1.1 AMAÇ
Bilgisayar kullanımının hızla yaygınlaşması çağımızı bilgi çağına dönüştürürken, bu gelişmelerden toplumun her kesimi büyük ölçüde etkilenmektedir.
Bilginin ve zamanın önem kazandığı günümüzde, birçok kullanım alanına sahip bilgisayarların aktif rol oynadıkları sektörlerden biride sağlık sektörüdür.
Dünyada ilk kez 1960’lı yıllarda karmaşık muhasebe hesaplarını yapabilmek amacıyla hastanelerde bilgisayar kullanılmaya başlanılmıştır. Günümüzde ise; hastanelerde tıbbi, mail ve idari olmak üzere birçok alanda bilgisayar kullanımı yaygın hale gelmiştir.
Burada hastane verimliliği için gerekli olan bilişim sistemi hakkında bilgi sunulmaktadır. Ayrıca uygulamalı bir örneği uygulama bölümünde sunulmuştur.
1.2 SAĞLIK HİZMETLERİNDE VERİMLİLİK
Sağlık hizmetlerinde verimliliğe başlamadan önce, konuya açıklık getirebilmek bakımından, verimlilik kavramını tanımlamak gerekmektedir. Verimlilik en genel anlamıyla, üretim sürecine giren çeşitli faktörlerle (girdiler) bu sürecin sonunda elde edilen ürünler (çıktılar) arasındaki ilişkiyi ifade etmektedir. Başka bir deyişle, savurganlıktan uzak, kaynakları en iyi bir biçimde değerlendirerek üretmektir.
Bu yüzden verimlilik “üretilen mal ve hizmet miktarı ile bu mal ve hizmetin üretilmesinde kullanılan girdiler arasındaki oran” olarak tanımlanır. Genellikle bu ölçü, çıktı/girdi olarak formüle edilmektedir.
Verimlilik ölçümlemesi veya verimlilik analizi ise belirlenen amaçlara ve hedeflere ulaşmak için gösterilen çabaların ne ölçüde başarılı olduğunun saptanması işlemidir. Verimliliğin ölçülebilmesi için gerek çıktının, gerek çıktının üretiminde kullanılan girdilerin değerinin miktar veya parasal olarak bilinmesi gerekmektedir. Verimliliğin belirlenmesi için yapılan oranlama işlemi çıktı ile girdiler arasında yapıldığında “fiziksel verimlilik”, toplam çıktının parasal değeri ile girdilerin toplam maliyeti arasında yapıldığında “ekonomik verimlilik” adı verilmektedir.
Sanayi kuruluşlarında yukarıda belirtilen tanımlara uygun olarak verimlilik analizlerinin yapılması oldukça kolaydır. Çünkü bu işletmelerin elde ettikleri çıktı ile kullandıkları girdilerin miktar ve parasal olarak değerlerinin ölçülmesi oldukça kolaydır. Fakat hizmet kuruluşlarında verilen hizmetlerin fiziksel boyutu olmadığı gibi belirli standartlarla ölçülmesi güçtür. Bu hizmet kuruluşlarından biri olan hastanelerde de çıktının ölçümlenmesinde aynı güçlükler yaşanmaktadır. Hastanelerin asıl çıktısının ne olduğu konusunda araştırmacılarla bilim adamları arasında görüş birliği yoktur. Kimi araştırmacılar ve bilim adamları hastanenin asıl çıktısının “sağlık” veya “tıbbi bakım”, kimileri de asıl çıktının sağlın üretilmesinde kullanılan “ara mallar” olduğunu kabul etmektedir.
Hastaneler tarafından ortaya konulan çıktının tanımı amaçlara bağlı olarak da farklılık göstermektedir. Hastane yönetimi açısından asıl amaç, en düşük giderle maksimum kalitede hizmet sunmaktır. Çıktı ise genellikle “hizmet verilen hasta sayısı” veya “hizmet günü” olarak tanımlanmaktadır.[1] Tıbbi açıdan çıkı ise doktorların bilimsel yargılarına bağlı olarak çıktı ile ilişkisi olduğunu kabul girdiler biçiminde tanımlanır. Buna örnek olarak hemşire hizmetlerinin, laboratuar testlerinin veya röntgen filmlerinin niceliği verilebilir. Toplumun sağlık hizmetlerine ayırdığı kaynakların verimliliği açısından ise çocuk ölüm oranı ortalama yaşam süresi gibi toplumun genel sağlık düzeyi ve hastalıkların tedavi sonuçları çıktı olarak değerlendirilebilmektedir.
