Kisa Bilgi : Ramazan ayında genellikle beslenme alışkanlığımız değişir. Özellikle Ramazan boyunca oruç tutmasına rağmen kilo aldığını ifade edenlerin otomatik olarak yanlış beslenmeye başladıkları söylenebilir. Zira beslenmemiz, önemli bir sağlık sorunumuz yoksa kilo almamıza neden olmaz.
Gün boyu oruçlu olanlar, özellikle günlerin uzun olduğu ve sıcak geçtiği yaz mevsimlerinde tutulan oruçlara bir de nem oranlarının yüksek olması kaybedilen sıvı miktarının fazla miktarlara varması beslenme alışkanlığının bozulmasına neden olabilen faktörler olarak sıralanabilir.
Aslında Ramazan ayında beslenme alışkanlığında rutinin dışına çıkılarak önemli oranda bir değişikliğin yapılması doğru değildir. Hatta Ramazan ayında öğün sayısının üçte tutulması bile sağlanabilir. Böyle bir alışkanlığın edinilmesi ve öğün miktarlarının abartılarak fazlalaştırılmaması Ramazan’ın çok verimli ve faziletli geçirilmesi için çok önemlidir.
Üç öğüne devam edilmelidir…
İftar ve sahur arasında bir ara öğün alınma imkânı bulunursa çok faydalı olur. İftarda gün boyu dinlenmiş bedenin birden yoğun bir gıda alımına maruz bırakılması sağlığımız açısından fevkalade zararlıdır. Çünkü bedenin dinlenmeden çıkıp birdenbire hızla çalışmaya başlaması onun zorlanmasıyla eş değer bir anlam taşır.
Özellikle sahur yemeğinin ihmal edilmesi çok yanlıştır. Çünkü bedenin iftardan iftara fazlaca yemekle tıkınırcasına şişirilmesi ve sonra uzun ara yemekten mahrum bırakılması bedenimiz için bir zulümdür. Zira böylesine uzun ara verilmeler kan şekerinde şiddetli düşmelere neden olabileceği gibi, ani yemek yemeler ve acıkma periyodlarında metabolizmanın dengesinin bozulması mümkün olabilmektedir.
Yemek çeşidinde abartıya kaçılmamalı…
Genellikle, davetlerde başta olmak kaydıyla, iftar sofralarımız çok abartılı donatılır. Yemek sofrasında üç veya dört yemek çeşidi bulundurulur. Yemek çeşidi ne kadar fazlaysa sindirim sistemi alınan gıdaları sindirmekte o kadar zorluk çekmeye başlar. En doğrusu bir çorbayla yemeğe başlamaktır. Çorbadan sonra değişik bir yemek yenilebilir. Yemekle birlikte içecekler özellikle ayran, komposto, taze sıkılmış meyve suyu tercih edilebilir. Kolalı ve asitli içecekleri kesinlikle hem Ramazan’da hem de Ramazan sonrasında tavsiye etmiyoruz.
İftar yemeğini nasıl yemeliyiz?
İftar yemeği uzun oruç günlerinde ve yaz sıcaklarında sıvı kayıpları bakımından bedenin bir miktar zorlanmasına neden olabilir. Bu yüzden iftarlarda bol sıvı tüketmenin yanında özellikle sulu gıdaları almanın faydalı olacağı açıktır. Bir de iftar yemekleri mutlaka başlangıç itibarıyla hafif olmak zorundadır.
Tatlı ve çay bir saatlik aradan sonra…
Ülkemizde en sık yapılan hatalardan birisi de yemekle birlikte tatlı, meyve yenmesi veya hemen yemeğin ardından çay içilmeye başlanmasıdır. Özellikle dışarıda yenilen yemeklerden hemen sonra çay içilmeye başlanması neredeyse bir adet haline gelmiş bulunmaktadır. Bu adetten kurtulmak ve sağlıklı bir yaşam için hepimiz diğerlerini bu konuda uyarmakla yükümlüyüz.
Yemekten hemen sonra tatlı ve meyve yenilmesi sindirimin bozulmasını sağlar. Sindirim hem bozulur ve hem de beden ciddi anlamda zorlanmaya maruz bırakılmış olur. Hazımsızlık ve gaz oluşumunun en önemli nedeni aynı anda çok farklı gıdanın bir arada tüketilmesidir. Bu gerçek ne yazık ki ülkemizde yeteri kadar bilinmeyen bir sağlık tavsiyesi olarak kabul edilebilir.
Öğrendiğimiz doğru davranışları hemen uygulamaya başlarsak ve bunu belli bir disiplin içinde yaparsak bu davranış değişiklikleri zamanla bizim alışkanlığımız haline gelirler ve bu olumlu değişim tüm topluma yayılır.
Sindirim sorunlarına karşı neler yapmalıyız?
Ramazan ayında aslında sindirim sistemi dinlenir ve buna ilave olarak karaciğerimiz, böbreklerimiz, salgı bezlerimiz ve diğer organlarımızın çalışması da rahatlar.
Özellikle kan kimyamızı düzenleyen ve bedenimizin bağışıklık sitemi başta olmak üzere pek çok sisteminin yeniden ciddi bir revizyondan geçmesini sağlayan karaciğerimizin rahatlaması sindirim olarak rahatlamakla kalmaz aynı zamanda moral değerler bakımından da son derece dinamik bir ruhsal arınma yaşamaya başlarız.
Ramazan ayında sindirimde fazla emek çeşidi yenilmeye, hızlı yemek yenilmeye, yeteri kadar çiğnenmemeye bağlı olarak gaz şikâyetleri gelişebilir. Bu durum aynı zamanda gıda intoleransı vasıtasıyla da gerçekleşir. Bu şikâyetlerden olabildiğince uzaklaşmak için bazı bitkisel tavsiyelerde bulunulabilir. Bunlar hazmı kolaylaştırır, gaz oluşumunu, kabızlığı önler ve besin intoksikasyonuna neden olabilecek sorunları engeller. İlerleyen yazılarda bu konuda hangi bitkilerden faydalanılacağı hakkında ayrıntılı bilgiler verilecektir.
Ramazan’da Allerji Azalır, Psikoloji Düzelir ve Sağlık Muhteşem Bir Performansa kavuşur…
Yapılması gerekenler çok basittir. Yukardaki başlık çok iddialı gibi gelebilir. Fakat bu sonuç Ramazan ayında pek çok insan tarafından yaşanan doğal bir sonuçtur. Genel olarak burada bahsedeceğimiz tavsiyelere uyan her insan birinci haftanın sonunda nedeninde ciddi bir rahatlamanın olmaya başladığını fark etmekte zorlanmaz.
[Devam edecek…]