Rinit Nedir, Vazomotor Rinit, Rinitin Tedavisi
Rinit, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırma ve kaşıntı gibi belirtilerin ikisinin ya da daha fazlasının birarada bulunduğu, genellikle bir saatten uzun süren hastalık tablosudur. Burun tıkanıklığına neden olan etmenleri dört ana grupta toplayabiliriz: a) Yapısal etmenler (yabancı cisim, neoplaz-ma, iç ve dış deformiteler) b) Enflamasyon (rinit, sinüzit, polipozis, atrofik rinit) c) Alerji d) Alerjik olmayan rinitler. Akut en-feksiyöz rinit (nezle) üst solunum yolunu tutan, akut, tekrarlayıcı bir enfeksiyondur. Başlangıçta burun tıkanıklığı, üst solunum yolu ve burunda kaşınma, yanma hissi ve daha sonra mukoid bir akıntı, ateş, kırgınlık olur. İkincil enfeksiyonlar (streptokok, stafi-lokok ve H. influenzed) gelişmezse genellikle kendiliğinden 7 günde iyileşir.
Rinit tanısında yalnızca öykü yeterli olabileceği gibi burnun endoskopik muayenesi, deri testleri/RAST (radyo allergosorbent test), röntgen incelemeleri, rinomanometri gibi değerlendirmeler de gerekebilir.
Hiperplastik rinitler, kronik rinitlerin ileri derecelerinde burun mukozasının ve özellikle konkaların geriye dönüşü olmayan hi-perplazisidir. Daha çok orta yaşlarda görülür.
Atrofik rinit (Ozena) burun mukozası ve kemik dokusunda atrofi, burunda kötü koku (kakosmi) ve kabukların bulunmasıyla tanımlanan bir hastalıktır. Etiyolojide çocuklukta geçirilen döküntülü hastalıklar, sifilis, cerrahi travmalar suçlanmıştır. Anosmi olduğundan hastalar kötü kokunun farkına varmazlar, kabuklar nedeniyle hastanın burun solunumu rahat değildir. Muayenede kemik atrofisi sonucu burun boşluğunun genişlediği saptanır.
Alerjik olmayan rinit (non-alerjik rinit) yapısal, enflamatuar ve alerjik başlıklar altına sokulamayan değişik hastalıkları kapsayan bir terimdir. Klinik tablo olarak alerjik riniti andıran ancak alerjik deri testi (-) olan, erişkin yaş grubu hastalığıdır. Konkalar şişkin, burun mukozası konjesyonludur. Mukoid özellikle bol sekresyon vardır. Bu grubun en sık karşılaşılan türü vazomotor rinittir. Burnun vasküler yapısından kaynaklanan belirtiler ortaya çıkar. Vazomotor rinitte ilaçlar özellikle soruşturulmalıdır. İlaca bağlı rinit: Antihipertansif ilaçlardan rezerpin, gu-anetidine, propranolol; yerel uygulanan de-konjestanlar, oral kontraseptifler. Hamilelik, premenstruel durumlar, hipotiroidi, yatışa bağlı rinit, hava akımının ortadan kalkması sonucu oluşan rinit de öteki vazomotor rinit nedenleridir. Yerel olarak kullanılan vazo-konstriktör burun damlaları sonucu reaktif vazodilatasyon ortaya çıkar ve bazı metabo-litlerin birikmesiyle iskemik bir durum oluşur. Alerjik olmayan rinitin öteki öğeleri ise kompansatuar hipertrofik rinit, NARES (alerjik olmayan eozinofilinin eşlik ettiği rinit sendromu) ve sarkoidozdur. Sarkoidoz doku biyopsisiyle tanımlanabilir.
Rinit tanısında hastanın öyküsüyle birlikte, sistemik bozukluklar da özellikle sorgulanmalıdır.
Rinitlerin tedavisinde öncelikle belirlenmiş nedenlere yönelik işlemler yapılır. Enfeksi-yöz rinitler ve sinüzitlerde önce tıbbi, gerektiğinde cerrahi tedavi uygulanır. Yapısal bozukluklar (polipozis, deviasyon, konka hipertrofileri) cerrahi girişimle düzeltilir.
Ozena tedavisinde, burnun sık sık serum fizyolojikle irigasyonu, kabukların yavaşça kaldırılması, antiseptik olarak streptomisinli tamponlar ve bölgenin iyi beslenmesi için yerel potasyum iyodür ya da sistemik stil-besterol gibi hormonlar kullanılmış ancak bütün bu uygulamaların yararı sınırlı kalmıştır. Cerrahi olarak da burun mukozası altına yapay maddeler yerleştirilerek, burun boşluğunu daraltmak amaçlanmaktadır.
Hiperplastik rinitlerde özellikle konkalarda geriye dönüşü olmayan hipertrofiler görülmektedir. Bu nedenle konkaya yönelik cerrahi işlemler (konkaplasti) yararlı olmaktadır. Alerjik olmayan rinitlerde özgül olmayan önlemler uygulanır. Uzun süren burun konjesyonunda, yatağın başı 30° yukarı doğru kaldırılabilir. Vazomotor tonusu ve kontrolü yeniden oluşturmak için düzenli egzersiz yapmak yararlıdır. Zeiger ve Schat’a göre etkin egzersiz burun konjesyo-nunu gidermede vücudun en etkin hemos-tatik kontrol düzeneğidir. Bilinen tahriş edici maddelerden özellikle sigaradan kaçınmak gerekir.
Sistemik yoldan (oral) dekonjestan ve anti-histaminiklerin kullanılması yarar sağlayabilir ancak alerjik olmayan riniti tam olarak kronikleşmiş hastalarda genellikle cerrahi girişim gerekir. Orta konkalar genellikle hava yolunu örtmezler ancak ektopik etmoid hücre içerdiklerinde (konka büllosa) şişerek, girişi kapayabilirler. Bu durumda kon-kanm lateral duvarı ektopik hücreyle birlikte çıkarılır. Alt konkaya yönelik cerrahi girişimler sürekli tartışma yaratmıştır. Konkanın tamamen çıkarılması işlev bozukluğuna yol açar. En doğrusu, konkanın işlevini de bozmayacak olan, konkaplasti uygulamasıdır.