Hastaneler sağlık hizmetlerini üretebilmek için insan gücü, sermaye, teknoloji, zaman, malzeme vb. üretim unsurlarına gerek duymaktadırlar. Bu unsurları rasyonel kullanımı, etkin ve verimli sağlık hizmetlerinin sunulmasında etkili olacaktır.
İnsan gücü; hastanelerin en önemli üretim unsurlarından biridir. Gerçekten, hastaneler bünyelerinde çok sayıda ve değişik öğrenim gruplarından insanları barındırmaktadır. Bu kuruluşlar, sağlık hizmetlerini toplum tarafından arzulanan düzeyde üretebilmeleri için insan gücünün niteliği, niceliği ve örgütlenişine önem vermek zorundadırlar. Türkiye’de hastanelerin gereksinim duyduğu insan gücü unsurunda nitelik ve nicelik açısından büyük eksiklikler bulunmaktadır.
Nicelik yönünden konu ele alınıldığında kadrolaşmanın objektif yöntemlere göre yapılmadığı ortaya çıkmıştır. Ülkemizdeki hastanelerde istihdam edilen personel ve bunların sayıları Kadro Dağılım Yönetmeliğinde hastaneler yatak sayılarının büyüklüklerine göre sınıflandırılıp, her sınıf hastanede yer alacak tıbbi, idari ve destek hizmet üniteleri belirlenmiştir. Oysa kadro dağılımında yatak sayısı yerine iş yükü ölçüt olarak alınmalıdır. Çünkü yatak sayısı az ancak insanların yoğun olduğu bir bölgedeki hastane ile yatak sayısı fazla ancak insan sayısının daha az olduğu bir bölgedeki hastane arasında iş yükü farklıdır.[2]
Sermaye ise sağlık hizmetlerinin üretilmesinde önemli bir yer tutmaktadır. İnsan gücü istihdam edilmesi, teşhis, tedavi, hasta bakım hizmetlerinin üretilebilmesi için gerekli araç ve gereçlerin edinilmesi, fiziki koşulların sağlanması vb. için gereksinim duyulan araç niteliğindeki kaynaklardır. Bu üretim unsurunun miktarı, diğer üretim unsurlarının sağlanması için önemli ve hastane yöneticilerinin yapacakları sağlıkla ilgili planların kapsamının belirlenmesinde etkin bir unsurdur. Hastane hizmetlerinin verimliliğinde sermaye niteliğinin ve yönetimin önemi yadsınamaz. Ülkemizdeki hastanelerde sermaye açısından bir çok zorluklar yaşanmaktadır. Günümüzde bu kuruluşlar maddi olanakların yetersizliği nedeniyle hızlı gelişen teknolojiyi izleyememekte ve sağlık hizmetlerinin verimliliğini arttırmada yetersiz kalmaktadırlar.
Teknoloji; sağlık hizmetlerinin sunulmasında faydanılan diğer bir unsurdur. Günümüzde tıbbi cihazlar sağlık sektöründe önemli bir yere sahiptir. Özellikle son yıllarda bilgisayar ve elektronik endüstrisinde meydana gelen hızlı gelişmelerin tıbba uygulanmasıyla bütün hastaneler teknoloji yoğunluklu kuruluşlar haline gelmişlerdir. Hastanelerde teşhis ve tedavi hizmetleri verilirken bilgisayar, hemodiyaliz, EKG, EMG, EEG, röntgen, ultrason, tomografi vb. tıbbi cihazlar kullanılmaktadır.
Sağlık hizmeti üretiminde gereksinim duyulan ve önemli yer tutan unsurlarından bir diğeri de tıbbi malzemelerdir. Teşhis, tedavi hasta bakım vb. hizmetlerin sunulmasında girdi olarak kullanılmaktadır. Tıbbi malzemelerin niteliği, niceliği, yönetimi, bu malzemeyi kullanacak kişinin bilgi ve becerisi sunulan hizmetlerin verimliliğini etkilemektedir. Ülkemizdeki bir çok hastanede ilaç ve tıbbi malzeme kullanımında kontrolsüzlük ve savurganlık, hastanelerdeki maliyet- etkinlik dengesini olumsuz yönde etkilediği yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır.
