Başkalarına karşı duyulan güvensizlik ve aşırı kuşkuculuk… |
Nedir?
Bu hastalığın temelinde başkalarına karşı duyulan güvensizlik ve kuşkuculuk yatar. Kişi kuşkularını, tartışarak, şikayet ederek yada agresiflik ile ifade eder. Paranoid kişiler görüntüde soğuk, objektif ve mantıklı gibi görünebilirler ama genelde saldırgan, inatçı ve sarkastik davranırlar. Başkaları hakkında negatif yargılar geliştirebilir ve kendileri gibi paranoid inançların paylaşıldığı tarikatlara yada gruplara üye olabilirler. Paranoid kişilik ilk olarak çocuklukta, ve ergenlik döneminde ortaya çıkar. Belirtileri yalnızlık, arkadaş edinememek, aşırı hassas olmak, tuhaf düşünceler ve fantaziler olarak görülür. Bu kişiler kendilerini iki zıt şekilde görürler: bir taraftan davranışları ukalaca ve kendini beğenmişçe olmasına rağmen diğer taraftan küçük düşmeye ve aşağılanmaya karşı savunmasızdırlar. Bu kişiler genelde kendilerini dürüst, adil ve doğru olarak görürler fakat başkalarının kendilerini yanlış anladıklarına inandıkları için güç kullanarak kendilerini göstermeye çalışırlar. Her zaman diğer insanlar hatalı kendileri doğrudur. Araştırmalar paranoid kişilerin altı temel inanca sahip olduklarını göstermektedir:
Paranoid kişiler diğer insanların kendisine zarar vereceğini, kandırmaya kalkacağını yada kullanmak isteyeceklerine inanır ve insanların güvenilirliği konusunda şüpheler ile doludur. Eğer paranoid kişiliğe sahipseniz büyük ihtimalle hiç bitmeyen güvensizliğiniz ve başkalarının sizi aldatmasını beklemekten tükenmişsinizdir. Siz başkalarından en kötüyü beklersiniz ve diken üstünde beklersiniz. Bu yüzden sürekli endişeli, korku dolu, kuşkucu ve gerginsiniz. Siz kötü bir dünyada yaşıyor ve olabilecek bir saldırıya karşı her an hazırda bekliyorsunuz. Paranoid kişiler arkadaşlarından yada dostlarından sadakat gördüklerinde çok şaşırırlar ve hatta inanamazlar, çünkü bir sorun olduğunda herkesin kendisine saldıracağını yada umursamaz davranacağını beklerler. Başkalarından gelen iltifatlerı genelde gizli eleştiriler yada daha iyisini yapması için kendisine yapılan baskı olarak algılarlar. Çoğunlukla başkalarının yardım teklifini bir işi tek başlarına beceremediğine dair bir mesaj gibi düşünürler. Başkalarından yardım isteyemezler ve kişisel bilgilerini paylaşamazlar çünkü bilginin kendilerine karşı kullanılmasından korkarlar. Eğer siz paranoid kişilik bozukluğu yaşıyorsanız, çevrenizdeki insanlar sizi geçinmesi zor birisi olarak görüyor olabilirler. Arkadaşlarınıza güvenmiyor ve agresif tavırlarla yaklaşıyorsunuz. Sürekli şikayet ediyor, insanlara soğuk ve ilgisiz davranıyorsunuz. Arkadaşlarınızla inatlaşıyor, alaylı ve iğneleyici sözler sarfediyorsunuz. Başkalarına alınmakta çok hızlı ama affetmekte çok yavaşsınız. En ufak olayda bile intikam almak istersiniz. Araştırmalar, Paranoid kişilerin eleştiri ve cezalandırma sonucunda ortaya çıkan utanç ve aşağılanma duygusuna karşı aşırı derecede hassas olduklarını göstermektedir. Doğal olarak bu kişiler otorite sahibi insanlar ile sürekli problem yaşarlar, çünkü özgürlüklerini yitirmekten, köle haline getirilmekten ve bastırılmaktan korkarlar. Pranoid özellikler normal insanlarda belli ölçüye kadar mevcuttur ve bir insanı Paranoid kişilik bozukluğuna sürükleyen etkenler belirsiz olabilir; örneğin stress altında ortaya çıkabilir. Görünümleri gergin, savunmada, sinirli, aşırı hassas ve her an saldırmaya hazır olabilir. Kendilerine yönelik eleştiriyi asla kabul etmezken, başkalarını kritize etmeye ve aşağılamaya meyillidirler. Genelde bu tür insanlar enerji dolu, hırslı, çok çalışan ve başarılı insanlardır. Saldırgan, inatçı ve katı olmalarının yanısıra oldukça akıllı ve bilgilidirler. Paranoid kişiliğin bir özelliği sorumluluğu başkalarının üzerine atarak suçu kendi dışındaki diğer insanlarda aramaktır. Belirtileri
Tedavi Çok az Paranoid kişilik bozukluğu olan kişi kendi isteği ile psikoloğa yada psikiyatriste tedaviye gelir. Çoğu kez ya aile üyeleri yada başka etkenlerin zoru ile terapiye başlarlar. Araştırmalar düşük dozda verilen bazı ilaçların terapi ile birlikte kullanılması ile başarılı sonuçlar elde edildiğini göstemiştir. Fakat Paranoid kişiler ilaçlara kuşku ile yaklaşacakları için ilacın yan etkilerine ciddi tepkiler verirler. Dolayısıyla hasta belli semptomları durdurmayı kendi isteyene kadar ilaç önermekten kaçınmak iyi olabilir. Uygulanacak tedavi yöntemi hastanın işbirliği göstermesi ile çok daha başarılı olacaktır. Kişilik hastalıklarının erken yaşlarda gelişiyor olması ve insanların kendilerini bu hastalık ile tanımlıyor olması tedavinin çözümünü zorlaştırmaktadır. Tedavinin başarılı olabilmesi için kişinin kökleşmiş davranış şekline, yaklaşımlarına, bakış açılarına, ilişki yapılarına ve kapasitelerine değinilmesi gerekir. Genelde kişilik problemleri psikoterapi ile çözümlenebilmesine rağmen, uzun zaman içinde yerleşmiş olan bu duygu, düşünce ve davranış alışkanlıklarını değiştirmek yoğun ve sürekli tekrarlanan bir tedavi ve öğrenme süreci gerektirir |