Örneğin metroda bile Roma turları dönemine ait sur kalıntılarını görmek mümkün, hem de antik bir Roma yolu üzerinden geçerek. Ya da bir otelin arka bahçesinde, aniden bir kilise çıkıyor karşınıza; yüzyılları aşarak bugünlere gelen freskleriyle Aya Yorgi Kilisesi gibi. Bulgar Ortaçağının mimari stili ile göz dolduran bu nadide eseri, 4.yy tarihli, etrafında Roma kalıntıları var ve UNESCO Dünya Mirası listesinde.Kültür hayatı çok hareketli olan Sofya’nın Ulusal Kültür Sarayı, 2005 yılında Avrupa turları’nın en iyi kültür kompleksi seçilmiş. Sekiz bin kişi kapasiteli, modern bir yapı. Burada, oldukça düşük tutulan bilet fiyatlarıyla seçkin tiyatro, opera, bale eserleri ve konserler izlemek mümkün. Sofya Uluslararası Kitap Fuarı da her sene burada düzenleniyor.Sofya üniversiteleri binlerce yerli-yabancı öğrenciye sahip. 1888 yılında kurulan “St. Kliment Ohridski” Üniversitesi, Bulgaristan’ın en eski, en büyük ve en saygın üniversitesi. Barok tarzı gösterişli bir binaya sahip. Teknik Üniversite, özellikle mühendislik bölümleriyle Avrupa’nın en köklü okullarından. Tıp Üniversitesi, bünyesindeki çok sayıda hastane ile en iyi tedavi merkezi. Dünya standartlarında eğitim veren inşaat- Mimarlık Üniversitesi ise, 1942’den beri faaliyette.Sofya’da toplu taşıma araçları son derece ucuz. Bu da şehirde gezintiler yapmayı kolaylaştırıyor. Hızla değişen bir kent, Sofya. Büyük alışveriş merkezleri, mega sinemalar, genişleyen metro. Boris parkı meydanında büyük konserler veriliyor. Taptaze sebze-meyveleri, peyniri, ekmekleri, hamur işi ve şarap çeşitleri ile Sofya merkez pazarı, Bulgar mutfağını tanımak anlamında oldukça yol gösterici. Pazarda enteresan antik parçalar da bulmak mümkün. El yapımı, işlemeli dantel örtüler, her tür hediyelik eşya, yılın her günü satılan her dilde eski kitaplar, haritalar. Sofya gezintisinden keyif almamak imkânsız.