Panik atak öldürür mü?
Fazla bilinmeyen bu hastalıkta en çok ‘Acaba ölür müyüm?’ diye soruluyor…
Hastalığın görülme oranı, az gelişmiş ülkelere gidildikçe Batıya oranla epey azalıyor biyolojik nedenler, genetik ve psikolojik sorunların hastalığa yol açtığı düşünülüyor. Halk arasında modern çağın hastalığı, beyaz yakalı hastalığı olarak bilinen panik atak, aslında nedenleri çok iyi bilinen bir hastalık değil. İnsanlar bu hastalığın nedenlerini çok iyi tanımıyor. Henüz 1990 yılında bir hastalık olarak tanımlanan panik atak, günümüzün yaşam şartlarında giderek yaygınlaşmaya başladı.
HER 10 KİŞİDEN BİRİNDE VAR
Her 10 kişiden birinin panik atak hastalığına yakalandığı tahmin edilirken, ABD’de panik atağa her 4 kişiden birinde rastlanıyor.
Çok gelişmiş bölgelerden az gelişmiş bölgere gidildikçe panik atağa rastlama oranı da düşüyor. Çok bilinmeyen bu hastalıkla ilgili olarak uzmanlara en fazla, “Ben ölecek miyim, delirecek miyim” gibi sorular yöneltiliyor.
ŞİZOFRENİYE DÖNÜŞÜR MÜ?
İşte uzmanlara yöneltilen sorulardan bazıları ve yanıtları…
* Panik atak beni öldürür mü?
Panik atak kesinlikle öldürmez. Rahatsızlıktan dolayı intihar etmek de söz konusu olamaz. Çünkü panik atak insanı hayata bağlayan bir hastalık.
* Aklımı kaybedebilir miyim, beni şizofreniye götürür mü?
KALP KRİZİYLE FARKI NE?
Kesinlikle akli dengeniz bozulmaz. Hastalık şizofreni veya başka tür hastalıklara çevirmez.
* Yıllardır hastayım. Tedavisi var mı?
Tedavisi yapılabilen bir hastalık. Başarı oranı ise % -arasında değişiyor. Uzun yıllar hastalığı çektiyseniz tedavi biraz daha zor olabiliyor.
* Panik atağımı kimseye söyleyemiyorum. Bu iyi mi kötü mü?
Panik atağın olabildiğinde ifade edilmesi gerekiyor. Böylece meşrulaştırılması çok daha kolay olacaktır. Gizlendiği süre tedavisi de gecikecektir.
* Kalp krizi ile panik atağı nasıl ayırt edebilirim?
Kalp krizini daha tipik ağrısı var. Panik atak gibi nöbetsel özellik göstermiyor. Dolayısıyla kalp krizi geçirildiğinde bu hemen ortaya çıkıyor.
Naşide Göktürk (Sanatçı): Kanser korkusu panik atak yaptı
Bundan 4 yıl önce kalın barsak probleminden hastanede yattım. Ancak panik atak olduğumu öğrendim. Belki de kanser riski ve korkusu neden olmuştur. Çünkü o dönem aşırı kilo kaybetmiştim. Bir erkek çocuğu gibi yetişmiştim ve korkularım yoktu. Ancak eskisine oranla hayatımda bazı değişiklikler oldu. Artık ne hızlı giden bir arabada ne de uçakta huzurlu seyahat edebiliyorum. Önceden de sessiz, sakin yerleri seviyordum. Zaten mesleğim yüzünden de böyle yerlerde oturmam gerekiyordu. Ancak çevreden fazla etkilenmemek için Yeniköy’deki evimi Tuzla’ya taşıdım.
Panik ataktan önce haftada iki kez dışarıya çıkıyordum. Bu hastalıkla birlikte dışarı çıkamamaya başladım. Ancak şimdi yendim ve haftada bir kez dışarıya çıkıyorum.
Neslihan Kozanoğlu (Ev kadını): Üçüncü krizde ortaya çıktı
3 sene önce başladı. Çok ağır bir kriz geldi, nefes alamadım ve kasıldım kaldım. Hemen hastaneye ambulansla kaldırıldım. Çok büyük bir check-up yapıldı. Ama bir şey bulamadılar. Bir ay sonra tekrar bir kriz geldi ve yine ambulansla hastaneye kaldırıldım. Yine araştırma yaptılar ama bulamadılar. Bu krizin üzerinden 15 gün geçtikten sonra üçüncü kriz geldi. Bu sefer beni psikiyatri bölümüne yolladılar. Burada Muzaffer Uyar ile tanıştım ve ilk cümlesinde benim panik atak olduğumu söyledi. Bir çok arkadaşım hasta olduğuma inanmadı. “Senden bunu beklemezdik, şımarıyorsun, bu sosyete hastalığı, sana rahat mı zor geldi” dedi. Bunlar beni üzdü.
Cemil İpekçi (Modacı): Annem öldükten sonra başladı
Annem kalp hastasıydı ve 8 yıl önce kalp rahatsızlığı yüzünden vefat etti. Bu olaydan olumsuz yönde etkilendim. İlk başta kalp krizi geçirme korkusu yaşadım. Bu korku daha sonra başka fobilere dönüştü, örneğin uçağa binme korkusu başladı. Ancak bu korkularımı mesleğime sarılarak yenmeye çalışıyorum. Son 2 yıldır çok iyi durumdayım. Benim gibi panik atak olanlara ise şunu tavsiye ediyorum: “Kesinlikle profesyonel yardım alsınlar, ilâç tedavisine karşı çıkmasınlar. Bu rahatsızlığı hissettikleri an doktora gitsinler. Çünkü panik atak ayıp bir şey değil. Nasıl bedensel rahatsızlıklar varsa ruhsal rahatsızlıkları da doğal karşılamak gerekiyor. Zaten günümüzün yaşam koşullarında ruhsal olarak rahatsızlanmak kadar doğal bir şey olamaz. Panik atak hastaları kendilerinden utanmasınlar ve korkmasınlar!.
Öge DEMİRKAN