Hastanelerin yukarıda kısaca belirtilen tüm unsurlara sahip olmaları sağlık hizmetlerinin verimliliğini artırmada yeterli olmayabilir. Çünkü insan gücü, fiziksel ve teknik unsurların yerleştirilmesi ve seçimi, iş akışının düzenlenmesi, insan ilişkileri, ücret yöntemi, devlet bürokrasinden kaynaklanan engellerin en aza indirilmesi vb. sorunlar yeni bir sorunu “yönetim sorununu” ortaya çıkarmaktadır.
Yönetim sorunu hastanelerde verilen hizmetlerin verimliliğini etkilemektedir. Ülkemizde bazı istisnalar dışında uygulanmakta olan hastane yönetim modeli, bir yandan doktorların mesleki yönden olumsuz yönde etkilenmesine diğer yandan da hastane yönetiminin profesyonel bir yaklaşımla yönetilmemesine neden olmaktadır. Bu da hizmet kalitesinin düşmesine ve kaynak israfına neden olmaktadır.[3]
1.3 TIPTA BİLGİSAYARIN TARİHSEL GELİŞİMİ
Hastanelerde ilk kez 1960’lı yıllarda karmaşık muhasebe hesaplarını yapabilmek amacı ile bilgisayar kullanılmaya başlanmıştır. Tıpta bilgisayar uygulamaları ilk olarak 1963 yılında KAISER-PERMANENTE (California) ve WISCONSIN HOSPITAL gibi hastanelerde hasta kayıtlarının tutulması, gerekli ücret ve yatak kapasitelerinin izlenmesi olarak görülmektedir. Daha fazla yataklı hastanelerde başlayan bu uygulamalar pratik ve verimlilik açısından yeterli bulunmamıştır. Ancak 1969 yılında MC AUTO firması tarafından geliştirilen “Paylaşımlı Tıbbi Sistemler ( Shared Medical Systems )” adlı kiralık bilgisayar sistemleri kabul görmüştür. Bu gün Amerika’da 450’yi geçkin hastane bu sistemleri kullanmaktadır. 1970’li yıllarda geliştirilen mikrobilgisayarlar,hastanelerde de büyük ve çok amaçlı bilgisayar donanımlarının yerini almaya başlamıştır. 1970’lerin sonlarında tıbbi bilgisayar sistemine hastane çapında önemli gelişmeler başlamıştır ve bu gelişmelerde aşağıdaki ölçütler baz alınmıştır:
F Bilgi kağıtlarda, formlarda değil, direkt olarak bilgisayar terminallerinde tutulmalıdır. Böylece bilgisayar bu bilgiyi giren kişiye doğrudan yararlar sağlayacaktır.
F Acil gereksinim duyulan bilgi, hastane içinde herhangi bir terminalden kolaylıkla alınabilecektir. Gerekli raporlar istenilen zamanda alınabilecek ve bilgilere güncel olarak istenildiği zaman ulaşılabilecektir.
F Bilgisayarın yanıt verme (karşılık verme) süresi kısa olmalıdır. Çünkü hastanede görevleri gereği işleri yoğun olan doktorlar ve teknikerler saniyelerle ölçülebilecek gecikmelerin sık sık meydana gelmesini istemezler.
F Bilgisayar güvenilir olmalıdır. Başarısızlık durumunda hata o dakika içinde düzeltilmeli ve kullanıcılar veri kaybetmemelidir.
F Gizlilik korunmalı ve sadece yetkili insanlar bilgilere erişebilmelidir.
F Bilgisayar programları kullanıcıya kolaylık sağlamalıdır. Kullanıcının el ile kayıt tutmasına ve hesaplama yapmasına gerek olmamalıdır. Bir doktor için bilgisayar terminalinden laboratuar sonucu elde etmek, telefon etmekten daha kolay olmalıdır.
