Temizlik nedir in en güzel tanımı şu şekilde yapılabilir; Sağlığa zarar verecek, her ortamlardan korunmak için yapılacak, uygulamalar ve alınan temizlik önlemlerinin tümü hijyen olarak tanımlanır.
Her kişi ya da her insan kendi temizliğinden sorumludur. Çocuk yaşlarda anne, baba veya öğretmenler tarafından çoğu zaman bizzat yapılarak öğretilen temizlik uygulamalarının, çocukluktan sonra bireyin kendisi tarafından yapılması gerekmektedir.
Örneğin; tuvaletten sonra ve yiyeceklere dokunmadan önce ellerin yıkanması bir alışkanlık olmalıdır. Her gün yapılan işler arasında banyo yapma bir başka temizlik uygulamasıdır.
Temizliğin sadece görünür kirlenme olduğunda yapılması yeterli değildir. Örneğin; uykudan uyanınca yüzün yıkanması, çamaşırların değiştirilmesi, gündelik temizlik uygulamalarıdır.
Su ve sabun olmadan temizlikten bahsetmek olası değildir.
Modern toplumlarda kişisel temizlikte en fazla kullanılan malzemelerin başında su ve sabun gelmektedir. Bunun yanı sıra banyo süngerleri, lifleri, diş fırçaları, el ve ayak temizliği ile vücut temizliğinde kullanılan fırçalar, tırnak makası ilk akla gelen temizlik araçlarıdır. Bunların tümü başkalarıyla paylaşılmaması gereken, kişisel temizlik araçlarıdır.
Başta kişinin kendi sağlığı olmak üzere, başkalarının da sağlığını korumanın en önemli aracı temizliktir. Sadece beden temizliği değil, kullanılan her şeyi ve her ortamı temiz tutmak da temiz olmanın gereğidir.
İslâmiyet, temizliğe büyük önem vermiş, onu bir kısım ibâdetlerin vazgeçilmez şartı, mukaddimesi ve anahtarı yapmıştır
Bir hadîs-i şerifte Peygamberimiz şöyle buyurur:
“Namazın anahtarı tahâret, yani temizlik, başlangıcı tekbir, tamamlayıcısı da selâm’dır”
Temizlik bâzı ibâdetlerin ön şartı olduğu gibi, sıhhat ve âfiyetin vazgeçilmez unsurudur. Ayrıca rızkın artmasına da sebebdir. Hadîs-i şerîfte:
“Temizliğe devam et ki, rızkına genişlik verilsin…” buyurulmuştur.
Temizliği, sadece beden temizliğine hasretmek yanlış olur.
Beden temizliği kadar, hattâ ondan da önce kalb temizliği, niyet dürüstlüğü, ahlâk güzelliği gereklidir.
Nitekim niyeti temiz olmayanın ibâdeti hâlis olmaz, dolayısıyle, Allah katında kabûl görmez.
Bu sebeble Müslümanda kalb temizliği ile beden temizliği birleşmeli, her ikisinin de temiz tutulması halinde kâmil bir Müslüman olunacağı bilinmelidir.
Beden ve kalb temizliği, İslâm’ın temeli ve en mühim bir esasıdır.
Nitekim Resûlüllah Efendimiz:
“İslâm, temizlik temeli üzerine binâ edildi” hadîs-i şerîfleriyle bu iki hususa işaret buyurmuştur.
“Allah temizdir, temizleri sever” îkazı da, İslâm’ın temizlik esasını hatırlatan diğer bir hadîs-i şerîftir.
İslâm’ın temizliğe ne derece ehemmiyet verdiğini gösteren bâzı hadîs ve âyet meâlleri:
“İslâm temizdir O halde siz de temizleniniz Çünkü Cennete ancak temiz olanlar girecektir” (Hadîs-i şerîf meâli)
“Temizlik îmanın yarısıdır” (Hadîs-i şerîf meâli).
“Temizlik îman(ın kemâlinden ve nurun)dandır” (Hadîs-i şerîf meâli).
“Şübhe yok ki, Allah, tevbe edenleri de, (maddî – mânevî kirlerden) temizlenenleri de sever” (el-Bakara, 222)
“(Bu abdest ve teyemmüm emriyle) Allah sizin için güçlük dilemez, fakat sizi tertemiz etmek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister. Tâ ki şükredesiniz” (el-Mâide, 6).
“Allah, üzerinize gökten yağmur indiriyor; onunla sizi pisliklerden temizlesin, diye” (el-Enfâl, 11).