Koroner arter hastalığı tanısında, kasıktan yapılan klasik anjiyografi halen uygulanmaya devam etse de, son beş yıl içinde daha kolay ve rahat bir şekilde uygulanan el bileğinden anjiyografi yöntemi tercihlerde ön sırayı almaya başladı. Çünkü el bileğinden de tüm kalp damarlarını görüntülemek ve filmini çekmek mümkün.
İşlem nasıl uygulanıyor?
Hastanın el bileği lokal olarak uyuşturuluyor ve küçük bir kesiden uzatılan tel vasıtasıyla kalp damarlarının anjiyo işlemi gerçekleştiriliyor. İşlem hastanın el bileğinden bir iğne aracılığı ile yapıldığından kişi belirgin bir ağrı hissetmiyor, işlem sonrası için de avantaj sağlanıyor. Anjiyografi tamamlandıktan sonra hastanın bileğine bilekliğe benzer bir materyal takılıyor. Taburcu olurken bu cihaz çıkarılıyor ve hastanın işlem yeri bandajlanıyor.
El bileğinden (radiyal) anjiyografi, klasik anjiyografiye göre ne gibi avantajlar taşıyor?
• Yöntem yüzde 99 oranla hemen her hastaya uygulanabiliyor. (Yalnızca el bileğindeki damar yapısı ince, gelişmemiş olan yüzde 1-2’lik bir grupta uygulanamıyor.)
• Kasık damarı klasik anjiyoya uygun olmayan (çok girişli, kıvrımlı kasık damarı yapısına sahip olan) yüzde 2 oranındaki hasta grubunda rahatlıkla uygulanabiliyor.
• İşlem bilekten yapıldığı için hastanın uyutulması gerekmiyor.
• İşlem sonrası kanama riski daha az oluyor. İğne çekildikten sonra hızlı bir şekilde kanama duruyor.
• Hastada anjiyografi nedeniyle oluşabilecek damar komplikasyonları (pıhtılaşma, anevrizma, diğer damarlara ya da sinirlere baskı, bacakta morarma, fonksiyon azalması, iş kaybı) çok daha az görülüyor.
• Kasıktan yapılan anjiyografi sonrası, hasta en az altı saat boyunca bacağını kıpırdatmadan düz pozisyonda yatmak zorunda kalıyor. Bununla birlikte, hastaya kasıktan stent gibi tedavi edici girişim de yapılmışsa bu süre en az 12 saate uzuyor. El bileğinden yapılan anjiyografi sonrası ise böyle bir zorunlu yatak istirahatı gerekmiyor ve stent takılsa dahi süreç daha konforlu hale geliyor. Hasta işlemden sonra isterse oturabiliyor, gazetesini okuyabiliyor. Ayrıca hasta, tuvalet, yemek gibi ihtiyaçları için rahatlıkla ayağa kalkabiliyor.
• Taburcu olma süresi kısalıyor. Hasta işlemden yalnızca 1-2 saat sonra, evine ya da işine dönebiliyor. Hatta elini rahatlıkla kullanabildiği için isterse arabasını bile kullanabiliyor.
• Klasik anjiyografi sonrası hastada kasık ağrısı ve kasık bölgesinde birkaç gün süren sertlik, morarma, kanama gibi şikayetler yaşanıyor, hasta yürüme güçlüğü çekiyor. İki yöntem karşılaştırıldığında, el bileği anjiyografisinde işlem sonrası hastanın çok daha konforlu bir şekilde gündelik yaşama döndüğü gözlemleniyor.
• Kan sulandırıcı ilaç alan hasta grubunda kasıktan anjiyografi yapılamadığı halde, el bileği anjiyografisi uygulanabiliyor.
• Şişman hastalara da rahatlıkla el bileğinden anjiyo yapılabiliyor.
Dezavantajları var mı?
Nadiren el bileği damarında geçici kasılmalar, klinik sorun oluşturmayan kalınlaşma gibi istenmeyen durumlar olabiliyor. Hastaya işlem öncesi, diğer el bileği damarının normal olduğunu gösteren Allen Testi yapılması gerekiyor. İşlem süresi kasık anjiyografisine göre birkaç dakika daha uzun olabiliyor. Bilgi ve deneyim gerektiren bir işlem olduğu ve herhangi bir sorun yaşamamak adına, bu konuda uzman olan merkezlerde yaptırılması büyük önem taşıyor.