Romatoit artrit

Nedenler

Romatoit artrit, bir özbağışıklık hastalığıdır.İnsanın bağışıklık sistemi yabancı antijenlere karşı belirgin yanıtlar verecek ve kendi öz antijenlerine yönelik tepkileri engelleyecek biçimde düzenlenmiştir. İşte bu denetim süreci bozulduğunda, vücut kendi öz dokularına ve kendi öz proteinlerine karşı hücresel bağışıklık yanıtı verebilir. Bu yanıt, bağışıklık süreçlerine göre, değişen yer ve şiddette doku yıkımı ve iltihap tablosu gelişmesine yol açar.

Romatoit artrit ayrıca, çeşitli enfeksiyon hastalıklarına yol açan mikroorganizmaların eklemleri tutmalarıyla da oluşabilir.

Biyolojik gerçekler

Romatoit artrit hastalıklarında, bağışıklık sistemindeki aksamalar yüzünden, vücut kendi kendine saldırıya geçer. Artrit hastalarının bağışıklık sistemi hedefini şaşırarak, sadece eklemlerdeki mikroorganizmalara saldırmakla kalmayıp, sağlıklı eklem bağdokularına da zarar verir ve zarar gören bu eklemlerde iltihaplanma ve dejenerasyonlar oluşmaya başlar.

Psikolojik gerçekler

Psikosomatik alanında artrit hastaları, “yardım etmekten asla vazgeçmeyen tipik kadınsı” karakter yapısına sahip kişiler olarak tanımlanır. Genelde saldırganlık duygularını yönlendirmekte zorluk çekerler. Birilerine hırslandıklarında duygularını hemen açıklamaz, aksine, bu zarar verici enerjiyi kendilerine yöneltirler; bağışıklık sistemlerinin kendi sağlıklı hücrelerine saldırmasını anımsatan özel bir davranış biçimidir bu. Artrit hastaları birlikte yaşadıkları kişilere karşı ender olarak kızgınlıklarını belli eden, özverili, uyumlu, çekingen, fedakarca davranabilen ve haksızlıklara boyun eğebilen kişilik özelliklerine sahiptirler ve ne yazık ki genelde bu kişilik özellikleri, günümüzde kadınlara biçilen rolü yansıtmaktadır. Gerçekten de, romatoit artrit hastalığına yakalanan kadınlar, bu hastalığa yakalanan erkeklerden üç kat fazladır.

Kendinize yardımcı olabilirsiniz

Balık yiyin!

Balık gerçek bir “ağrı ve iltihaplanma katilidir.” Öncelikle uskumru, somon ve ringa balıklarında bolca bulunan Omega-3 asitleri, iltihaplanmaları başlatan mediatorların etkinliğini belirli bir dereceye kadar azaltabilirler; iltihaplanma mediatorları, tipik eklem şişliklerini ve özellikle de artrit ağrılarını başlatan, organizma tarafından üretilen maddelerdir.

Kilo vermek ve diyet!

Üstlerine ne kadar çok baskı binerse eklemlerin iltihaplanmaya karşı yatkınlıkları da ooranda artar. Eğer fazla kilolarınız varsa, onları mutlaka vermeye çalışın! Böylece eklemlerinize binen baskı azalacaktır.

Genel olarak daha az et, daha fazla sebze ve meyve yiyin. Artrit hastalığı için geliştirilmiş özel bir diyet olduğunu söylemek ne yazık ki mümkün değil. Hangi besinlerin durumunuzu kötüleştirdiğini, deneyerek öğrenmeye çalışın. Ama en önemlisinin yeterli miktarda C vitamini alımı olduğunu da sakın unutmayın!

Su yardımcıdır!

Banyo suyunun sıcaklığını beden ısısına (37 derece) eşitleyin. Bazı batı ülkelerinde artrit hastaları banyo küvetlerinde tedavi edilmektedir. Suyun içinde kalış, yatıştırıcı ve ağrıları hafifletici sonuçlar verebiliyor. Su vücudun ağırlığını azaltarak eklemleri rahatlatıyor. Bu durumda özel eklem egzersizleri veya aqua-jogging (havuz içinde egzersiz) uygulamaları da rahatlatıcı olabiliyor.

Dikkat: Banyodan sonra üşütülmemeli, bir süre yatakta dinlenilmelidir!

Aspirin kullanmayın!

Ağrıları kesme etkisi nedeniyle artrit hastaları çoğunlukla aspirin kullanırlar. Evet ağrıları keser, ama vücut için çok önemli olan C vitaminini de emer!

Bakır!

Eski bakır artrit bilezikleri son zamanlarda yine saygı görmeye başladı. Herhalde sindirim sistemleri tarafından özümlenemediği için, artrit hastalarında büyük olasılıkla eksik olan bakır, deri tarafında emilerek organizmaya katılabiliyor. Siz de deneyebilirsiniz.

Alınabilecek Önlemler

*Fazla kilolarınızdan kurtulmaya gayret edin! Çünkü fazla kilo taşıyan kişilerde eklemler aşınır ve bu yüzden de kendilerini yenileme (regenerasyon) yeteneğini önemli ölçüde yitirirler.

*Haftada en azından 3 kere olmak üzere, düzenli spor veya egzersizler yapın ki, güçlü kaslar, sağlıklı eklemlerin üstündeki baskıyı azaltabilsinler. Aniden yön değiştirmeyi gerektiren ve bu yüzden de eklemleri zorlayan sporlar,eklem sağlığı bakımından tehlikeli sayılabilecek spor türleridir. En doğrusu, yürümek, yüzmek, bisiklete binmek veya aletli jimnastikte kasları ve eklemleri güçlendirmek ve güçlü tutmaktır.

*Yeterli miktarda C vitamini almaya özen gösterin.Yapılan araştırmalar sonucunda, artrit hastalarının çoğunda C vitamini eksikliği saptanmıştır. Bu vitaminin koruyucu etkisi belki de bağışıklık sistemimizi doğru hedeflere yönlendirmektir! C vitaminini öncelikle, kivi, portakal, greyfurt, limon, yeşil biber, kuşburnu, domates,maydanoz ve kiraz, çilek gibi yumuşak meyvelerden alabilirsiniz.

*Yeterli miktarda A vitamini almaya özen gösterin! Çünkü A vitamini, bağırsak mukozasını sıkıştırarak, mikroorganizmaların besin yoluyla kana karışıp eklemlere ulaşmasını önler. A vitamini öncelikle havuçta ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunur.

*Eğer ailenizde artrit gerçeği yaşanıyorsa, bitkisel yağların tüketimini kısın! Bitkisel yağların yoğunlukla içerdiği Omega-6 elemanlarının eklem iltihaplarının oluşumunda etken olabileceği varsayılmaktadır. Ama bu tür elemanlar içermeyen zeytinyağını gönlünüzce kullanabilirsiniz.

*Artrit bir öz bağışıklık hastalığı olduğuna göre, eğer ailenizde birden fazla artrit hastası varsa, bağışıklık sistemini C vitamini ile güçlendirmenin ötesinde, echinacea/Ekinazya preparatları veya çayları ile de güçlendirmek çok doğru bir davranış olacaktır.

· Uyarıcılardan uzak durun! Alkolü vekahveyi çok aza indirin ve sigara ile ilişkinizi kesin!

<!–
–>