İlerlemiş Kanserin Tedavisi
Birçok kanser ileri evrelerinde bile kemoterapi ile iyileştirilebilir. Tümör rezeke edile-miyorsa, hasta öpere edilemiyorsa, metastazlar semptomatikse veya hastalık çok hızlı ilerliyorsa kemoterapi endikasyonu vardır. Bu uygulama palya-tif kemoterapi olarak bilinmektedir Kemoterapiye cevap veren ileri evre kanserler tablo 16/5’de gösterilmiştir. Kemoterapiye çok az cevap veren tümörler sadece protokoller çerçevesinde tedavi edilmelidir. Çok sık yapılmasına karşın, ileri evrede etkin olamayan kemoterapi uygulamaları doğru değildir.
Neoadjuvan Kemoterapi
Neoadjuvan kemoterapi aslında bir preoperatif kemoterapi uygulamasıdır. Rezektabl olmayan bir tümörün rezektabl duruma çekilmesi ya da cerrahinin boyutunu azaltarak fonksiyonun korunması çabasıdır.
Radyasyon Onkolojisi
Irradiasyon doğrudan ya da serbest radikaller ile kromozomal kırılmalara yol açmaktadır. Radyasyon gören hücre bölününceye kadar normal görünümdedir. Hücreler, G2 fazında ve metafaz sırasında radyasyona karşı en duyarlı haldedir. Radyasyon tedavisinin etkinliği oksijen veya “radiosensitizer” 1ar-la artırılabilir. Terapötik etkinlik değişik fraksiyo-nasyon ve uygulama yöntemleri ile artırılabilir, örneğin hiperfraksiyonasyon (çoğul küçük dozlar), akselere fraksiyonasyon (çoğul normal dozlar) veya interstisyel tedavi (brakiradioterapi). Doz ve fraksiyonasyon şemaları tümörosidal aktiviteyi artırmaya ve lokal doku hasarını azaltmaya yöneliktir. Cerrahi gibi radyoterapi de genel olarak lokal rekürrens oranını etkilemekte ancak hastanın tüm sağkalımı üstünde belirgin bir etkiye sahip olamamaktadır. Radioterapi özellikle erken evre larinks kanserinde, baş-boyun kanserlerinde, akciğer ve meme kanserinde oldukça etkilidir. Fonksiyonu koruyan birçok tedavinin bir parçasıdır.
Radioterapi, rektal karsinomun rezeksiyonu sonrası lokal rekürrens oranını azaltmaktadır. Anüsün skuamöz karsinomunda radioterapi kemoterapi ile kombine edildiğinde seçkin tedavi yöntemidir.
Radyasyon enteriti ise sıklıkla pelvis ya da abdomene 40 Gy uygulamaları sonrası görülen bir komp-likasyondur. Şiddetli bulantı, kusma, kramp tarzı karın ağrıları ve nadiren kanamalar ile kendini gösterir. Kronik olarak fistül, obstrüksıyon veya malab-sorbsiyon ile sonuçlanabilir. Akut semptomlar an-tispazmodikler ve antidiyareik ilaçlarla tedavi edilir. Malabsorbsiyon ağır olabilir ve uzun süreli pa-renteral nütrisyon gerektirebilir.