Prostat Tanısında Ultrasonografi Yöntemi
Ultrasonografi, insan kulağının işitemeyeceği kadar yüksek frekanslı ses dalgalarından yararlanılarak, iç organların incelenmesinde kullanılan bir tanı yöntemidir. Cihaz, bilgisayar ve elektronik elemanlar içeren bir konsol, video görüntü ekranı ve vücudu taramak için kullanılan prob adı verilen parçalardan oluşmaktadır. Prostatın iyi ve kötü huylu büyümelerinin saptanmasında kullanılan ultrasonografik inceleme, karın ön duvarından yapılırsa Trans Abdominal Ultrason (TAUS), makat yolu ile yapılırsa Trans Rektal Ultrason (TRUS) olarak adlandırılmaktadır.
TAUS işleminde ultasonografi probu, karın bölgesine konarak, ultrasonografi dalgalarının güçlendirici etkisiyle prostat görüntülenir. Bu işlem için mesanenin dolu olması gerekmektedir. İşlemden 1.5 – 2 saat önce 1.5 litre (yaklaşık 6 bardak) su içilmesi yeterlidir.
TRUS işleminde ise, steril kaplanmış özel ultrasonografi probu ile makat yolundan prostat görüntülenmektedir. Bu işlem için bağırsak temizliği gerektiğinden; bir gün önce akşam yemeği sonrası müshil ilacı içilmesi ve işlemden hemen önce mesanenin boşaltılması gerekmektedir.
Ultrasonografinin prostat kontrolünde önemli bir avantajı, hastaya zarar vermemesidir. Kolay uygulanması, maliyetinin düşük olması ve iyonize radyasyon içermemesi diğer belirgin avantajlarıdır. Transabdominal ultrason işleminde prostatın boyutu, ağırlığı ve anatomik şekli belirlenir.
Transrektal ultrason işleminde bunların yanı sıra prostatın doku detayları da değerlendirilmektedir.
Bu işlem esnasında Renkli Doppler ve Power Doppler metodları ile kanserden şüphelenilen alanların kanlanması değerlendirilebilmekte, aynı seansta ön hazırlık koşulu ile biopsi işlemi de gerçekleştirilebilmektedir.
Ultrasonografi incelemesi hekime, hastanın prostatı hakkında ayrıntılı bilgi verebilmekte, doğru tanıya ulaşmada ve uygun tedavinin planlamasında yardımcı olabilmektedir.
Kaynak: Hastane.com.tr