonlarında yaptığınız egzersizlere, bisiklet turlarına, tenise, basketbola, voleybola, yüzmeye ve hatta sabah yürüyüşlerine başlamadan önce genel bir sağlık kontrolünden geçmelisiniz. Bu sayede ani sakatlanmalar, yaralanmalar, hatta hayat kayıplarının bile önüne geçmek mümkün. Her ne kadar sporda ani ölümlere pek rastlanmıyorsa da son zamanlarda sıkça duyduğumuz genç ve profesyonel sporcuların ölümleri rutin kontrollerin önemini daha da artırıyor.
Acıbadem Hastanesi Bakırköy Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Zeki Öngen’e göre lise ve üniversite çağındaki genç insanlarda spor sırasında görülen ölümlerin çoğunun altında doğuştan gelen bozukluklar yatıyor. Diğer nedenler arasında da kalp kası iltihabı ve erken yaşta görülen damar sertliği bulunuyor.
Erkekler dikkat!
Sporda ani ölüm görülme olasılığı çok düşük bir ihtimal. İstatistiksel olarak Türkiye için bir oran vermenin zor olduğunu belirten uzmanlar, Amerika’da yapılan araştırma sonuçlarına dayanarak verdikleri bilgilerde, 1975 – 1983 yılları arasında yapılan bölgesel bir çalışmada, atletlerde 30 yaşın altında görülen ani ölüm sıklığının 200 binde bir olduğunu söylüyor. 30 – 65 yaş arasında ise bu sayı 7 bin 600 kişide bir olarak tespit edilmiş, yani yaşla birlikte ölüm oranı da artıyor. Araştırmada varılan sonuçlardan biri de erkeklerde ölüm oranının daha yüksek olması.
Acıbadem Hastanesi Kadıköy Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Sabri Narman bunun nedenini, kadınların spor etkinliklerine erkekler kadar çok katılmaması, katılsalar bile erkekler kadar ağır spor yapmamaları olarak açıklıyor.
Kalıtımsal faktörler de işin içinde
Erkeklerin daha aktif şekilde katıldıkları futbol, basketbol ve atletizm gibi sporlarda ani ölüm, diğer spor dallarına göre daha fazla görülüyor. Ölümler spor sırasında ya da etkinlikten hemen sonra olabiliyor. Prof. Dr. Öngen’e göre bunun sebebi, spor dalının ağır olması değil, % 90 gibi bir oranla ritim sorunu. Sağlıklı kalp kasından ritim bozukluklarının oluşması beklenen bir durum değil. Ancak kalp kasının, herhangi bir nedene bağlı olmaksızın, kalıtımla geçen bir bozukluk nedeniyle kalınlaşması, genç sporcu ölümlerine sebep oluyor. Ailesinde bu tür bir rahatsızlığı olduğu bilinen kişilerin, eğer spor yapacaklarsa, bir kardiyolog tarafından incelenmesi gerekiyor. Bu kişilerin yakınlarında erken yaşta ani ölüm görülmüşse, özellikle yarışmalı spor dallarından uzak durmaları gerekiyor.
Yapılan araştırmalara göre, aniden ölen sporcuların yüzde 80’inde ölmeden birkaç hafta önce bazı rahatsızlıklar meydana geliyor. Prof. Dr. Narman’a göre bu belirtiler, göğüs ya da mide ağrısı, sırt ağrısı, baş dönmesi, düzensiz kalp atışları ve yorgunluk olarak tespit edilmiş.
Yaşın önemi
35 yaşından büyük kişilerin spor yaparken karşılaşabileceği riskler de büyük önem taşıyor. 35 yaş ve üzeri gruba dahil olan kişilerde damar sertliği görülüyor, buna karşılık da düzenli egzersiz öneriliyor. Bu noktada Prof. Dr. Öngen, 35 yaş sonrası spora başlayacaklar için mutlaka doktor kontrolünden geçme ve damar sertliği tespit edilen kişilerde de rutin kontrollere ek olarak egzersiz EKG’si ve ekokardiografi incelemeleri şartı gerektiğini vurguluyor.
Sıcak çarpması
Sıcak çarpmaları da ani ölümlerde büyük bir pay alıyor. Bahara girdiğimiz şu günlerde, sıcaktan kaynaklanan bitkinliğe ve çarpmaya karşı özellikle dikkatli olmak gerekiyor. Sıcak çarpmasında karşılaşılan belirtiler solukluk, kas krampları, bitkinlik, kuvvetsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı, bulantı, kusma ve baygınlık olarak ortaya çıkıyor. Cilt genelde soğuk ve nemli oluyor, terlemede problem görülebiliyor. Nabız atışı hızlı ve zayıf, solunum da yüzeysel ve hızlı olarak tespit ediliyor. Bazı vakalarda ise bilinç kaybına rastlanıyor.
Sıcak çarpmasını önlemenin yolları ise serinlemek, spor öncesi 10-14 günlük bir sıcak iklime alışma devresi geçirmek, sportif aktivite süresince her 20 dakikada bir bol su içmek ve sık sık mola vermek, kafein, alkol ve fazla şeker içeren içeceklerden kaçınmak, ince, bol ve açık renk giysiler giymek olarak sıralanıyor.
Kaynak: ntvmsnbc.com