Proteinler vücudumuzdaki her hücrenin bir parçasını oluştururlar. Vücudu canlı ve sağlıklı tutmak için birçok farklı görevi ve işlevi vardır. Kanıtlanan verilere göre, protein, kas, kemik, deri, hücre, tendomlar, göz, saç ve diğer dokuların onarımında rol alır.
Enzimlerin çalışması, metabolizma, sindirim ve diğer önemli süreçler için gereken hormonu sağlamaktadır.
Vücutta enfeksiyon oluştuğunda, hastalıkla mücadele etmek ve bağışıklık kazanmak için, antikor oluşmasına yardımcı olmaktadır.
Protein miktarını artırmalıyız. Vücutta enerji depolamak için proteinli gıdalar tüketilmelidir. Vücudun farklı proteinlere farklı işlevler için ihtiyacı vardır. Yaklaşık 20 adet amino asit proteinin yapı taşını oluşturur. Bunlardan 9’u temel amino asitlerdir.
Temel olanları vücut üretir, dışarıdan almaya gerek yoktur. Genelde protein, kırmızı ve beyaz ette, tavuk, balık gibi, süt ve süt ürünlerinde bulunur.
Pişmiş etteki protein miktarı %15 ila %40 arasındadır. Daha sonra, baklagiller, fasülye, bezelye ve fıstıkta çok protein miktarı çoktur.
Eksik proteinlerin tamamlayıcısıdırlar. Geri kalan protein grubunu da meyve ve sebzeler, bitkisel ürünler, tahıllar ve fındıktan alabilirsiniz. Her öğünde bunlar yenmek zorunda değildir fakat, bu temel gıdaların kombinasyonunu öğünlere yayabilmeliyiz.
Et ve süt ürünlerini az yağlı hatta yağsız seçmeye özen gösterin ki, sindirimi kolay olsun ve az kalori versin. Proteinlerin yapabileceği kalori en fazla %10 %15 tir. Vücuttaki amino asitler parçalanır ve yenilerine dönüşür.
Protein akışı gerçekleşir. Diyet yapanlar için protein diyetleri mevcuttur. Fakat eti kimse fazla kaçırmamalıdır. Uzun vadede protein diyeti yapılamaz aksi halde ağır hastalıklara yol açabilir.