Burun ve Paranazal Sinüs Tümörleri
Yapılan çalışmalarda burunda görülen tümörlerin %55’inin maksiller sinüsten, %35’inin burun boşluğundan %5’inin de fronto etmoid sinüslerden kaynaklandığı saptanmıştır. Burun tümörlerinin belirtileri (habis ya da selim) dikkat çekici değildir. Burun tıkanıklığı, kanla karışık mukus ve burun kanaması gibi sık görülen belirtilerin yanında, fasyal asimetri, dişlerin kaybı, burunda duyu kaybı da görülebilir.
Muayenede (burun endoskopisi) burun boşluğu içinde kimi zaman yalnızca mukozada değişiklik yapan çoğu zaman da boşluğu dolduran kütle görülebilir. Gözde öne ya da dışa doğru itilme, diş kavsinde bozukluk saptanabilir. Radyolojik inceleme olarak yüz, paranazal sinüs ve burnun BT incelemeleri yapılır. Daha sonra ameliyathane koşullarında biyopsi yapılmalıdır. Burnun en sık görülen habis tümörü skuamöz hücreli karsinomdur. Nikel dumanı bulunan ortamlarda çalışanlarda gözlenmiştir. Genellikle burun vestibülü, lateral duvar ya da septumdan kaynaklanır.
Adenokarsinom burnun minör tükrük bezlerinden çıkar. Bütün habis tümörlerin %10’undan azını kapsar. Tahta işçilerinde daha sık görülmektedir. Malign melanom ender görülen bir burun tümörüdür. Paranazal sinüslerden çok burun boşluğundan kaynaklanır. Olfaktor alandan kaynaklanan estesinörablastom makroskopik olarak kırmızı, polipoid kütleler şekilde görülür. Histolojik olarak adrenal medulla, sempatik ganglion habis tümörlerine benzediğinden nöroektoderm hücrelerden meydana geldiği sanılmaktadır. Burunda tıkanıklık ve kanamaya yol açar.
Selim burun tümörleri arasında osteom, pa-pillom ve anjiyofibromlar sayılabilir. Juvenil nazofaringeal anjiyofibrom genç erkeklerde ve çocuklarda görülen burun kanaması ve burun tıkanıklığıyla kendini belli eden bir tümördür. Tanı konduğunda tümör nazofarinkste ve burun boşluğunun arkasındadır. Laterale doğru büyüdüğünde pterigo maksiller fossaya, infratemporal fossaya yayılarak yanakta çıkıntı yapabilir. Arkaya doğru uzandığında sfenoid sinüse yayılabildiği gibi intrakranyal yayılım da gösterebilir. Radyolojik olarak BT incelemesiyle tümörün yerleşimi ve yayılımı belirlenebilir. Bazı yazarlar anjiyografinin de tanı ve tedavinin planlanmasında yardımcı olduğunu bildirmektedir.
Inverted papillomayı gerçek bir neoplazi olarak kabul etmeyenler de vardır. Papiller sinüzit, inverting metaplazi, Schneiderian papilloma gibi terimler de kullanılır. Mikroskobik görünümü alerjik ya da enflamatuar polipten kaynaklanan papillomu düşündürür, epitelin altında stromada tersine dönmüş eldiven parmağı gibi bir görünüm bulunur. Hastanın öyküsünde daha önce geçirilmiş polipektomi, septum ya da sinüs cerrahisi saptanır.
Burun ve paranazal sinüslerin habis tümörlerinde servikal metastaz oranı %10-36 arasındadır. En sık retrofaringeal lenf düğümü tutulur ve radyoterapi gerektirir.
Skuamöz hücreli karsinom septumu tuttuğunda septektomi, rinektomi; orbital ekzen-terasyonla birlikte maksillektomi yapılır. Elektif boyun diseksiyonu gerekmeyebilir. Lateral duvar tutulduğunda ise geniş rezeksiyonla birlikte radyoterapi uygulanmalıdır. Adenokarsinom ve adenokistik karsinomda geniş rezeksiyona, ameliyat öncesi ve sonrası radyoterapi eklenir. Hasta çok yaşlı ya da tümör çok yaygınsa tek başına radyoterapi uygulanabilir.
Malign melanomda çok geniş radikal eksiz-yonla (gözün ekzanterasyonu, burnun tamamen çıkarılması, damağın çıkarılması) yerel nüks oranı azalmıştır. Tümör erken saptanırsa, tamamen çıkarılır ve bu durumda başarılı sonuç alınabilir.
Estesinöroblastomda radyoterapiye yanıt kuşkulu olduğundan, transfrontal ve lateral rinotomi yaklaşımıyla cerrahi eksizyondan sonra radyoterapi önerilmektedir.
Juvenil nazofaringeal anjiyofibromda cerrahi tedaviden önce kanamayı azaltma teknikleri kullanılır: Arteryel ligasyon, eksternal karotis sisteminde embolizasyon, kriyotera-pi, eksternal irradyasyon. Ameliyatta hipo-termik hipotansif anestezi kullanılır. Cerrahi olarak burun, damak ve antrum yoluyla yapılan çok sayıda teknik vardır. Lateral rinotomi tercih edilir. Inverted papillom tedavisinde tümörün tam olarak çıkarılması için medial maksillektomi yapılır. Radyoterapinin yeri yoktur, bu tedavi habis dönüşüm riskini artırır.