F Bütün hastalar için genel bir sicil kaydı olmalı ve her hasta için bilgisayarda yalnızca bir tane sicil bilgisi olmalıdır. Yetkili kullanıcılar her zaman bu bilgilere girebilmeli ve bu bilgiler korunmalıdır. Genel veri tabanında bir hata bulunduğunda bu hata hemen düzeltilmeli ve bu düzeltme bütün terminallerde mevcut olmalıdır.
1980’li yıllarda bilgisayar sistemleri ; Tıbbi kimya laboratuarlarının otomasyonunda, hastaların tıbbi kayıtlarının tutulmasında,durumları kritik hastaların izlenmesinde, EKG (elektrokardiyografi)’nin yorumlanması gibi bazı teşhis destek sistemlerinin gelişmesinde ve son yıllarda tıbbi görüntülenme ve tıbbi karar verme konularında kullanılmaya başlanılmıştır.
§ 1960’lı yıllarda toplu veri işlem
§ 1970’li yıllarda on-line veri işlem
§ 1980’li yıllarda metin grafik işlem
§ 1990’lı yıllarda görüntü işlem
kullanıldığı görülmektedir.
1.4 TIPTA BİLGİSAYARLARIN KULLANIM ALANLARI
Bilgisayar; zamanında ve doğru tanı koymada,karışık ve geniş alanlara yayılmış kaynaklara ulaşmada,veri bankasında depolanmış benzer olaylarla ilgili istatistiksel verileri kullanarak tedavinin optimum metodunu bulmada ve güvenilir ön tanı önermede doktorlara olanak tanımakta ve doktorun tanı koyabilme gücünü artırmaktadır. Ayrıca hastalık oranlarını tahmin etmek olanaklı hale gelmekte ve bu veriler gelecekte yapılacak işlerin planlanmasında kullanılabilmektedir.
Bunlara ek olarak bilgisayar; daha iyi bir iletişim olanağı da sunmaktadır. Bunun sonucu olarak bilgiyi aşağıdaki özelliklerde kullanıcıya sunmaktadır:
a) Gereksinim duyulduğu zamanda
b) Gereksinim duyulduğu yerde
c) Kolayca özümlenir formda
d) Yalnızca yetkili kişilerin ulaşabileceği şekilde.
(a) ve (c) şıklarında belirtilen özellikler personelin boş zamanını ve büyük oranda personel maliyetini düşürmektedir.
Sonuç olarak bilgisayarların etkin kullanımı hasta bakımı ve klinik performansı artırmada önemli bir etkendir. Temel işlevine göre hasta bakım durumunu doğrudan etkileyen bilgisayar uygulamaları gelecek yıllarda büyük destek sağlayacaktır. Bu yüzden bütün sağlık uzmanları için, yalnızca bilgisayar işlemi altındaki temel kavramlarda değil, aynı zamanda hasta ile ilişkili alanlarda da bu uygulamalar önem kazanmaktadır. Bu uygulama alanlarını şöyle sınıflandırabiliriz :
– Tıbbi Alanlar
– İdari ve mali Alanlar
1.4.1 TIBBİ ALANLAR
– Hasta Veri Tabanı Oluşturma
– Tıbbi Laboratuarların Otomasyonu
– Hasta Kayıtlarının Otomasyonu
– Tanı Destek Sistemleri
– Hasta İzleme Sistemleri
– Tıbbi Görüntüleme
– Eczane Sistemleri
– Tıbbi Karar Verme
– Bilgisayar Destekli Eğitim ve Öğretim
1.4.2 İDARİ VE MALİ ALANLAR[4]
[1] ALPUGAN, Oktay, Hastanelerde Verimlilik Sorunu 1. Verimlilik Kongresi, MPM Yayını, No:454, Ankara, 1991,s.59
[2] SEÇİM, Hikmet, Devlet Hastanesinde Kalite Çemberleri Uygulaması, Verimlilik Kongresi, MPM Yayını No: 456, Ankara, 1991,s. 14
[3] TOKAT, Mehmet, Hülya KISAER, hastanelerde maliyet etkinlik ve performans analizi, MPM yayını No: 455, Ankara, 1991,s.108
[4] SOYSAL, Muzaffer, Gülnihal Tezer KENANOĞLU, Aynur EMRE, Saniye HAMEŞOĞLU; Hastanelerde bilgisayar kullanımı, MPM yayını No:486, Ankara, 1993, s.104